TEKNİK HER ŞEYDİR
Oreb gençken kaygısızca haltere doğru yürür, yüksek ağırlıktaki plakalara şöyle bir vurur, kolları tutmaz oluncaya kadar tekrar üstüne tekrar yaparmış. Şimdiki Oreb ise bunun çok hatalı bir tutum olduğunu söylüyor: “Bir süre başınıza bir iş gelmeden bu şekilde çalışabilirsiniz ama eninde sonunda bir yerden patlak verir. Sakatlık geçirmeseniz bile, vücudunuzu ağırlığı doğru şekilde dağıtmak üzere en iyi şekilde konumlandırmazsanız, yapabileceğinizden daha düşük ağırlıklar kaldırmaya mahkum olursunuz.”
Tam da bu yüzden, kuvvet inşa etmenin sadece yüksek ağırlıkları kaldırmakla değil, bu ağırlıkları kusursuz bir teknikle kaldırmakla mümkün olacağını vurguluyor. Bir numaralı taktiği ise omuz başlarını geriye çekip, arka ceplerinize doğru indirmeniz.
Bu şekilde vücudunuz, biceps curl veya squat gibi herhangi bir hareketi yapmak üzere mükemmel bir postüre kavuşur. Her şeyin başlangıç pozisyonu bu olmalı. Örneğin deadlift yaparken belinizi doğal konumunda tutmaya odaklanmanız söylenir. Halbuki omuzlarınızı geriye ve aşağıya ittiğiniz zaman, bel çevrenizdeki pek çok kas devreye girer ve doğru pozisyona girmiş olursunuz.
Oreb, bu postüre alıştığınız zaman kuvvetinizin patlama yapacağını söylüyor. Bunun bir kanıtı olarak, rugby takımı Wests Tigers’ın yıldızlarından Marty Taupau ile yaptıkları ilk deadlift denemesini anlatıyor: “Marty bana ilk geldiğinde, yaptığı en ağır deadlift 190 kilogramdı. Ona tekniğe dair bazı ipuçları gösterdim ve daha ilk dersinde 260 kilogram ile iki tekrar yapabildi. İkinci derste bu sayı 300’e çıktı. Onu güçlendirmedim ama ona ağırlığı hareket ettiren doğru tekniği gösterdim.” Evet, teknik her şeydir.
TEMELİ SAĞLAM AT
Nasıl, Oreb’in sistemi aklınıza yattı mı? Büyümek, kuvvet ve güç kazanmak mı istiyorsunuz? Öyleyse işe halterdeki ağırlık plakalarını çıkarmakla başlamanız gerekiyor. Spor salonuna Base (Temel)
Gym adını vermesinin bir nedeni olduğunu söyleyen Oreb, “İlk önce sağlam bir temel inşa etmelisiniz. Temel ne kadar geniş olursa, üzerine inşa ettiğiniz piramit de o kadar yüksek olur. Güce dönüştüreceğiniz kas kütlesi ve kuvvetiniz olmadan, işe güç antrenmanlarıyla başlamayın” diyor.
Bu nedenle Oreb’in kuvvet sisteminin ilk sekiz haftası, bel bölgesini kuvvetlendirme üzerine odaklı. Belinizi ne kadar kuvvetlendirirseniz o kadar iyi olacağını söyleyen Oreb, “Beliniz zayıfsa vücudunuz da zayıftır. Bu yüzden benim sistemimdeki ilk evre, bel bölgesini kuvvetlendirme amaçlı. Bunu yapmadan yüksek ağırlıklarla çalışmaya devam ederseniz, sakatlık riskinizi artırırsınız. Bu yüzden siz ağırlık kaldırmaya başlamadan önce belinizi kurşungeçirmez bir hale getiriyorum. Başlangıçta egoya asla yer yok” diyor.
Oreb “Egoya yer yok” derken neyi kastediyor? Yani deadlift yaparken halteri çok geniş bir açıyla (omuz genişliğinin en az iki katı) tutmak yok. Bu durumda vücudunuzun kaldıraç işlevi gören uzuvları daha çok uzanmış olur ve hareketi yapması daha zor hale gelir. Bu tekniğe rağmen yüksek ağırlıkları kaldırabiliyorsanız, Oreb sizi bir kutunun üzerine oturtacak ve kaldıraç görevi üstlenen uzuvlarınızın daha fazla mesafe kat etmesini sağlayacaktır.
Anlayacağınız, yüksek ağırlık kaldırmanıza izin vermiyor, sizi hafif ağırlık kaldırmaya zorluyor. Onun çalışma sistemine başladığınız ilk etapta, kaldırabildiğiniz maksimum ağırlığın sadece
yüzde 50’siyle deadlift yapabiliyorsunuz. Çünkü Oreb için güvenlik her şeyden önce geliyor. Egonuzu devreye sokmanız için, önce Oreb’in şart koştuğu temeli sağlam atmak zorundasınız.
