DAVRANIŞSAL BAĞ
Esra Yıldırım, 28, Mersin/ Tülay Yıldırım, 56, Mersin
ESRA, ANNESİ TÜLAY’IN YEME ALIŞKANLIKLARI ve negatif vücut algısını ilk fark ettiğinde yaklaşık 10 yaşındaymış. “Annem sürekli farklı diyetler deniyordu ama asla yeni kıyafetler denemezdi ve tatlı şeylerden kendini alıkoyamazdı” diyor ve ekliyor: “Bana her zaman çok güzel olduğumu söylüyordu ama o yaşıma rağmen kilolu olmanın kötü bir şey olduğunu anlamıştım.” Esra yaşı ilerledikçe kilosunun da yukarı tırmandığı görmüş ve bu konuda annesinin izinden gitmeye başlamış. Kendini çikolata ve kurabiyelerle sakinleştiriyor, bunun sonucunda aldığı kiloları vermek içinse yeni bir diyete başlıyormuş. Annesi Tülay, “Biz şüphesiz duygusal yiyiciyiz. Mutlu, üzgün, heyecanlı, nasıl hissedersek hissedelim, yemek yapmak ve yemek için bir neden bulabiliyoruz” diyor. Esra 20’li yaşların ortasına geldiğinde, anne-kızın aldığı toplam kilo 90 sınırına dayanmış. Esra’yı bu çıkmazdan kurtaran ise, ironik şekilde aşçılık okuluna başlaması olmuş. Okuldayken besinleri daha iyi tanıyıp bazı sağlıklı alışkanlıklar edindiğini söylüyor. Bugünse fazla kilolarını vermiş olan Esra, sağlıklı tariflerini annesiyle de paylaşıyor.
GEN HARİTASI
Temple Üniversitesi’ndeki Obezite Araştırmaları ve Eğitim Merkezi’nin Halk Sağlığı Bölümü’nden Yardımcı Profesör Katherine Bauer, “Genç kızlar, beslenme, kilo ve zayıf olmanın önemiyle ilgili mesajlar konusunda –yaşıtlarından çok- annelerine bakar” diyor. Görünürde zararsız olan mesajlar bile aslında zararlı olabilir. Bauer, “Annesinin bir ünlünün kilolu göründüğünü söylemesi kadar basit bir şey bile önemlidir; kızına bu yönde bir bakış açısı kazandırır” diyor.
Bu mesajları benimsemek sağlıksız davranışlara yol açabilir. Annesi diyet yapan kızlar, yapmayanlara göre diyet yapmayı iki kat daha fazla düşünüyor. Ve annelerinin bu davranışını taklit etmeleri tamamen ters teperek, büyüdüklerinde kilo problemi yaşamalarına neden oluyor. Bauer, “Diyet yapmak aslında kilo almaya neden olabilir. Bunun nedeni büyük ihtimalle ergenlik çağındaki gençlerin diyeti sağlıksız ve düzensiz bir şekilde yapması” diyor.
KADERİNİ YENİDEN YAZ
Annenin sana kazara öğrettiği yanlış bilgileri yeniden programlaman mümkün. Araştırmalar, bedenini sevmemenin ve heves uğruna yaptığın diyetlerin olumsuz etkilerini (öz güven eksikliği ve yetersiz beslenme) saptamanın bu gidişatı düzeltebileceğini gösteriyor. Bu yüzden çevrende kiloya veya nasıl göründüğüne odaklanmayan ve zayıf olmaktansa sağlıklı ve güçlü olmanın önemini vurgulayan insanlar bulundur. Bauer, “Kadınlar, kendilerininki veya başkalarınınki olsun, kilo hakkında konuşmayı da azaltabilir” diyor. (Yani gazetelerdeki bikinili kadınlarla dalga geçmek yok, ne kadar komik olursa olsun!)