Glütensiz beslenmek mi? Bir daha düşünün…
Glütensiz beslenme furyası biraz güç kaybediyor gibi görünüyor. Yapılan bir çalışmada, glütensiz besinlerin arsenik ve cıvaya maruz kaldığı iddia edilmişti. Yeni bir araştırma ise, glütensiz beslenmenin, tip 2 diyabet riskini arttırdığını öne sürüyor.
Uzun vadeli gözlemsel bir çalışmada, 30 yılı aşkın bir süre boyunca yaklaşık 200.000 insan izlendi. Araştırmanın sonucunda, en çok glüten tüketenlerde tip 2 diyabet oluşum riskinin en az glüten tüketenlere kıyasla %13 daha düşük olduğu ortaya çıktı.
Az glüten tüketenlerin tahıl lifi tüketiminin daha az olduğu belirtiliyor. Söz konusu lif türü ise insanları tip 2 diyabet riskinden koruyor.
National Cancer Institute tarafından daha önceleri yapılan bir araştırmada, bol lif tüketenlerin herhangi bir nedene bağlı olarak hayatlarını kaybetme ihtimallerinin, az lif tüketenlere kıyasla %22 daha düşük olduğu ve de tahıl kaynaklı lif tüketiminin meyve ve sebze kaynaklı liflerle karşılaştırıldığında daha sağlıklı olduğu sonucuna varılmıştı.
Harvard Üniversitesi’nden araştırmacı Geng Zong, glütensiz besinlerde daha az besinsel lif olduğunu belirtiliyor. Bu da diyabet riskinin artması demek.
Glütensiz besinler, 100 insandan 1’inde görülen çölyak hastalığından mustarip insanlar için gerekli. Fakat tıbbi bir zaruret olmaksızın, çoğu insan glütensiz ürünlere yöneliyor. Jama Internal Medicine‘da yer alan bir araştırmaya göre, çölyak hastası olmadığı halde glütensiz beslenmeye yönelen kişi sayısı 2010’dan 2014’e kadar 3 kattan daha fazla arttı.
Her ne kadar insanlar sağlıklı yaşam adına glütensiz beslenmeye yönelse de, yeni yapılan çalışmalarda, glütensiz beslenmenin sağlık açısından o kadar da faydalı olmadığı öne sürülüyor.
