GÜNEŞE KARŞI CİLT BAKIMI

Güneşe çıktığında koruyucu ürünler kullanmamak için mantıksız gerekçeler öne sürmekten vazgeç! Cildinin güneşin zararlı ışınları tarafından kavrulmasına seyirci kalamazsın. Üstelik piyasadaki yeni güneş koruyucuları, her zamankinden daha etkili…

Jennifer Aniston geçen sene birtakım önemli kararlar almıştı. Eskiden güneşe tapan yıldız, şimdilerde tatile çıktığında en az SPF 60 içeren koruyucu ürünler kullanıyor. Altın rengindeki bronz tenini ise otobronzan ürünlerle muhafaza etmeyi tercih ediyor.
Maalesef pek az kadın onun yolunu izliyor. ABD’de teşhis edilen iki milyon cilt kanseri vakasının yüzde 90’ı zararlı güneş ışınları yüzünden meydana geliyor. Yine de kadınların yüzde 34’ü koruyucu krem kullanmamakta direniyor.
Bu inadın nedenini tahmin edelim: Koruyucu ürünlerin fazla yağlı olduğunu ya da alerjen maddeler içerdiğini düşünüyor olabilir misin? Bunları hep duyuyoruz. Oysa piyasadaki yeni ürünlerin dokuları, gelişmiş formül ve teknolojileri, eski koruyuculara açık ara fark atıyor. İhtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verecek koruyucuları seçtik.

MAZERET:  “Cildimi tahriş ediyor.”
İş yerinde patronunla yaptığın korkunç bir toplantının acısını, iş çıkışı bir kadeh içkiyle hafifletebilirsin. Derde tasaya deva olan alkol, maalesef cildin için çok zararlı. Ne yazık ki piyasadaki pek çok koruyucu, alkolün yanı sıra oktinoksat (tarçın bazlı bir içerik), oksibenzon ve PABA gibi alerjen maddeler içerir. Bunlar da alerjik reaksiyona neden olabilir. Çözüm: Cildinin güneş kremi sürdükten sonra alerji olup kızarmaması için, yukarıda bahsettiğimiz içeriklerden kaçınmalı ve hassas ciltlere uygun bir ürün kullanmalısın. Daha az kimyasal içeren ürünler ya da çinko bazlı fiziksel koruyucular tercih edebilirsin. NYU Tıp Fakültesi’nden Dermatolojik Onkoloji Uzmanı ve Klinik Profesör Robert Friedman, çinko maddesinin cilt tarafından emilmek yerine cildin yüzeyinde kaldığını ve pişik kremlerinde de kullanılan çok hafif bir madde olduğu için bebek teninin hassas bölgelerinde bile güvenle uygulanabileceğini belirtiyor.

Dene: Avéne Very High Protection SPF 50+, Dermalogica Extra Rich Faceblock SPF

MAZERET: “Makyajım zaten SPF içeriyor.”

Plajda sadece makyajla güneş ışınlarına karşı etkili şekilde korunabilmen için, gün boyu sürekli fondöten ve pudra uygulaman gerekir. Mount Sinai Tıp Fakültesi’nden Klinik Dermatolog Francesca Fusco, SPF içeren mineral pudra tercih etsen bile, etkili şekilde korunmak için normalden 10 kat fazlasını kullanman gerektiğini söylüyor: “SPF içeren makyajdan medet uman hastalarımın tam olarak korunmadığını düşünüyorum.” Çözüm: Yüksek koruma faktörü içeren renkli nemlendiriciler veya BB Kremler sayesinde hem etkili şekilde korunur, hem de yüzüne doğal bir renk verirsin

Dene: Bioderma Photoderm Max SPF 50 Renkli Nemlendirici, Dior Hydra Life BB Creme SPF 30

MAZERET: “Spor yaparken gözüme akıyor!”

Tabii ki olabilir, ancak akmayan güneş koruyucuları da var. Çözüm: Balmumu kıvamında, stick formunda güneş ürünleri kullanabilirsin. Polimerler içeren bu ürünler, sırılsıklam terlesen bile akmadan dayanır. Bu tarz ürünleri uygulamak da oldukça pratik: Cildine ince bir tabaka hâlinde sür, sonra parmaklarınla yüzüne iyice dağıt. Ya da her zamanki koruyucu yüz kremini uygulayıp, stick koruyucuyu da göz çevrene sürebilirsin (göz kapakları ve kaş kemikleri dâhil). Göz çevrende bariyer oluşturan stick koruyucu, losyonun gözlerine akmasını engelleyecek. Koruyucuyu dudaklarına, kulaklarına ve hatta saç ayrımına bile uygulayabilirsin.

Dene: Clarins Control Stick For Sun Sensitive SPF 30, Clinique Sun Target Protection SPF 35

Cilt Kanseri Riskin Ne Kadar?
Cildini düzenli olarak kontrol etmen gerekiyor. Mayo Clinic araştırmasına göre, melanom vakaları 1970 ve 2009 arasında sekiz kat artış göstermiş. Yeni ve boyut değiştiren lekelerin varsa hemen dermatoloğa göstermelisin. Aşağıdaki faktörler melanom riskini arttırıyor:

GÜNEŞLİ YA DAYÜKSEK YERDE YAŞAMAK
Tropikal iklimi olan bir yerde yaşayanların cildi yıl boyunca zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalır. Deniz seviyesinden yükseldikçe de, melanom riski her 300 metrede bir yüzde dört, beş oranında artıyor.

AÇIK TEN VEYA RENKLİ GÖZ
Açık tenli kadınlarda, cildin doğal güneş koruyucusu olan melanin daha az bulunuyor. Bebek mavisi ve yeşil gözlü kadınların özellikle göz kapaklarında cilt kanseri vakalarına daha sık rastlanıyor. Kahverengi gözlü kadınlarda ise bu oran daha az.

MAZERET: “Akne veya rozasea sorunumu tetikliyor.”

Yağ bazlı kremler, ciltte kir ve ter birikimine sebep olarak akne oluşumunu tetikleyebilir. San Francisco’daki Kaliforniya Üniversitesi’nden Klinik Dermatolog Kathy Fields, avobenzon gibi kimyasalların aslında akne oluşumuna sebep olmadığını, ama hâlihazırda varolan akne, rozasea ve kızarıklığı arttırabildiğini söylüyor: “Avobenzon maddesi, cilde ısı vererek kan damarlarının genişlemesine ve cildin kızarmasına yol açıyor.” Çözüm: Kullandığın koruyucunun fazla kimyasal madde içermemesi gerekiyor. Sentetik yağ, parfüm ve ağır kimyasallar içermeyen ürünler tercih etmelisin. Seçeceğin ürünün üzerinde “oil-free” yazmasına dikkat et (ya da tamamen organik yağlar içermeli). Diğer taraftan, çinko ve titanyum içeren mineral koruyucular da çözüm olabilir. Isı enerjisini ciltten yansıtan bu ürünler cildin kızarmasını engelliyor. Jel formüller de cildini serinletmekte çözüm olabilir. Fields, son olarak ürün etiketinde “non-komedojenik” ifadesinin olması gerektiğini hatırlatıyor. Bu, içeriğindeki maddelerin gözenekleri tıkamadığının test edilmiş olduğu anlamına geliyor.

Dene: DDF Ultra-Lite Oil-Free Moisturizing Dew SPF 15, Florame Organik Güneş Kremi SPF 30

MAZERET: “Fazla yağlı ve kaygan.”

Fields, güneşten koruyucu kremlerde bulunan yağların ağır ve yoğun olabildiğini, SPF faktörü ne kadar artarsa yağ oranının da o kadar arttığını belirtiyor. Daha az yağlı bir ürün seçmek için ürünün etiketine iyi bakmalısın: Fusco, oktil stearat ve poligliseril içeren ürünlerin daha yağlı olduğunu söylüyor. Çözüm: Seçtiğin ürün yağ içermemeli ve cildinin yapış yapış olmasına neden olmamalı. Sprey formunda incecik dokuya sahip ürünleri ya da SPF faktörü yeterince yüksek olmasına rağmen “oil-free” ibaresini gördüğün kremleri alabilirsin.

Dene: Lancaster Sun Beauty Oil-Free Milky Spray SPF 30, Murad Oil-Free Sunblock SPF 30,

MAZERET: “Güneş ürünlerindeki kimyasallar güneşin kendisinden daha tehlikeli.”

Güneş ürünlerinde sıklıkla kullanılan oksibenzon ve retinil palmitat (ürünün dayanıklı olmasını sağlayan bir antioksidan) maddelerinin hormonal dengesizliğe yol açıp kanser riskini arttırdığı yönünde ürkütücü bir söylenti var. Ancak Fields, fareler üzerinde yapılan deneyler sonucunda, bu maddelerin insanlara zararlı etki etmediğinin ortaya çıktığını müjdeliyor. Fields, bu içeriklerden dolayı kimsenin kanser olmadığını, ancak güneşten kaynaklanan cilt kanseri vakalarının tırmanışta olduğunu da hatırlatıyor: “Cilt kanseri, meme ve kolon kanserinden daha fazla hayat karartıyor.” Çözüm: Kimyasalları yine de dert ediyor musun? O zaman organik seçenekleri denemelisin.

Dene: Organicum Sunscreen Face&Body SPF 50, Rare Blossom Güneş Yağı,

SOLARYUM
Solaryum kullanıcılarının (geçmişte kullanmış veya hâlen kullanan) melanom riski, diğerlerine göre yüzde 74 daha fazladır. Ayrıca bu kişilerin bazal hücreli karsinoma hastalığına yakalanma riski de yüzde 69.

GÜNEŞ YANIĞI
Çocukluk ya da ergenlik döneminde geçirilen tek bir güneş yanığı bile, bundan sonraki hayatında melanom riskini iki kat yükseltiyor. Ömrün boyunca geçireceğin hafif derecedeki beş güneş yanığı da aynı şekilde riski ikiye katlar.

GENETİK ÖZELLİKLER
Eğer annen, baban, kardeşlerin ya da çocuklarında melanom vakası görülmüşse, sende de görülme riski diğer insanlardan yüzde 50 fazladır. Büyükannen ya da kuzenlerin gibi daha uzak akrabalarında görülmesi de çok fazla olmasa bile riski arttırır.

GÜNEŞ SORUNSALLARI
Geçen yazdan kalan güneş losyonumu atmalı mıyım?

Hayır, atmak zorunda değilsin. Güneş koruyucularının ömrü bir seneden fazladır, yani geçen yaz aldığın ürünü bu yazın sonuna kadar kullanabilirsin. Ancak Fusco, ürünün dokusunun değiştiğini fark edersen atman gerektiğini söylüyor.

Esmer tenlilerin de korunması gerekli mi?
Ciltte ne kadar pigment varsa o kadar da melanin vardır ve koyu renkli cildin kendini koruyabildiği doğrudur. Ancak esmer tenliler yine de cilt kanserine yakalanma riski taşır. Esmerlerde cilt kanseri genelde el ve ayak gibi bölgelerde görüldüğünden, ciddi bir aşamaya gelene dek teşhis edilemeyebilir. Bu nedenle de genellikle ölümcül olur.

Kendimi beyaz peynir gibi hissediyorsam; azıcık da olsa güneşlenmem tehlikeli mi?
Güneşe her maruz kaldığında fotoyaşlanmayı tetikliyorsun. Azıcık bronzlaşırken bile kırışıklık, sarkma, hücre zedelenmesi ve cilt kanseri riskine yaklaşıyorsun. Sence?

Şapka takarken yüzüme krem sürmesem olur mu?
En geniş kenarlı şapka bile yüzünü tam anlamıyla koruyamaz. Friedman, kum ve denizden yansıyan ışınların da yüzüne ulaşabildiğini söylüyor. Üstelik şapkayı çıkardığın her an ışınlar saçına ve saç derine ulaşır. Ultraviyole ışınlarını geçirmeyen kumaşlardan yapılmış bir şapka tercih edebilirsin.<p>

Kremi her iki saatte bir uygulamak zorunda mıyım?
Friedman, vücut ısının cildin nemlenmesine sebep olduğunu, bu yüzden koruyucu kremin yoğunluğunu bir süre sonra yitirdiğini söylüyor. Kremi tekrar uygulamak sadece birkaç dakikanı alır ama avantajları çok daha uzun sürer. Fields, “Genç görünmek için tonlarca para ve zaman harcayan kadınların, en iyi anti-aging serumun güneş koruyucusu olduğunu unutmaması gerek” diyor. Sprey losyonları uygulayarak daha pratik olabilirsin.

 

 

 

BENZER YAZILAR