3- Hareketsizleştim.
Haftalık olarak düzenli aktivite yapıyorken, hedef kilona ulaşmanın verdiği rahatlıkla egzersize biraz ara verdin. Ya da tatile çıktın ve dönüşünde spor salonuna tekrar başlamaya bir türlü fırsat bulamadın. Günün büyük çoğunluğunda oturarak çalışıyor veya ders dinliyorsun. Hayatına yeniden egzersizi ve aktiviteyi nasıl sokacaksın?
Yapabileceklerin: Silkelenip kendine gelme zamanı. Evet, ara verdin ve vücudun egzersizden uzak kaldığı sürede kendini salmış olabilir. Ama bu, dünyanın sonu değil. Yoğun bir dönemdeysen, düzenli olarak spora gidecek fırsatı yaratamıyor olabilirsin. O zaman, minik değişikliklerle hayatına aktiviteyi sokabilirsin. Asansör yerine merdivenleri kullanmak, gideceğin yerden bir durak önce inerek yürüyüş mesafeni artırmak bile güzel bir adım olacaktır.
4- Öğün aralarında bir şey yemiyorum.
Kahvaltı ve öğle yemeği arasında veya öğleden önce akşam yemeğine kadar olan sürede aklına bir şey yemek gelmiyor. Bazen de yoğunluktan fırsat bulamıyorsun. O zaman, bir sonraki öğüne kurt gibi acıkmış halde geçiş yapıyorsun demektir. Bu durumda da bir çırpıda kocaman lokmalarla büyük bir tabağı silip süpürüyorsun. Bu duruma nasıl dur diyeceksin?
Yapabileceklerin: İşte bu noktada ara öğünlerin önemi devreye giriyor. İkindi, kuşluk ve gece vakitlerinde yapacağın minik ara öğünler, bu açlık ataklarını dengeliyor ve kan şekerini düzenli seviyede tutuyor. Çantanda bile taşıyabileceğin bir porsiyon taze/kuru meyve, bir bardak süt/ayran/kefir, beş, altı adet fındık/badem gibi pratik ara öğün seçeneklerini tercih edebilirsin.
