Hareketsiz kalmak ne kadar zararlıysa, yaralanmalara yol açan yanlış antrenmanlar da o kadar zararlıdır. Elinizdeki dambılı kaldırmadan önce tehlikelerden korunmanın yollarını öğrenin.
Spor yaralanmaları, vücudun bir bölümünün dayanma limitini aşacak bir kuvvete maruz bırakıldığında meydana gelen zedelenmelerdir. Eğer rakiple temas halinde mücadele gerektiren bir spor yapıyor, düzenli olarak spor salonunda çalışıyor veya eklemlerinizi zorlayan bir aktiviteyle uğraşıyorsanız, sakatlanma riski de taşıyorsunuz demektir. Kapsamı geniş olsa da spor yaralanmalarına neden olan faktörleri, kişisel ve çevresel faktörler olmak üzere iki başlık altında toplayabiliriz.
Kişisel faktörler, zayıf kas ve kemik yapısı, yorgunluk, kaslara aşırı yüklenme, anatomik bozukluk, daha önce geçirilen yaralanmalar ve ameliyatlar, kronik hastalık ve enfeksiyonlar, psikolojik sorunlar, yaş ve cinsiyet, spor kurallarını bilmemek olarak sıralanabilir. Çevresel faktörler arasında ise antrenmansız olmak, kötü malzeme tercihi, spor kurallarına uyulmaması, elverişsiz zemin ve kötü hava koşulları sayılabilir.
En sık karşılaşılan yaralanmalar; bağların gerilmesi ya da kopması, diz sakatlıkları, kıkırdak yaralanmaları, ayak bileği bağ zedelenmesi, aşil tendon zedelenmesi, adele sakatlıkları, stres kırıkları, kırık ve çıkıklar gibi sakatlıklardır.
Yaralanmaları Önlemenin Yolları
Bu konuda ilk yapılması gereken, sporcuların periyodik sağlık kontrolünden geçmesidir. Bu kontroller sporcunun mevcut durumunu ortaya koymaya yardımcı olur. Sporcunun eksiklikleri belirlenir ve uzman kontrolünde o eksikliklerin giderilmesi sağlanır. Burada belirlenen eksiklikler, hem fizyolojik parametreler hem fiziksel uygunluk hem de doğrudan sağlıkla ilgili eksiklerdir.
Spor yaralanmaları denince akla gelen ilk nedenlerden biri yetersiz ısınmadır. Antrenmandan önce ısınmaya ve bunu takiben germe egzersizlerine önem verilmesi gerekiyor. Benzer şekilde fiziksel aktivite sonrası yapılan soğuma çalışmaları da büyük önem taşıyor. Her aktivite sonuna soğuma egzersizleri eklemeyi ihmal etmemelisiniz. Germe egzersizlerini aktiviteyi takiben yapmak, aktivite öncesi kadar değerli ve önemlidir.
Bir diğer konu ise, spor yaparken olası sakatlanma risklerini azaltmak için doğal destekleyici ürün kullanımı. Spor esnasında eklem, kas ve kemik dokuya normalden daha fazla yük binebiliyor veya alınan darbeler doku hasarlarına neden olup, sakatlanma riskini yükseltebiliyor. Takviye edici gıdalar eklem sağlığını korumanın yanı sıra, yaralanma sonrası oluşan ağrı, ödem gibi şikâyetleri azaltıp tedavi sürecine destek de oluyor. Bu noktada, kıkırdak yapının ana maddeleri ile vücutta oluşan hasarı onarmaya yardımcı olan ve şikâyetleri en aza indirip yaşam kalitesini yükselten aktiflerden uygun dozlarda almayı hedeflemeniz faydalı olacaktır.
Eklemlerin Gücünü Koru
Eklem kıkırdağı, uzun yıllar boyunca eklemde yük taşıyacak ve ağrısız hareketi sağlayacak şekilde tasarlanmış bir yapıdır. Eklemi oluşturan kemiklerin birbirlerine bakan yüzlerini kaplayarak yastık vazifesi görür. Çeşitli şekillerde hasar görebilir. Yıllar içinde yıpranarak önce yumuşar, sonra çatlaklar oluşmaya başlar ve altındaki kemik ortaya çıkar. Halk arasında “kireçlenme” olarak bilinen bu duruma osteoartrit adı verilir. Yaşla birlikte ortaya çıkan aşınma ve yıpranmalar başlıca nedenidir. Oluşan bu yaygın aşınmanın geriye dönüşü yoktur ve önce ilaç, daha sonra cerrahi tedavi gerektirebilir. Buna karşın genç bireylerde, özellikle spor sırasında ortaya çıkan darbelere bağlı eklem kıkırdağında bölgesel hasarlar meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda eklem kıkırdağının sadece bir bölümü hasarlı, geri kalanı sağlam olduğu için kıkırdak yenileyici tedaviler yapılabilir.
Spor yaralanmalarının önlenmesi, tedavisi ve rehabilitasyonunda öncelikli amaç, sakatlığın oluşumuna karşı korumak, sporcuyu sakatlığın uzamasına veya tekrarlamasına neden olmayacak en kısa sürede ve mümkün olan en iyi performansla spora döndürmektir. Tedavide istenilen ise, sporcunun esnekliğini ve eklem hareket rahatlığını korumak, kas gücünde ve direncinde azalmaya neden olmamayı sağlamaktır.
Eklem Sağlığını Destekleyen Aktifler
Glukozamin ve Kondroitin, kıkırdak yıkımını azaltıp hasarın ilerlemesini engellerken; kıkırdak dokunun onarılması için gerekli ana maddeyi sağlayarak tedaviye yardımcı oluyor.
MSM, biyoyararlanımı en yüksek organik sülfür kaynağıdır. Esnekliği artırarak harekette kolaylık sağlar. Eklemlerdeki sertlik ve hassasiyetin azaltılmasında önemlidir.
Bromelain, Ananas comosus bitkisinden elde edilen ve özellikle proteinlerin sindirimini sağlayan proteolitik enzimlere verilen genel bir isimdir. Bromelain sindirimi kolaylaştırıcı etkisini, proteinleri hidrolize edip oligopeptid ve aminoasitlere parçalayarak gösteriyor. Sindirilememiş proteinler çeşitli sindirim sorunlarına yol açabiliyor.
Bromelain, prostaglandin sentezini inhibe ederek antienflamatuar etki gösterir. Bu nedenle yumuşak doku zedelenmelerinde yaygın olarak kullanılır. Özellikle spor yaralanmaları sonucu oluşan enfeksiyona bağlı ağrı ve ödemin giderilmesi için tercih edilebilir. Yapılan çalışmalar, Bromelain’in, glukozamin ve MSM gibi aktiflerin emilimini yükselttiğini gösteriyor.
Şeytan Pençesi, Güney Afrika’da yetişen bu bitkinin köklerinden elde edilen harpagozit, eklemlerdeki ağrının azaltılmasına ve hareket kabiliyetinin artırılmasına yardımcı olur. Yapılan çalışmalar, bu bitkinin ağrı kesici ilaçlara göre daha güvenli ve onlar kadar etkili olabildiğini gösteriyor. Antioksidan etkinliğine sahip olan şeytan pençesi, bilimsel kanıtlara bağlı olarak kireçlenme ve sırt ağrısı problemlerinde kullanılıyor. Antioksidan etkinlikten dolayı da eklem dokusuna yeni gelebilecek hasarlara karşı koruma sağlıyor.