Güneşe Karşı Gardınızı Alın

Yazın güneş ışığına ve dolayısıyla ultraviyole (UV) ışınlarına daha fazla maruz kalıyoruz. Güneş, kanser ve antioksidan ilişkisini, Uzman Dr. Özgür Göknel anlatıyor.

Güneş ışığı, cildimizin bronzlaşarak daha güzel görünmesine yardımcı olurken, kimi zaman da ciddi cilt hasarlarına ve hatta bunun da ötesinde cilt kanserlerine yol açabiliyor. Güneş ışığı içinde bulunan farklı dalga boylarına sahip ışın demetleri, cildimizde farklı etkiler oluşturuyor. Ultraviyole A (UVA), Ultraviyole B (UVB), görünen ışık ve kızılötesi ışık (infrared), yeryüzüne ulaşarak hem cildimizi ısıtıyor hem ciltte D Vitamini sentezlenmesini sağlıyor, hemde cildi bronz bir görüntüye ulaştırıyor. Ancak dünya genelinde yapılan araştırmalar, D vitamini sentezlenirken güneş ışınlarının aynı zamanda ciltte yoğun bir serbest radikal hasarına yol açtığını gösteriyor. Bu serbest radikal hasarlarını önlemek ve cilt sağlığını korumak için en önemli koruyucu kalkanımız da güneş kremleri… Güneş kremlerinin içinde bulunan güneş filtreleri, güneşe karşı -özellikle de UVA ve UVB ışınlarına karşı- bir kalkan oluşturur. Güneş kremlerinin üzerinde yazan SPF (güneş koruma faktörü) değerleri, ürünün UV’yi ne kadar güçte engellediğini gösterir. En güçlü korumayı ise 50 ve üzerindeki SPF değerleri sağlar. Kullandığımız ürünün SPF değeri ne kadar yüksek olursa olsun, güneşin görünen ışıkları ile kızılötesi ışınları bu güneş filtrelerinden geçerek cilde ulaşır ve ciltte ciddi serbest radikal hasarları oluşturur. Bu yüzden güneş kremlerinde SPF değeri oluşturan güneş filtrelerinin kullanılması, yeterli korunma oluşturamaz.

Güneş Ürünü Alırken Bunlara Dikkat Edin

Modern güneş kremlerinin formülünde, kızılötesi ışınlar ve görünen ışığın serbest radikal hasarı oluşturmasına karşı koyan bazı doğal bileşikler bulunuyor. Bu doğal bileşikler, serbest radikal hasarını ve güneşe bağlı oluşan hafif düzeydeki iltihaplanmayı engelliyor ve bunun da ötesinde güneşe bağlı cilt dejenerasyonu ve hücresel fonksiyon kayıplarının önlenmesine yardımcı oluyor. Bu doğal antioksidan bileşiklerin başında yeşil çay ekstresi geliyor. Yeşil çayın içinde bulunan ve EGCG adı verilen doğal bileşik, ciltte serbest radikalleri nötralize ediyor, cilt hücrelerinin serbest radikallere karşı oluşturduğu direnç hattını güçlendiriyor ve güneşin ortaya çıkardığı iltihaplanmayı baskılıyor. Böylece hem güneşe bağlı yaşlanmanın önüne geçiliyor hem de -bundan daha önemli olarak- cilt kanserine karşı önlem alınmış oluyor. İkinci bir doğal bileşik ise siyah üzümde bulunan resveratrol. Bu doğal bileşik ciltte güçlü bir şekilde serbest radikal hasarını önlüyor, ortaya çıkmış serbest radikal hasarlarını gideriyor, güneşe bağlı iltihaplanmayı ve cilt hücrelerinde telomer kayıplarını engelliyor. Telomerler, cildimizin gençliği ile yakından ilgili. Cilt hücrelerinde UV’ye bağlı telomer kayıpları, cildin hızlı yaşlanmasına yol açıyor. Resveratrol içeren güneş kremleri ise hem güneşe bağlı yaşlanmayı hem de cilt hücrelerinin DNA’sının serbest radikaller ile bozulmasını önleyerek, ciltte kanser oluşumuna karşı koyuyor. Güneş kremlerinin içinde bulunması gereken bir diğer doğal bileşik ise koenzim Q10 (CoQ-10). Bu içerik, cilt hücrelerinin enerji kullanımına fayda sağlayarak, cildin güneşe bağlı olarak enerji kaybetmesinin önüne geçiyor. Cilt vitaminleri de cilt için çok önemli doğal bileşikler arasında. Bunlardan en önemlileri ise C, E ve B3 vitaminleri. C vitamini, cildi serbest radikal hasarından korurken, kolajen yapımını da arttırarak kırışıklıkların ortaya çıkmasına karşı koyar ve kırışıklık görünümünü azaltır. Benzer şekilde E vitamini de cilt hücrelerinin ve hücre zarlarının serbest radikaller ile dejenere olmasını engeller, cilt hücre fonksiyonunu güçlendirir ve güneşe bağlı hasarların ortaya çıkmasına karşı koyar. B3 vitamini ise bunlardan biraz daha fazla önem taşıyor: B3, ciltte yaşlanma karşıtı güçlü etkileri bulunan doğal bileşiklerin başında geliyor. Cildi yapılandırıyor, güneşe bağlı lekeleri önleyerek cildin nem dengesini koruyor ve cilt hücrelerinin DNA’sının bozulmasını stabilize ederek hem güneşe bağlı cilt yaşlanmasını önlüyor, hem de UV’ye bağlı cilt kanserlerinin oluşumuna karşı koyuyor. Güneş kremlerinin cilt yaşlanması ve cilt kanserlerine karşı yeterli etki gösterebilmesi için, bu yazıda bahsettiğim doğal antioksidanların da formüllerinde olması gerekiyor.

BENZER YAZILAR