İLİŞKİ BAĞI
Pınar*, 40, İstanbul Pınar yaklaşık 10 yıldan beri annesiyle görüşmüyor.
PINAR, ANNESİ TARAFINDAN KÖTÜ MUAMELE GÖRDÜĞÜ BİR ÇOCUKLUK GEÇİRMİŞ. Ceza olarak zaman zaman annesinin ona yemek vermemesi, Pınar’ın olumsuz yeme alışkanlıkları geliştirmesine neden olmuş. “Küçükken çok fazla anlamıyordum ama büyüdükçe bunun çok onur kırıcı olduğunu fark ettim” diyor. Annesinin otoritesini sarsmak için, böyle cezalar aldığında yemek için yalvarmayıp, yememeyi tercih etmiş. 21 yaşında evden ayrıldığında ise, birkaç yeme bozukluğuyla birden savaşıyormuş: Anoreksiya, blumia ve tıkınırcasına yeme bozukluğu (binge eating disorder). Yıllar süren tedavi, neyse ki yiyeceklerle ve vücuduyla daha sağlıklı bir ilişki kurmasına yardımcı olmuş.
GEN HARİTASI
Klinik Psikolog Roni Cohen-Sandler, iyi ya da kötü niyetle de olsa yemeği kısıtlayan annelerin (bazı anneler çocuklarının sağlığı için de bunu yapabiliyor), çocukları üzerinde endişe ve kırgınlık yaratabileceğini söylüyor: “Bu durumdaki kızlar diyet yaparak, aşırı yiyerek veya yiyecek saklayarak annelerinin onlardan aldığı kontrolü geri kazanmaya çalışıyor.” Willet ise, olumsuz ailesel etkenlerin kiloyu büyük oranda etkilediği görüşünde. Annenin kötü davranışları (veya önemsizmiş gibi görünen gıdaların eksikliği bile) kilo almak ya da kaybetmekte etkili. 2011 yılında yapılan bir çalışmada, bebekliğinde annesiyle ilişkisi zayıf olanların, gençlik döneminde obeziteye yakalanma ihtimalinin diğerlerine göre iki kat yüksek olduğu ortaya çıkmış. Bunun sebebine yönelik teori şöyle: Çalışmanın yazarları, beynin kiloyu yöneten bölümünün aynı zamanda stres ve duyguları da yönettiğini, aşırı anksiyetenin bu bölgelerde düzensizliğe neden olabildiğini söylüyor.
KADERİNİ YENİDEN YAZ
Geçmişi silemezsin ama sana kilo aldıran davranışlarının neler olduğunun farkına vararak döngüyü kırabilir ve yeni bir diyet stratejisi geliştirebilirsin. Willet, eğer ateşli bir tartışmadan sonra annenle konuşmak seni geriyorsa, o aradığı zaman telesekretere yönlendirmeni veya dışarıda kısa bir yürüyüş yapmanı (buzdolabına doğru değil!) öneriyor. Eğer daha fazla yardıma ihtiyaç duyuyorsan, Cohen-Sandler bir terapötik beslenme uzmanına danışmanı öneriyor. Bu uzman, sağlıklı bir beslenme planı konusunda sana rehberlik yapabilir. Aynı zamanda yiyecekler ve beslenme üzerine şimdiye dek öğrenmiş olduğun tüm mitleri yok edebilir