HASTALANDIN… ŞİMDİ NE OLACAK?

Şikâyet etmeyi bırak ve doktor onaylı rehberimizin yardımıyla bir an önce iyileş.

Öncelikle bu soğuk algınlığı mı, yoksa grip mi? İki hastalık da birçok benzer belirti taşır; burun tıkanıklığı, hapşırma, boğaz ağrısı gibi. Bu nedenle aradaki farklılıklara dikkat etmelisin. New Yorklu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Toplum Hastalıkları Hekimi Brian Currie, “Birini oyuncak bir araba, diğerini ise gerçek bir kamyon gibi düşün. Oyuncak arabaya bastığında bu acıtabilir ama genelde sadece sinir bozucudur; işte bu soğuk algınlığı. Buna karşın grip, gerçek bir kamyonun çarpması gibidir” diyor. Özellikle kas ağrıları ve ateş gibi ek belirtiler de üstüne eklendiğinde… Her iki virüsün de bir tedavisi yok ama belirtilerle başa çıkmayı bilerek, rahatsızlığını daha az acı verici hâle dönüştürebilir ve iyileşme süreni kısaltabilirsin. Sağlığını geri kazanmak için bu yöntemleri uygula.

03

Grip Olduysan…
Grip hızlı ve sert vurur. Sabah saatlerinde iyiyken öğleden sonra birdenbire kötü hissedebilirsin. Böyle bir durumda her ne yapıyorsan bırak (son dakika e-postaları ve iş arkadaşlarına sızlanmak da dâhil) ve evine dön.
Yakınlarında hemen gidebileceğin bir doktor varsa (ve gidebilecek hâldeysen), antiviral bir ilaç yazdırmak için uğra. (Gribe engel olmaz ama hemen kullandığında, hasta geçen zamanını kısaltabilir.) Ev veya oda arkadaşlarını ara ve onları hastalandığına dair uyar.
Yatağının yanında kâğıt mendil, termometre, uyku maskesi ve telefon şarjını bulundur. En az 72 saat yatakta kalman gerekebilir. Dinlenmek senin artık en iyi (ve tek) arkadaşın. Dinlenirsen bağışıklık sistemin sitokin adı verilen, virüslerle savaşan kimyasalın üretimine odaklanabilir. İnsanlarla konuşmak zorundaysan telefonunu veya Skype’ı kullan.
Yeşil çay iç. Bazı araştırmalara göre günde iki, üç fincan yeşil çay içmek iyileşmeyi hızlandırıyor. Ancak sütten uzak dur. Süt ürünleri balgamı kalınlaştırıp daha rahatsız edici bir hâle getirebilir.
İçmekten bahsetmişken, hasta olduğun sürece normalde aldığın sıvının iki katını tüketmelisin. Ateşlenmene neden olan virüs vücudunda dehidrasyon (susuzluk) başlatabilir, bu da hastalık süreni uzatır. Bitki çaylarından da sıvı alırsın ama en önemlisi bolca su içmek. Hindistan cevizi suyu gibi elektrolit içeren bir şey içebilirsen daha da iyi olur.

01

Normal şartlarda kalorilerden kaçınsan da, bağışıklık sistemini desteklemesi açısından bu dönemde kalori alımı çok önemli. Tavuk suyuna çorba içmelisin. Araştırmalara göre
gerçekten de antiviral özellikleri var. İbuprofen veya asetaminofen içeren ilaçlarla da baş ve kas ağrılarını rahatlatıp ateşini düşürebilirsin. (Vitamin takviyesini abartma; bunların gribe karşı etkisi kanıtlanmadı.)
Üç günün sonunda eğer iyileşiyorsan hafif esneme hareketleri yapabilir, kısa bir yürüyüşe çıkabilir veya evden çalışabilirsin. Katı gıda yemeye başla: Tatlı patates ve yumurta hem besin değeri açısından zengin yiyeceklerdir, hem de mideni yormaz. Ancak bağışıklık sisteminin yanıtını engelleyebilecek, şekerli gıdalardan kaçınmalısın.

Çoğu grip ortalama dokuz, 10 gün sürer. Belirtiler tamamen geçtiğinde ve hastalık bulaştırma ihtimalin azaldığında ofise dönebilirsin. Ancak tamamen kendini toparlaman için bir veya iki haftaya ihtiyacın olacak. Bu yüzden kendinde düşük verimlilik ve hastalıktan kalma yorgunluk hissedebilirsin.

02Soğuk Algınlığıysa…
Eğer işin, hassas küçük çocuklar veya yaşlı insanlarla çalışmanı gerektirmiyorsa, sana hasta denmesi için soğuk algınlığı yeterli değil (üzgünüz)! Sağlıklı olup, yalnızca burun akıntısı ve hapşırma yaşıyor olabilirsin. Ama yine de belirtilerini kontrol et: Çok hâlsizsen eve dön.
Bir eczaneye uğra. Soğuk algınlığında gribe göre daha fazla burun tıkanıklığı ve akmasına rastlanır. Tuzlu sprey, dekonjestan (burun açıcı) veya antihistaminik ilaçlar depola. Ancak bir kerede yalnızca bir ilaç kullan ve sadece sorununa yönelik ilaç al. Örneğin burnun akıyorsa, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürük ilaçlarından kaçın. C Vitaminlerini de boşa harcama, bu durumda pek işe yaramıyor.

Normalde içtiğinden yarım litre fazla su içmelisin. Fazladan sıvı alımı, mukusun genişleyip dışarı atılmasına yardımcı olur. Yeşil çay içmek de faydalı olabilir. Ve tıpkı gripte olduğu gibi, sinüslerini tıkayan süt ürünlerinden kaçınman iyi olur.<p> İşteyken, mikroplarını yaymamak için elinden geleni yap (en fazla burnun akarken bulaştırma eğiliminde olursun). Ve en önemli görgü kuralını uyguladığından emin ol: Dirseğinin içine öksür veya hapşır. Ellerini sık sık sabun ve su ile en az 20 saniye yıka. Başkalarıyla paylaştığın alanları (kapı kolları, telefonlar gibi), onlara dokunduktan sonra alkollü bir dezenfektan mendille sil.
Soğuk algınlığının ilk  gününde eve erken dön ve gece en az iki saat fazladan uyu. Ne kadar dinlenirsen, bağışıklık sistemin hasta hücreleri o kadar iyi yok edebilir.

Eğer yatağını bir başkasıyla paylaşıyorsan, bu dönemde kanepede uyumayı tercih etse iyi olur. Uyurken öksürme ve hapşırma yoluyla daha fazla mikrop yayarsın.
Her zamanki gibi spor salonuna gidebilirsin. Soğuk algınlığı esnasında egzersiz yapmanda sakınca yok. Duruma uygun görgü kuralını ise aklından çıkarma; kullandığın aletleri sil. Ve vücudunu dinle: Çok hâlsizsen hafif bir egzersizle yetin veya tamamen vazgeç.
İşten sonra bir kadeh şarap içmende sakınca yok. Biraz alkol almak enfeksiyonu daha kötü hâle getirmez ama fazlası bağışıklık sistemini yavaşlatır. Happy hour’lara ara ver: Bu ortamlarda çok içmeye ve eve geç dönmeye eğilimli olursun.
Standart bir soğuk algınlığı bir haftadan fazla sürmez. Ama hijyen kurallarını unutma. Hiçbir belirti göstermesen bile birkaç gün daha soğuk algınlığın bulaşıcıdır. Yedi gün sonunda hâlâ  burnunu çekiyorsan, hastalık sinüs enfeksiyonuna dönüşmüş olabilir. Yani soğuk algınlığı burun kanallarında enflamasyon ve şişkinliğe neden olmuştur. Bu durumda doktora görünmelisin.

BENZER YAZILAR