GÖZLERİ TAMAMEN AÇIK

Tüm Gece Ayakta

Temiz bir uyku çekmek için haplardan bilekliklere, mobil uygulamalardan gadget’lara atlarken ve gözümüze henüz bir damla uyku girmiyorken, ne yazık ki sektördeki tek kazanım şirketlerin elde ettiği kâr oluyor. Uyku endüstrisi gerçekten bizim faydamıza mı çalışıyor? Yoksa biz uyku konusunda endişelenmekten vaz mı geçmeliyiz? Prof. Dr. Siegel açık şekilde ikinciden yana taraf tutuyor ve “Gerginliğinizi alacak herhangi bir şey işe yarar” diyor: “Uykusuzluğun sağlığınız için korkunç sonuçları olacağı konusunda endişelenmenin hiç işe yaramayacağı kesin. Uyku hapı kullanmadığınız sürece zaten böyle bir şeyden bahsedemeyiz.”

Dr. Simon Kyle ise uyku endüstrisine dair tüm şüphelerine karşın uyku teknolojilerinin gelecekteki tedavilerin bir parçası olacağını savunuyor. Teknolojinin iyi, sağlıklı ve mutlu bir yaşam kurgusundaki rolünün giderek artacağını öngören Dr. Kyle, şu an için insomnia konusunda en iyi tedavinin bilişsel davranışçı terapi olduğunu söylüyor. Bu terapi yöntemi, uykuyu engelleyen düşünce, davranış ve uyaranlar üzerine eğilerek yapısal bir yaklaşım sunuyor. Dr. Kyle, bu tedavinin kalıcı insomnia hastalarında başarılı olduğunun on yıllardır araştırmalarla kanıtlandığını belirtiyor.

Daha fazla araştırma yapılmadan uyku kalitesini artırıcı gereçlerin işe yarar olup olmadığını bilemeyiz. Ancak plasebo etkisini de hesaba katarsak, hastalarda bir oranda rahatlık sağladığı söylenebilir.

Eski usul yöntemlerden teknolojik aletlere varana kadar denenmedik yöntem bırakmayanlar için, Oxford Üniversitesi uyku tıbbı profesörlerinden Dr. Colin Espie dikkat çekici bir tedavi yöntemi öneriyor: “Kendinize uykunun karşı konulamaz olduğu gerçeğini hatırlatın.” Ve bunun için Birinci Dünya Savaşı’nda düşman kuvvetleri tarafından üzerine bomba yağdırılırken bile nöbette veya siperde uykuya dalan askerleri örnek gösteriyor. “Yemeğe direnebilirsiniz, içmemeyi tercih edebilirsiniz ama nefes almamayı ve uyumamayı seçemezsiniz” diyor. Gencecik adamların çamur deryasında bomba sesleri eşliğinde yattığı uykuya, ortopedik
yatağınızın ve yumuşacık bir yastığın üzerinde mi dalamayacaksınız? Bu kadar zor olmamalı.

Dr. Espie, ilginç teknolojik gereçler veya farmakolojik çözümlerden ziyade, uyku problemlerinin psikosomatik kökenine vurgu yapıyor. Uykusuzluğu gerçek anlamda kabullenmeyi ve gerçekle yüzleşmeyi tavsiye ediyor. Teknik basit: Birkaç gece geç saate kadar ayakta kalın ve alarmı erken bir saate kurun. Ne zaman uykuya daldığınızı umursamadan alarm çaldığında kalkın. Genel kanının aksine, yatağa geç giderek uyumak için debelendiğiniz mutsuz saatleri azaltırsınız. Yatağa geç gitmek sizi zorlayana kadar bunu tekrarlayın. Bir süre sonra uyku isteğinizin dönüştüğünü göreceksiniz. Başınızı yastığa koyup uykuya dalabildiğinizi
gördükten sonra yatak odanızdaki gerilim-korku filmi, yerini mutlu sonla biten filmlere bırakacak.

GECE İŞGALLERİ

Akşam oldu mu, zihniniz düşük devirde çalışmaya ihtiyaç duyar. Beyninize göz kırptırmayan başlıca uyaranlar aşağıda.

BENZER YAZILAR