FİZİKİ DÜNYA

Gezegenimizi çok kapsamlı bir muayeneden geçirdik ve onun yeniden sağlığına kavuşması için neler yapabiliriz ortaya çıkardık.


Ateş 

Düşük derecede
Teşhis: Geçtiğimiz yüzyılda gezegenin ortalama sıcaklığı 13,8 dereceden 14,6’ya yükseldi. (İnsana uyarlanmış şekliyle ateşinin sürekli 37,7 derecede olması gibi düşünebilirsin.) 2007 yılında Nobel Barış Ödülü almış 3.750 iklim uzmanı bilim adamının hazırlamış olduğu Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nde yer alan rapora göre 2100 yılına kadar, özellikle karbondioksit salımı yüzünden, ısı birkaç derece daha artacak. Bu bir anlamda ateşin 39,4’e yükselecek demek.

Reçete:
Evdeki termostatı üç derece oynat. Kışları biraz daha soğuk, yazları da sıcak olur ama bu şekilde karbondioksit çıkışını yılda
yarım ton azaltabilirsin. Programlanabilen termostat kullanırsan evde yokken veya uyurken de ısı ayarı yapabilirsin.

Solunum 
Kısmen yorucu
Teşhis: Dünya, başkalarının ürettiği kirli havayı soluyor. Atmosferde bulunan karbondioksit miktarı, endüstri öncesi dönemde milyonda 280’ken, 2007 yılına bakıldığında milyonda 383 oranına çıktığını görüyoruz. Bunun da en büyük nedeni kömür, yağ ve doğalgaz gibi fosil yakıtları kullanıyor olmamız. Elektrik, motorlu araçlar ve ev ısıtıcıları için enerji üretme şeklimizi eğer değiştirmezsek, bilim adamlarının tahminlerine göre 2100 yılı geldiğinde karbondioksit değerleri milyonda 550 değerine ulaşacak.
Reçete: Standart bir Amerikalı yılda 7,5 ton karbondioksit oluşmasına neden oluyor. Kendinin ne kadar katkıda bulunduğunu ortaya çıkarmak istiyorsan climatecrisis.net/takeaction sitesine bir göz atabilirsin. Ardından da bu yılki kullanım miktarını yüzde 10 ve daha fazla oranda azaltmak için biraz uğraşabilirsin. Örneğin araba lastiklerini şişirerek kolay bir başlangıç yap. Sadece bu sayede kat ettiğin yolu yüzde 3,3 oranında uzatmış olursun. Unutma ki, kullanmadığın her 3,5 litre benzin, havaya dokuz kilo karbondioksit yayıyor.

Sıvı birikimi
Fark edilir derecede
Teşhis: Geçen birkaç yıl içinde kutup bölgelerindeki buzulların çok ciddi hızda ve miktarda eridiğini öğrendik. Varsayımlara göre şu an mevcut olan kütle 1950 yılında mevcut olanın yarısı kadar ve birçok bilim adamına göre 2030 senesine geldiğimizde kutuplarda hiç buz kalmayacak. Aynı kocaman bir buz kütlesinin bir bardak suda erimesi gibi, denizdeki buzun erimesi de okyanusun su seviyesini aniden değiştirmez. Lakin yüzeye yakın suyun ısısı artar; dolayısıyla karayla birleşik olan buz kütleleri erimeye başlar. İşte o zaman tüm bu su okyanusa ulaşır ve su seviyesi yükselir. Grönland buz örtüsünün, Antarktika buzullarının ve diğer toprak tabanlı kütlelerin erimesi sonucu şimdiye kadar küresel su seviyesi (20’nci yüzyılda) 15 cm yükseldi. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nde edinilen tahminlere göre fosil yakıtlarını şimdiki gibi kullanmaya devam edersek 2100 yılında deniz seviyesi 60 cm daha yükselmiş olacak.
Reçete: Atmosferin alt tabakası olan troposferde, sıcaklığın birikmesine sera efekti deniyor. Sera gazları (karbondioksit, ozon, metan, azotoksit, kloroflorokarbon ve su buharı) olarak bilinen bu gazlar atmosferin ve dolayısıyla yerkürenin ısınmasına neden oluyor. Bunların ortaya çıkmasının en temel nedeni ise fosil (petrol, kömür, doğalgaz) yakıtlarının kullanılmasıdır. Yakıt tasarrufu yapmanın yanı sıra tükettiğin enerji miktarına dikkat ederek ormanların yok edilmesine karşı etkili olabilirsin. En basitinden evdeki monitörünü Philips’in çevre dostu ve Energy Star sertifikalı monitörüyle değiştirmeyi düşünebilirsin. Energy Star birçok ülke tarafından benimsenmiş bir enerji tasarruf programı. Herhangi bir yerde bu sertifikayı gördüğünde bil ki, o ürün tüm çalışma seviyelerinde maksimum güç verimliliğiyle çalışan bir ürün. (energystar.gov)

Doğurganlık
Düşmekte

Teşhis: Dünya’da 1,5 milyon tür bulunuyor. Ancak Dünyanın biyolojik çeşitliliği düşüş gösteriyor. Tahminen, 1950 senesinden beri okyanuslarda yaşayan büyük balıkların yüzde 90’ı yok oldu. Bunun dışında Afrika ve Asya’daki ormanlarda yaşayan primatların (yani Dünya’da bulunan 394 türün) 114’ü yok olma tehlikesi altında. Amerika’da ise kuş ve balarısı sayısının azaldığını görüyoruz. Birleşmiş Milletler’in yakın dönemde yayımladığı bir rapora göre günümüzde, biyolojik çeşitlilik alanında, insanlık tarihinin en hızlı değişimini yaşıyoruz. Omurgalı canlılar üzerinde yapılmış derin araştırmalar sonucunda, memelilerin yüzde 23’ünün, kuşların yüzde 12’sinin ve amfibiklerin yüzde 30’undan fazlasının neslinin tükenmek üzere olduğu anlaşıldı.

Reçete:  İnsanlar soyu tükenmekte olan türleri kurtarma konusunda oldukça çok çaba harcadı. Eğer sen de böyle bir girişimde bulunmak istiyorsan World Wildlife Fund (wwf.org) veya Conservation International (conservation.org) gibi kuruluşlara bağış yaparak yok olmakla yüz yüze olan canlılara yardım edebilir ya da kendi besin kaynaklarını kurtarabilirsin. (Sokan hayvanlar olarak bilinen canlılar, yediğin meyve ve sebzelerin üçte birine polen yayarak üremesini sağlar.)


Kilo
Hızlı bir artışta
Teşhis: İnsan nüfusunun gitgide artması Dünyanın kilo almasına neden oluyor. Nüfusu kabaca kiloya çevirecek olursan ağırlığın düzenli olarak arttığını fark edeceksin. 1980 senesinde 68 kiloda, sporcu bir görünümü olan Dünya, 2050 yılına geldiğimizde 136 kiloluk bir obeze dönüşecek. Geçmişte insan nüfusunun bir milyar artması için yüzlerce hatta binlerce yıl gerekirdi oysa şimdi bunun için 10 veya 20 sene yeterli oluyor. Bugün popülasyona her 24 saatte bir 200.000 insan ekleniyor. Aynı karın bölgenin yağlanmaya başlaması gibi, durmadan artan insan sayısı da gezegenin sağlık sorunlarını arttırıyor. Nüfusun çoğalması daha çok ekim alanı ihtiyacının ortaya çıkması, denizlerden daha çok mahsul toplanması, araç ve fabrikalarımız için daha fazla fosil yakıtı kullanılması anlamına geliyor.
Reçete: Kadınların doğum kontrol yöntemlerine ulaşabilmelerini kolaylaştırabilirsin. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu tarafından yapılan bir araştırmaya göre hamileliği önleyici kaynakların sağlanması durumunda her yıl, planlanmamış 23 milyon doğumun ve 22 milyon adet kürtajın önüne geçilebilir. Birleşmiş Milletler grubuna yapacağın 15 liralık bir destekle (unfpa.org) başka şekilde korunma yöntemi edinmesi mümkün olmayan kadınlara iki yıllık yardım sağlamış olursun. Ya da Pathfinder International’a (pathfind.org) 150 liralık bir bağış ile Hindistan’da aile planlaması servisinde çalışacak bir toplum sağlığı çalışanının eğitimini sağlayabilirsin.

Kolesterol
Yükseğe yakın
Teşhis: Yağ yakan araçlar dünyanın atardamarlarını tıkamış vaziyette. Bugün dünyada, aktif halde 750 milyon araç var ve 2050 yılına kadar bu rakam iki milyara kadar çıkabilir. Artışın en çok gözlemlendiği ülkeler ise (yaşam kalitesinin gitgide yükseldiği ve hayatında ilk defa araba sahibi olan insanların bulunduğu) Çin ve Hindistan. Bu konuda iyi haber olarak nitelendirilebilecek tek şey, yeni araç teknolojisiyle birlikte hızlı trenlerin ve hem elektrik hem de petrolle çalışabilen ve uzun mesafeler kat edebilen araçların ortaya çıkması. Belki onlar sayesinde denge kötüden iyiye dönebilir.
Reçete:  İmkânın varsa kendine araba almak yerine bir yol arkadaşı edin. Ama kendi arabanı almak dışında başka bir seçeneğin yoksa yakıt olarak tasarruf sağlayacak bir araç seç; mesela Toyota Prius veya  Honda Civic GX.

Tansiyon
Yüksek
Teşhis: Gezegenin sağlık problemleri yüzünden ortaya çıkan stres, büyük fırtınalara sebep oluyor. Yüksek şiddetli (dördüncü ve beşinci kategoride yer alan) kasırgaların sayısı 1970’ten beri iki katına çıktı. Birleşmiş Milletler’de görev yapan bilim adamları, dünyada ısının artmasıyla beraber daha çok fırtına, sıcaklık dalgası, kuraklık ve tufanla karşılaşacağımızı düşünüyor.
Reçete:  Tabiatta oluşan yan etkilere karşı kalkan görevi gören sulak alanları koru. Sudaki kirliliği ve toksinlerin ortadan kaldırılmasına ek olarak faydalı sulak alanlar, aynı zamanda fırtına zamanı biriken fazla suları sünger gibi toplar. Ancak bu alanlar yok edildiğinde şiddetli havalar daha büyük felaketlere yol açar; aynı Katrina Kasırgası’nda gördüğümüz gibi. Meteoroloji sitesinden yerel olarak hava durumunu öğrenebilir ve duruma göre önlemini alabilirsin.

Refleksler
İyi
Teşhis: 4,54 milyar seneden fazla tarihi olan Dünya, buzul çağlarından, volkan patlamalarından hatta (65 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte) üzerinde bulunan canlıların yüzde 70’inin yok olmasına neden olan dev asteroitlerden bile sağ çıkmayı ve kendini yenilemeyi başarmış. Ancak zaman lazım. 1980’lerin sonundan beri ozonu tahrip eden kimyasalların kullanımı yüzde 95 oranda azaldı ama bilim adamları ozonun eski haline geri gelmesi için 50 yıl gerektiğini düşünüyor.
Reçete: İklim değişikliklerine önem veren liderlere oy verebilirsin. 2012 yılına kadar 1990’da ölçülen yayılım değerlerini azaltmayı hedefleyen Birleşmiş Milletler’in Kyoto Protokolü’nü savunan, yakıt tasarrufu yapan araçların artması için çabalayan ve endüstriyel kirliliği önleyici girişimlere ekonomik teşvik sağlayan adayları araştır.
Derleyen: Tuğçe Tekmen

BENZER YAZILAR