Türkiye’de triatlon branşı ne durumda sence? Artılarımız ve eksiklerimiz neler?
Avrupa’da futboldan sonra en çok lisansa sahip spor branşı triatlon ancak Türkiye’de henüz çok bilinen bir spor değil. Yapmak isteyenler ise havuz komplekslerinin yetersizliği ve kullanım saatlerinin serbest olmayışı, bisiklet antrenmanları için yolların yetersizliği ve trafik yoğunluğu gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Eğitim sistemimiz de böylesine zaman harcanmasını gerektiren bir spor dalı için pek uygun değil. Açıkçası ben okulla bir arada yürütmekte çok zorlanıyorum. Ayrıca bilinçli antrenör sayımız da az. Artımız ise dört mevsimi yaşıyor oluşumuz. Soğuk iklimdeki her triatlet sıcak ülkelere kamplara gidiyor. Bu konuda şanslıyız.
Daha çok insanın bu branşa yönelmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsun?
Kulüp sayıları artırılmalı. Kulüplerin başarılı sporcuları maddi ve manevi yönden desteklemeleri gerekiyor. Triatlon ile ilgili seminerler verilerek bu sporu yapmak isteyenler bilinçlendirilebilir.
Gelecek için kendine nasıl hedefler koydun?
Türkiye’de triatlon dendiği zaman akla gelen ilk ismin Esra Gökçek olmasını istiyorum. Şimdiye kadar Türkiye’den triatlon branşı için Olimpiyatlar’a katılan kimse olmadı. Bunun için dünya sıralamasında ilk 60’ta olmak gerekiyor. Hedefim, Olimpiyat’a giden ilk Türk triatlet olmak ve Türkiye’yi uluslararası başarıya taşımak. Aslında yapmak istediğim çok şey, koyduğum çok hedef var.
Ancak benim bir totemim var. Hedeflerimin hepsini anlatmıyorum, kendimde saklı tutuyorum.
Spor yaşamın özel hayatına nasıl yansıyor?
Sağlıklı, güçlü bir vücuda ve zihne sahibim. Spor dünyasının içinden çok başarılı ve hedefleri olan arkadaşlara sahibim. Bu yüzden zararlı alışkanlıklarım yok. Kendim için neyin iyi ve sağlıklı olduğunu bildiğimden, vaktimi boşa harcamıyorum. Sorumluluklarımın farkındayım ve işlerimi aksatmıyorum. Spor bana disiplinli ve düzenli bir hayat verdi.
Nike’ın “Bizi Böyle Bilin” isimli kampanya filminde rol aldın. Hayli beğeni toplayan bu çalışmayla, kadınlara nasıl bir mesaj vermek istediğinizi bir de senden dinleyelim.
Aslında her işi yapabilecek güce sahip olduğumuzu anlatmaya çalıştık. “Bizi böyle bilin” diyerek içimizdeki gücü ve kalıplarımızdan çıktığımız zaman çok başarılı, istediğimiz her şeyi yapabilen
kadınlar olduğumuzun mesajını verdik. Spor, kadınların içlerindeki gücü dışarı yansıtabileceği bir araç. Bu yüzden kadınların spor yapmaları oldukça önemli. Dünya çapında birçok kadın fiziksel aktiviteye yeterince teşvik edilmiyor. Türkiye’de de bu durum geçerli. Amaç bu kalıpları yıkmak ve kadınları spora yönlendirmek. Bu sayede kadınlar daha özgür hareket edip, sağlıklı ve mutlu bir yaşama sahip olabilirler. Filmle ilgili de çok güzel tepkiler aldım. Böyle bir reklam filminde rol aldığım için çok mutlu ve gururluyum.
Fotoğraf: Yeşim ÖZÜGELDİ
