ERKEKLER NEDEN MİSYONER POZİSYONUNU SEVMEZ?

erkekler-misyoner-pozisyonu-sevmiyor

Misyoner pozisyonu sana göre keyifli olabilir ancak erkekler hiç de öyle düşünmüyor. Onlar daha çok yenilik peşinde. Neden sevmediklerine gelince…

1- Görülecek pek bir şey yok: Erkekler, güzellikleri görmek ister. Onların ruhunu okşayan işin estetik kısmıdır. Misyoner pozisyonunda birbirine kapanan çiftler, her ne kadar bedensel olarak birbirlerine yakın olsalar da, bu ‘konum’ erkeklerin gözlerine pek de hitap etmez.

2- Tembel adam işi değil: Misyoner pozisyonunda partnerin üstte olacağı için sana göre çok daha fazla çalışması gerekiyor. Belki henüz uyandı ve senin canın biraz yaramazlık istiyor. Ama onun için misyoner pozisyonu oldukça yorucu. 

3- Tekdüze: Çoğu erkeğe göre misyoner pozisyonu, sıkıcı, klişe ve çok sıradan. Ona göre anne ve babasının seks hayatı gibi yani.

4- Koca bir adamsa… : Üzerine abanacak ve tüm baskıyı hissedeceksin. Çoğu zaman bu baskı zorlayıcı ve epey terletici. Erkekler, bu kadar terlemeyi ve hem kendini hem partnerini yormak istemez. Hem  o kadar pozisyon varken şimdi bu ne ki? 

erkekler-misyoner-pozisyonu-sevmiyor2

5- Kollarını nereye koyacağını bilmiyor: Misyoner pozisyonu sırasında erkek, iki yana sallanan kollarıyla ne yapacağını bilemiyor, çoğu zaman. Penetrasyon sırasında yüzüne bakmayı sevse de zaten tüm işi yüklenmiş olduğu için kollarından destek alması fazlasıyla zor. Hele bir de geç orgazm oluyorsan onun için ne kadar yorucu, düşünsene! O yüzden sen, partnerinin kollarını kalçalarının altına koy, işini kolaylaştır. Hem belki başka bir yere yelken açarsınız!

6- Sevdiği seks pozisyonu değil işte: Kadınlar bile misyonerden bu kadar sıkılmışken partnerinle ‘romantik’ olsun diye misyonerle sınırlı kalma. Tatlı keşifler yaparak onu baştan çıkar.

7- Kulaklarını patlatabilirsin: Çünkü o sırada inlemelerin, bağırışların direkt kulağına gidiyor. Misyoner pozisyonunda çiftler birbirlerine çok yakın oldukları için kadınların sesleri, bir süre sonra zevk vermenin ötesinde kulağa ‘fazla’ geliyor.

8- Öylece yatakta uzanman neden? Yaratıcılığın nerede? Çaban, emeğin nerede? Sadece uzanıyorsun ve işi ona bırakıyorsun. Sence de ona biraz fazla yüklenmiyor musun?

BENZER YAZILAR