Güneş ışınları kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayan serotonin salgılanmasını ve vücudumuzda D vitamini üretimini sağlıyor. Ancak sağlığın açısından, güneşten korunmanın da bir o kadar önemli olduğu yadsınamaz bir gerçek…
Güneşten yayılan UVA ve UVB ışınları sadece cildi yaşlandırmakla kalmayıp, cilde leke ve yanıklar gibi daha ciddi zararlar da veriyor. Bu nedenle güneş koruyucularının günlük bakım rutininin ayrılmaz bir parçası olması gerekiyor.
– Haftada 2-3 defa 10-15’er dakika sadece elinin üzeri bile güneş görse, gerekli D vitamini sentezi için yeterlidir. Bu düşünce ile fazla güneş ışınına maruz kalmaktan kaçın. Fazlası yarar değil zarar olarak cildine yansır.
– Güneş koruyucunu giyinmeden önce uygula. Giyindikten sonra, kolların, ayak bileklerin ve dekolten gibi güneşe maruz kalan kimi noktalarda uygulamada zorlanabilirsin.
– Güneş ışınlarının yaklaşık %90’ı ince bulutlardan geçebilir. Bu nedenle sadece güneşli günlerde değil, bulutlu havalarda da güneş kremi kullan.
– Cildin çevresel etkilere karşı koruyucu doğal bir koruyucu tabakası bulunuyor. pH değeri 5.5 olan bu doğal tabakanın sağlıklı kalması için aynı pH değerine sahip ürünler kullanılmalı. Bu nedenle kullandığın güneş kremlerinin de pH değeri 5.5 olmalı.
– Fondötenler, BB kremler gibi bazı makyaj ürünleri SPF’li olsa da yine de güneş kremi kullanmayı ihmal etme.
– Eski güneş kremlerini kullanma. Güneş kremlerinin ömrü bir yıldır. Bir yıl sonunda etkileri azalır. Bu sebeple her yıl yeni bir güneş kremi al.
– Gün içinde çok terliyorsan, sadece plajda değil günlük hayatında da suya dayanıklı güneş kremlerini kullanmayı tercih et.
– Yaz günlerinde çantanda her zaman güneş kremi bulundur. Arada güneş kremini tazelemen gerekebilir.
– Kar, kuma göre 5 kat, denize göreyse 3 kat daha fazla güneş ışınlarını yansıtır. Bu nedenle sadece yazın değil 4 mevsim güneşten korunmak gereklidir.
– Güneş kremini uyguladıktan sonra dışarı çıkmadan en az 20 dakika bekle. Zira kremin etkisini göstermesi için zamana ihtiyacı var.
Kaynak: Sebamed