GENÇ YETENEK AVCISI

1Futbolseverler onu 1988 Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan hatırlayacaktır. Hollanda’nın kupayı evine götürdüğü yıl, ülkesinin en önemli orta saha oyuncularından biriydi. Utrecht, Ajax, Bayern Munich, PSV Eindhoven yıllarından sonra emekli olmayıp kendini gençlere adayan, “total futbol” ülkesinden gelen bu adam, şimdi Kasımpaşa Spor Kulübü’nde gençleri çalıştırıyor. Eğer sizin de yakınınızda futbola ilgi
duyan yetenekli gençler varsa, Kasımpaşa Spor’un kapıları onlara da açık. O kapının ardında ise genç yetenekleri bekleyen Jan Wouters var.

Türkiye’ye hoş geldiniz. Eminim İstanbul’a gelmeden önce Kasımpaşa Spor’un maçlarını izlemişsinizdir. Teknik olarak takımı nasıl değerlendiriyorsunuz?

İstanbul’a geldiğimde sezon bitmiş olduğu için geçen sezona ait maçları izlemedim. Ama hazırlık döneminde yaptıkları bazı maçları izleme şansım oldu. Her şey yolunda gözüküyor. Henüz sezon baş­lamadığı için, Şota hâlâ takım üzerinde bazı düzen­lemeler yapıyor. Şimdiye kadar bende bıraktığı izlenim, teknik açıdan iyi bir takım olduğu yönünde.

Daha önce Şota’yla Ajax ve Glasgow Rangers’da çalıştınız. O dönemdeki hocası olarak, Şota hakkında neler söylersiniz?

Şota her şeyden önce çok zeki bir oyuncuydu. Kimi zaman tembel olduğunu söyleyebilirim ama bu, zeki oyuncuların çoğunun ortak özelliği. Espri yete­neği çok yüksek olan, kalbi güzel biri. Futbolculuğu ise Hollanda’da oldukça saygı duyulan bir düzeyde.

Futbolcuyken yıldız olan oyuncuların, teknik direktör olunca aynı oranda başarılı olamadığına dair bir algı vardır. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?

Futbolcuyken başarılı olmak, teknik direktör olarak da başarılı olacağınız anlamına gelmez. Futbolcuy­ken daha bireysel olup kendi performansını düşü­nürsün. Teknik direktörken 11 kişinin, hatta rakip takımı da eklersek 22 kişinin performansını hesap­larsın. İyi olabilmenin temel şartı deneyim. Sürekli öğrenmelisin. Her bir oyuncuyu tek tek düşünebil­melisin. Planlarını her oyuncuya tek tek anlatabil­meli, herkesin aynı mesajı alabilmesini sağlamalısın. Teknik direktör, sadece futbolcuyu yönetmez. Aynı zamanda yöneticileri, taraftarları ve medyayı da yönetebilmek zorunda.

Futbolcuyken forvet pozisyonunda oynayanların, tek­nik direktörlüğünde takımlarını daha ofansif; defans oynayanların ise daha defansif oynattığına dair bir klişe vardır. Sizce de öyle mi?

Kesinlikle değil. Teknik direktör olarak, futbolcuy­ken oynadığınız mevkiden değil, diğer teknik direk­törlerden etkilenirsiniz. Meslektaşlarınız neler yapıyor, onu takip edersiniz. Örneğin Felix Magath, futbolculuk döneminde çok teknik ama çok tembel bir futbolcuydu. Teknik direktör olunca ilk yaptığı iş, idmanlarda futbolcuları sürekli sıkı bir şekilde koşturmak oldu. Belki kendi futbolculuğunda o kadar koşmamıştır.

BENZER YAZILAR