Koşarken cildinizin güneşin kötü etkilerine maruz kalmamalı. Bu yüzden çantanızda iyi bir güneş koruyucu bulundurmalısınız; zira bu kremler, olası kırışıklıklar ve cilt lekelerini önlerken, bir yandan da cilt kanserinden korunmada önemli bir rol oynuyor. Ancak günümüzde güneş kremi seçmek her zamankinden daha zor.
Geçen yıl, Environmental Working Group yıllık rehberleri için incelediği güneş koruyucularının yaklaşık yüzde 75’inde, alerjik reaksiyonları tetikleyebilecek, hormon fonksiyonlarını bozabilen ve mercan resiflerinin bozulmasına katkıda bulunan zararlı içerenler bulunduğunu tespit etti (bir diğeri de kimyasal güneşten koruyucuların neden eczane raflarındaki en zehirli 8 şeyden biri olduğuydu). Bu kimyasallara ek olarak, çok yüksek SPF’ler, tutarsız spreyler ve “terlemeye karşı” gibi yanlış pazarlama iddiaları, potansiyel sağlık risklerine hizmet ederken, verilebileceklerinden daha fazlasını vaat eden bir grup şişe daha sundular.
Risklerden kaçınmak için mineral güneş kremi tercih edin. Aktif UV ışınlarını absorbe etmek ve onları serbest bırakmak için karbon bileşiklerinin bir kombinasyonunu kullanan kimyasal güneş koruyucuların aksine, mineral güneş kreminde çinko oksit ve titanyum dioksit mineralleri kullanılır; bu fiziksel koruyucular, UVA ve UVB ışınlarını vücudunuzdan geri yansıtarak çalışır. Oksibenzon, oktokrilen ve oksinoksat gibi kimyasal koruyucularsa radyasyonu emer ve emdikleri bu enerjiyi ortama zararsız bir ısı olarak verir.
Yoğun bir güneş koruyucu kremi sürdükten sonra, cildinizde kireç beyazı bir parlaklık yaratmasından endişe duyuyorsanız, artık buna gerek yok. Mineral SPF kremleri; nanoparçacıkları, yağsız formülleri ve içerdiği hassas kaynaklarla, cildinizin hayalet yüzü gibi görünmesini önlüyor.
İşte en iyi mineral güneş kremleri!
