Halo Sport cihazı işe yarar mı?

Sporcular, müzisyenler ve Hava Kuvvetleri eliti, beyne giden bir akımın onlara performans avantajı sağlayabileceğini düşünüyor. Şimdi bunu bir inceleyelim.

Derleyen: Özlem Ural

Her bisikletçinin birçok kez gittiği, son dönüşe ulaştığında nefesinin sesi ile fitness seviyesindeki iniş çıkışları takip edebildiği, denenmiş bir bisiklet yolu vardır. Benim için bu yol Tunnel Road’dur. Berkeley ve Oakland’a bakan kayalık tepelere açılan geçitte, kenarlarında okaliptüs ağaçları sıralanmış, virajlı, hafif ama hiç bitmeyen bir eğimle beş kilometre uzanan bir yol…

Üç yıl önce bisiklete başladıktan sonra bu yolu ilk 50 ya da daha fazla kez tırmandığımda, VO2 max seviyemin (maksimum oksijen tüketim kapasitesi) ve tekniğimin gitgide gelişmesini izleyebiliyordum. O zamandan bu yana ise pek bir gelişme yok. Bir sene önce 14:06 olan kişisel rekorumu, bir alt sınır olan 14:00’ın altına – hatta belki de 13:00’ın altına – indireceğimden emindim. Ne yazık ki pratik yaparak hızlanmak 41 yaşında olağan bir sonuç olmaktan çıkıyor. O rekorumdan beri, düzenli haftalık çabalarıma rağmen 15 dakikanın bile altına inemedim.

Bu yüzden Halo Neuroscience adında bir şirketin, egzersiz yapmadan 20 dakika önce brain-zapping (beyin zaplama) kulaklığını kullanmanın, sporcuların güç, beceri ve dayanıklılık kazanımlarını kendi çabalarına göre daha hızlı elde etmelerini sağladığı iddialarını duyduğumda kulak kesildim. Halo Sport, transkraniyal doğru akım stimülasyonu bilimini, yani tDCS’yi uygulayan birkaç tüketici cihazından biri ve özellikle onu gelecek antrenman programlarını güçlendirmek için ısınma egzersizleri sırasında kullanabilecek atletler için tasarlandı.

Özel Kuvvetler keskin nişancılarını ve avcı pilotlarını işlerinde daha iyi hale getirme yollarını arayan ABD ordusu tarafından yürütülen araştırmalara dayanan bu teknoloji, NFL, NBA, büyük beyzbol ligi takımları ve ABD olimpiyat sporcuları da dâhil en yüksek atletizm seviyelerinde zaten kullanılıyor. Elit Cannondale-Drapac takımından eski profesyonel bisikletçi Andrew Talansky, Halo ile antrenman öncesi yaptığı “neuropriming”in, 15 yıldır tek bir kulaç atmamış olmasına rağmen bu yılın başında triatlona geçtiğinde bu geçişi hızlandırdığını ifade ederek, “Bu süreci hızlandırmamda oldukça yardımcı oldu,” diyor.

Halo, San Francisco’dan bir doktor ve nörobilimci olan Dr. Daniel Chao ve biyomedikal mühendisi olan Dr. Brett Wingeier’in parlak beyinlerinin ürünü. İkili 2000’li yılların başlarında, epileptik nöbetleri başlamadan önlemek için elektrik akımı darbeleri kullanan bir beyin implantı olan NeuroPace RNS sisteminin geliştirilmesine yardımcı oldu. Günümüzde yaklaşık 1.300 hastaya takılmış olan RNS sisteminin niş başarısı, daha geniş bir pazara hitap edebilecekleri ve açık kafatası ameliyatı gerekmeksizin beyni harekete geçirici bir cihaz geliştirmeyi düşünmelerine yol açtı. (Düşünsenize!) Araştırma sonuçlarını değerlendirirken, beyindeki istemli kas kasılmalarını kontrol eden motor korteksine düşük seviyeli akım vermenin, oradaki nöronların izleyen uyaranlara nasıl tepki verdiğini gösteren geniş bir veri dökümüne sahip olduklarını keşfettiler. Dr. Chao, “Bu, beyni uyarılmaya daha açık bir duruma sokarak iki nöronun eşzamanlı olarak hareket etme olasılığını arttırır,” diyor. “Bu iyi, çünkü yeni bir devre bu şekilde kurulur. Bir söz vardır: Birlikte canlanan nöronlar birlikte hareket eder.” Halo’nun bu uyarılara daha açık beyin durumu için kullandığı kelime “hiperplastisite”, yükseltilmiş nöroplastisite için kullanılan bir terim.

Sporcular için hiperplastisitenin anlamı, antrenmanlarda azalmadır. Düzinelerce çalışma, tDCS’nin gitar çalmaktan matematik bulmacaları çözmeye, kayakla atlamaya kadar yeni becerilerin kazanılması üzerindeki etkilerini belgelendirdi. Bunların birçoğu Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri uygulamalı nörobilim dalı bilişsel performans optimizasyon bölüm başkanı Dr. Andy McKinley tarafından gözden kaçırılmıştı. McKinley, “Doğal olarak askeriye, birisini uzman seviyesinde eğitmek için harcanan zaman ve para miktarını azaltmakla ilgileniyor,” diyor. Kendi grubunun denemelerinde, tDCS simüle edilmiş bir radar ekranında hedeflerin belirlenmesi gibi görevlerde, yeterliliği sağlamak için gereken süreyi yüzde 25 azalttı. “Aynı şeyi yapmak için eğitilmesi daha az zaman alıyor,” diyor McKinley. Kendi çalışmalarında Halo, piyano akortları çalmak ve dart atmak gibi görevlerde kullanılan motor öğrenme oranında yüzde 50’lik bir artış gösterdi.

Bu çok güzel, elbette. Ama ben Rachmaninoff’un Konçerto No.3’ünü çalabilmeye ya da göğüs göğüse muhaberede ustalık elde etmeye çalışmıyordum. Sadece bisiklette daha süratli olabilmek istedim. tDCS bana bu konuda yardımcı olabilir miydi?

“Kesinlikle,” diyor Dr. Chao. Bunun nedeni, hızın basit bir fitness işlevi olmamasıdır. “Dayanıklılık tümüyle biyomekanik verimlilikle ilgilidir,” diyor. “Verimlilik yeteneği diye bir şey var.” Koşarken, yüzerken veya bisiklete binerken, her adımda veya kulaçta biraz boşa harcanan enerji bitiş zamanınıza ekstra saniyeler ve dakikalar ekleyebilir. Ancak formunuzu bu sporlarda düzeltmek kesinlikle çok zordur, çünkü çok tekrara dayalıdırlar. Dr. Chao, “Tam anlamıyla bir milyon tekrar kadar beyninize kazınmış olan bu hareket modelini unutmaya çalışıyorsunuz,” diyor.

Beyni geçici olarak daha fazla nöroplastik yaparak, tDCS bu derinlemesine kazınmış hareket kalıplarını değiştirmeyi daha kolay hâle getirebilir. “Bu durumu, kendimi yeniden programlayabilmek için motor korteksimi gevşetmek olarak düşünüyorum,” diyor Dr. Chao (ki kendisi sadece bir bilim adamı değil, bir mucit de olmakla birlikte, güçlü bir bisikletçi). Bu da tam olarak Talansky’nin keşfettiği faydaydı. Ortaokulda bir yüzücüyken, inatçı kötü alışkanlıklara sahip olmak için yeterli zamanı olmuştu bile – ayrıntıya girmek gerekirse, bir kol çok fazla açılırken diğeri orta hatta kesiyordu. Ironman ligine nispeten geç olan 29 yaşında yükselmiş biri olarak zaman kaybetmek istemedi. “Bana kalırsa, yoğun bir yüzme geçmişi olmayıp yüzmeye geri döndükten sadece sekiz ay sonra çoğu insanın aynı koşullarda yapacağından çok daha iyi yüzebilmemi sağladı,” dedi.

Ayrıca, tDCS’nin beynin kendi dayanıklılığını geliştirdiğini gösteren güçlü veriler de var. Hava Kuvvetleri ile ilgili çalışmalarında McKinley, zihinsel yorgunluğa olan etkilerini derinlemesine inceleyerek, beyin stimülasyonu olan ve olmayan deneklerde görüntü tasvirleri gibi ezberci öğrenme konularında dikkatlerini sürdürme becerilerini test etti. Kontrol Halo Sport’un normal görünümlü kulaklığı, akıllı telefon uygulamasıyla birleşerek performansınıza turbo sarj etkisi sağlayacak akımı beyninize iletir. Aralık 2018 | MensHealth.com.tr 77 grubu denekleri genellikle 20 dakika sonunda odaklanmayı hızla kaybetmeye başladı. McKinley, “Uyarıcı eklediğimizde bulduğumuz şey, bu düşüşün yaklaşık altı saat ertelenmesiydi,” diyor. Altı saat!

Nörostimülasyonu denemek için duymam gereken her şeyi duymuştum – bir şey hariç: Güvenli miydi? Sağlık uzmanlarının, iPhone’umuzdaki mavi ışığın uykumuzu etkileyebileceği ve Facebook’un depresyona katkıda bulunabileceği konusunda uyarılarda bulunduğu bir dönemde, insanın beyin yapısını hedef alan yeni bir teknoloji ürünü denemesi fikri biraz rahatsız edici geliyor. Bazı uzmanlar, tDCS’nin potansiyel uzun süreli etkilerini tanımlamak için yeterince süre piyasada olmadığı veya kötü alışkanlıklar ya da travmatik anılar gibi istenmeyen devreleri kasıtlı olarak teşvik edebileceği konusunda uyarmış olsa da, geçmişteki çalışmaların en kapsamlı incelemeleri, doğru kullanıldığında güvenli olduğunu beyan ediyor. McKinley, “tDCS’nin güvenlik kayıtları olağanüstü,” diye beni rahatlatıyor.

Rahatlamış bir şekilde, Dr. Chao’dan Tunnel Road’da 14:00’ın altına inmemi sağlayacak çok da bilimsel olmayan bir klinik deneme tasarlaması konusunda yardım istedim. İşe, bana normal bir kulaklık seti gibi görünen Halo Sport cihazını ödünç vererek başladı. Kulaklıkları bağlayan bandın altında, ıslatıldıktan sonra saçın içine yerleştirilip kafa derisinden beyne akım yollayan üç köpük elektrot yastığı bulunuyor.

Dr. Chao, ısınma egzersizlerim sırasında kulaklığı 20 dakika boyunca takmamı ve bunu takip eden 60 dakikalık hiperplastisite döneminde antrenmanımı yapmamı söyledi. Tekrarladığı ve zor olduğu sürece ne tür bir antrenman yaptığımın çok fazla önemli olmadığını ekleyerek, “Harekete odaklanmalısın,” dedi. Darbenin akıcılığını düzeltmek için tek bacak pedallı drill ve yorulduğum zaman formumu korumak için yüksek çıkışlı VO2 max intervalleri önerdi. Her şeyden önce profesyonel bir sporcu olmadığım için – selenin üzerinde haftada ortalama beş ila on saat geçiriyorum – zaten potansiyeline yakın çalışan Talansky’den farklı olarak, hızlı sonuçlar alabilecektim. Dr. Chao, “Çoğu zaman acemilerde daha dramatik sonuçlar elde edebiliriz, çünkü öğrenme eğrisinin başlangıcındaki gerçekten eğlenceli ve geniş aralıktalar,” diye belirtiyor.

Son bir şey: “Bu hissi seven neredeyse kimse yok,” diyor. “Bu konuda seni uyarmalıyım.”

İlk antrenmanım için Halo’yu taktığımda, ne demek istediğini anladım. En yüksek seviyede bile akım acı vermiyor fakat sıkı bir kayak başlığı taktığınızda hissettiğiniz duygu gibi hafif tatsız bir karıncalanma hissi uyandırıyor. Kulaklık aynı zamanda ağır – Peloton bisikletimde 20 dakika boyunca otururken iyi ama daha aktif bir antrenman için çok hantal.

Pedalla antrenmanlara yeni başlamış biri olarak, verimliliğin eğitilebilir bir beceri olması konusunda Dr. Chao’nun neyi kastettiğini çabuk kavradım. Her iki tarafı soyutlarken, yuvarlamaktan ziyade pedalımı nasıl sıkıştırıp düzleştirdiğimi artık anlayabiliyordum. İkinci seansım sırasında daha düzgün dairelerle pedal çevirdiğimi hissedebiliyordum; bacaklarım artık birbiriyle savaşmıyordu. İntervaller sırasında normalden daha yüksek bir tempoda pedal çevirebildim — her zamanki 80’e karşı yaklaşık 100 rpm.

Dört neuroprimed (nöron takviyeli) egzersiz yaptıktan sonra, kendimi teste hazır hissediyordum. Tunnel Road öncesi Halo’yla ısındım ve 14:07 ile kişisel rekorumun bir saniye altında sürdüm. Umut verici bir başlangıç… İkinci denemem, beynim yeniden beslenmiş ancak bacaklarım ilk antrenmanın yorgunluğunu hissederken başarısız oldu. Ancak üçüncü denememde her şey iyi hissettirdi. Dik eğimli orta bölümde, genellikle yaptığım gibi dişimi sıkmak ve zorlamak yerine kendime yumuşak pedal çevirmeye odaklanmam gerektiğini hatırlattım. Parkurun sonunu süratle geçtiğimde bitik vaziyetteydim ve bisikletimin bilgisayarından bip sesi geldi: 13:58. Zafer!

Beni zirveye taşıyan halo muydu? Hedefimi sadece yüzde 0,2 oranında geçebilmemde, kılları yeni tıraşlanmış bacaklarım da dâhil her şeyin etki etmiş olabileceğini göz önünde bulundurmak zorundayım. Öte yandan en büyük fark, mutlaka düzgün ve odaklanmış bir ısınma (genellikle atladığım bir şey) sürecinden ve süreç zorlaştığında bile formuma yoğunlaşmaktan kaynaklanıyordu. Bunları yapmak için motivasyon olarak neuropriming’e ihtiyacım vardı, ama belki de bunları o olmadan da yapabilirdim. Her şeyden öte, bu deney performans artışı için yeni teknolojiye başvurmadan önce yapmam gerekenleri görmeme yardımcı oldu. Ancak kendimi öğrenme eğrisinin düz tarafında bulduğumda seçeneksiz kalmayacağımı bilmek çok güzel.

BENZER YAZILAR