HASTALIK ENDİŞESİ

Evdeki alerjenler, besinlerdeki tarım ilaçları ve elektromanyetik dalgalar gibi yaşamımızda bize zararı olan her şeyden kurtulmaya çalışmak, insanı temizlik delisi hâline getirebilir. Sağlık Yazarı Linda Formichelli, sağlıklı kalmak için gerçekten neye ne kadar ihtiyacımız olduğunu anlatıyor.

Her şey birkaç ay önce, çamaşır kurutma makinesinde kullandığım kokulu mendillerle başladı.

Sürekli olarak yaz gibi kokan çamaşırlardan bahsedilirken, bir yerde yıkanan tüm giysilerimizin aslında toksik kimyasal maddelerle kaplandığını okudum. Tahmin edersin ki, bir sağlık yazarı olarak elime sık sık kimyasal atıklar hakkında ürkütücü bilgiler ulaşıyor. Ancak bu sefer iş farklıydı çünkü yan odada küçük bir çocuğum vardı. O gün bunu öğrenir öğrenmez mendil kutusunu alıp çöpe attım.

Anlık olarak sorunu çözdüğümü sansam da, problemler aslında daha yeni başlamıştı; şimdi sıra tozlardaydı.

Ufak bir internet araştırmasında gördüm ki, evdeki tozlar sadece zararlı madde ve alerjenlerin birikmesine neden olmuyor; bunları temizlemek için kullandıklarımız da vücudumuza zarar veriyordu. Dahası, şimdiye kadar kullandığımız teknikler çok tehlikeli rahatsızlıklara neden olabilirdi (meme kanseri, diyabet, hafıza kaybı gibi). Çamaşır suyu, kullandığımız yatak çarşafları ve havlulardaki mikropları yok edebiliyor ancak aynı zamanda solunum yolu hastalıklarına yol açıyordu. Benzer şekilde, dışarıda giydiğin ayakkabıları evde giymek de, tehlikeli kimyasalların (ve tabii başka zararlı maddelerin) içeri girmesine neden oluyordu.

İşte bu nedenlerle, kimyasal ile dolu temizlik ürünlerinden kurtulmaya karar verdim. Ayrıca eve gelen misafirlere ayakkabılarını çıkarttırmaya başladım ve toza karşı tam bir taarruza geçtim. En küçük bir boş vakit bulsam, abajurlardaki toksinlerden kurtulmaya çalışıyordum. Ailemi hastalıklardan ve erken ölümden kurtarmak için yaptığım her şeye değecekti.

Tabii ki beslenme konusu da ayrı bir zorluğa dönüşmüştü. Tarım ilaçlarının ve herhangi bir hormonun kullanılmadığı organik süt için iki kat fazla para ödemeye başladım. Et masrafı da bir anda oldukça artmıştı. Fakat bütün bu değişikliklerin cüzdanımı hafifletmesine rağmen kafam rahat değildi. Önceki hafta alarm yerine kullandığım elektromanyetik dalga yayan cep telefonum, bu hafta bebek monitörü derken, sorunlar çamaşırlardan daha hızlı şekilde birikmeye başladı. Onlardan da kurtulmuş olmama rağmen sıkıntım devam ediyor, üstüne üslük endişeleniyor ve geceleri uyuyamıyordum.

Sağlıksız Aşırılıklar

Beni kendime getiren, bu konuya ne kadar para harcadığımı fark etmem oldu. Sadece özel yiyeceklere ve ekolojik temizlik malzemelerine harcadığım ufak servet değil, paranın kendisi hakkında öğrendiğim gerçekler de uyanmamı sağladı. Yakın zamanda yapılmış bir çalışmada, banknotlarda bisfenol A (BPA) adlı bir madde barındığı ve National Toxicology Program’ın verdiği bilgiye göre bu maddenin çocuk, bebek ve anne karnındaki fetüslerin beyninde, davranışlarında ve prostat bezinde olumsuz etki yarattığı ortaya çıkmış.

Öğrendiğim bu son haber ile ben de bittim. Çünkü konu üzerine ne kadar araştırma yaparsam yapayım ya da yüzeyleri doğal ürünlerle ne kadar temizlersem temizleyeyim, banknotlardan kaçabilmem mümkün değildi.

Bunu öğrenmek, şaşırtıcı şekilde bende yenilmişlik yerine özgürlük hissi yarattı. Anladım ki, ailemin temas ettiği her şeyi arındırmam mümkün değil. Evimizdeki, yiyeceklerdeki ve bedenimizdeki atıklar konusunda çevrede birçok kışkırtıcı haber ve çeşitli öneriler görüyoruz. Ben tabii ki bu bilgiler tarafından enerjisi tüketilmiş ve kafası karışmış ilk kişi değildim.

Psikiyatrist Julie Hanks, “Detoks, özellikle de hayat çok bunaltıcı gelmeye başladığında, etrafımızdaki şeylerle başa çıkabilme ve kontrolü ele alma hissi verebilir” diyor. Bir başka deyişle, borsayı ya da terörizmi kontrol etmen mümkün değildir ama mutfağına zirai ilaçların girmesini engelleyebilirsin.

Ancak kullandığın taktikler ters tepebilir. Sana zararı olma potansiyeli taşıyan her şeyden endişe duymaya başladığında, bunları hayatından çıkarabilmek için tonlarca para harcamaya başlarsın. Tüm bu sıkıntıların neden olduğu yoğun stres, BPA ve benzeri ürkütücü kısaltmalardan çok daha tehlikelidir.

Baltimore’daki The Johns Hopkins Hospital’dan Doçent Doktor Gerard E. Mullin, “Gerçekte detoks, insanın kendini yenilemesi için mola vermesidir. Fakat bunu çok abartacak olursan, yaratacağı huzursuzluktan dolayı vücuduna daha fazla zarar vermiş olursun” diyor.

Dengeyi bulmak, benim için en işe yarayan yöntem oldu. Zaten bazı değişiklikler o kadar kolay ki, onları uygulamamanın anlamı yok. Mesela spor salonuna gittiğinde, BPA barındıran plastik şişe almak yerine paslanmaz çelik olanları tercih edebilirsin. Ben hâlâ giysilerim konusunda pek rahat değilim; ama hem böylesi daha sağlıklı hem de ekonomik olduğu için artık kokulu mendil kullanmıyorum. Diğer yandan 15 liralık organik şampuan yerine eskiden aldığım beş liralığı yeniden kullanmaya başladım. Ancak hormonsuz süt ve besinler konusunda kararımızı değiştirmedik.

Sonunda harika bir şey oldu: Kanser olacağımı düşünerek geceleri uykusuz kalmaya veya kreşte oğlumun sağlığını tehdit eden döşemeler yüzünden endişelenmeye son verdim. Üstelik gardımı indirmiş olmama rağmen, ailem ve ben daha huzurluyuz çünkü sentetik kimyasalların, zirai ilaçların ve elektromanyetik dalgaların peşinde vaktimi harcamıyorum. Ve sürekli kötü şeylerden arınmaya çalışmak yerine, iyi olanlara konsantre olup bunların içeri girmesine izin veriyorum.

BASİT YEŞİL ÇÖZÜMLER

Hangi kimyasallarla yaşayabilirsin ve hangilerinden kesinlikle uzak durman gerekir? Kafan karışıksa, işte sana üç kolay görev.

> Çamaşır suyu içermeyen bulaşık deterjanı kullan. Sadece koklayarak bile bir deterjanın içinde ne kadar toksik madde bulunduğunu anlayabilirsin.

> En zararlı 12 maddeden kaçın. İçinde en zararlı 12 maddeyi barındıran ürünlerden uzak dur ve organik olanlarını al. Böylece bu maddelere yüzde 80 daha az maruz kalacaksın. Zararlı maddeleri öğrenmek için Foodnews.com sitesindeki listeyi indirebilirsin.

> Hava tazeleyicilerden uzak dur. 2007 yılında Natural Resources Defense Council tarafından yapılan bir çalışmaya göre, ftalat esteri olarak bilinen ve hormonları bozan kimyasallar her 14 oda spreyinden 12’sinde mevcut.

BENZER YAZILAR