GÖKKUŞAĞI RENKLERİ

Zihin ve vücudunu olabilecek en sağlıklı düzeyde tutabilmek için tabağında her renge yer vermelisin. İşte renklerin şifaları…

Pek çoğumuz bir gün içinde ne sıklıkla öğün tüketmemiz gerektiğini biliyor. (WH’le olan sözleşmemizde günde en az beş öğün yemen gerektiğini sürekli söylememiz gerektiğini belirten bir madde bile var.) Bir yandan da görünen o ki damak tadımız pek de heyecan verici değil. Yani ne yiyorsak sürekli aynı kısır döngü içinde yiyoruz. Yakın zamanda yapılmış bir araştırmanın sonuçları, Amerikalılar’ın yüzde 69’unun yeterince yeşil renkli sebze ya da meyve yemediğini; yüzde 78 kırmızı; yüzde 86’sının mor ile mavi ve yüzde 79’unun yeterince sarı ve turuncu sebze, meyve yemediğini gösteriyor.

Üstelik sürekli aynı çerçevede ilerledikçe sadece lezzetli şeyleri kaçırmakla kalmıyoruz. 101 Optimal Life Foods kitabının yazarı David Grotto, “Renkten renge değişiklik gösteren bazı eşsiz fitokimyasallar (ya da bitkisel ilaçlar) vardır. Bu çeşitli bileşenlerin her biri, sağlığını koruma yolunda farklı amaçlara hizmet eder. Sadece kırmızı biber yiyorsan diğer renklerden almadığın için kırmızı biberden elde ettiğin avantajlar sınırlı kalacaktır” diyor.

Sebze ya da meyve seçerken dikkat etmen gereken tek bir renk yok. Yani hiçbiri diğerinden üstün değil. Grotto’ya göre tüm renk yelpazesine ihtiyacın var.

Yeşil: Yeşiller kanser önleyici etkiye sahip fitokimyasallar içerir; isotiyosiyanat gibi. Aynı zamanda lutein ve zeaksantin adında iki önemli antioksidan da içeren yeşiller, makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı olarak da bilinen bir retina hastalığı) riskini azaltmasıyla bilinir.

Sarı:
Sarı renkli besinler tam bir C Vitamini deposudur ki o da yaraların iyileşmesine yardımcı olduğu gibi bazı serbest radikallerin neden olduğu cilt hastalıklarına da iyi gelir.

Turuncu: Beta karoten içeren turuncu besinler bağışıklık sisteminin yardımcısıdır. Turunçgiller ailesindeki meyveler ağız sağlığını da korur.

Kırmızı: Kırmızı besinlerde kansere karşı etkili olduğu bilinen likopen ve DNA zedelenmelerini azaltan ellagic asit bulunur. Grotto, kırmızılar hakkında şunları söylüyor: “Flavonoid’ler (çilek ve kirazda çokça bulunur) antioksidan savunma sistemini besleyen maddelerdir. Hücreleri korur ve hatta hücrelerin yaşlanmasını geciktirir.”

Mavi ve mor: Üzüm türleri ve mor lahana antosiyanin içerir. Antosiyanin renk pigmentidir ama aynı zamanda hücreleri oksidatif etkiden koruması ve yaşlanmayı geciktirmesiyle bilinir. Grotto’ya göre besinlerin renginin koyu olmasını sağlayan bileşenler aynı zamanda kanser önleyici etkiye sahip.

Beyaz: Kuru soğan, taze soğan ve sarımsak, alisin ve kuersetin adlı iki adet bileşen içeriyor ki her ikisi de kalp hastalıkları riskini azaltıp bağışıklık sistemi fonksiyonlarını kuvvetlendiriyor. Karnabaharda bulunan sulforafan adlı madde de kanser riskini düşürmeye yardımcı.

Derleyen: Duygu Ersoy / Fotoğraflar: Plamen Petkov

BENZER YAZILAR