Hayat kurtaran köpekler

Köpeklerin insana sağlığına olumlu etkilerine göz atalım. İşte köpekler ve sağlık!

Kan şekerindeki ani düşüşlerin son derece ciddi sonuçları olabileceğini duymuşsunuzdur. İşte size kelimenin tam anlamıyla can dostu bir varlık: Köpek! Düne gelinceye kadar sadece görme engellilerin yardımcısı varsayılan köpeklerin insanlarla birlikte omuz omuza daha pek çok hastalıkla savaştığı artık gayet iyi biliniyor. Örneğin hayvanlar üzerine araştırmalar yapan bilim adamları, her üç evden birinde bulunan evcil köpeklerin insan vücudundaki kimyasal değişikliklere karşı duyarlı olduğunu kanıtlamış. Buna göre evcil köpeğiniz kan şekerinizdeki ani düşüşün kokusunu alabiliyor ve bir şeyler atıştırmanız için sizi uyarabiliyor. ABD’de Dogs for Diabetics adıyla faaliyet gösteren bir kuruluş kelimenin tam anlamıyla bağışlarla ayakta duruyor ve şeker hastalarına yardım amacıyla eğittiği köpekler sayesinde her yıl yüzlerce insanın hayatını kurtarıyor. Akla gelen ilk soru da şu oluyor haliyle: Aynısı Türkiye’de neden yapılmasın?

Evcil hayvanların, çağımıza dair bazı hastalıkların tedavisinde de etkili olduğu biliniyor. Örneğin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (ADHD) tanısı konan çocuklar, evcil hayvanlarının bakımını üstlenerek daha planlı ve programlı olmayı, özellikle de evcil hayvanlarının bakımıyla ilgili rutinleri takip ederek kendilerini de tedavi etmeyi öğreniyorlar. Uzmanların, bir çocukla bir evcil hayvan arasındaki ilişkiyi “sevginin en saf hali” olarak tanımladıkları da biliniyor. Bundan en çok faydalananlar ise kuşkusuz otistik çocuklar oluyor. Otistik çocukların belli kokulara ve seslere verdiği tepkilerle ilgili olarak en çok köpeklerden ve atlardan yardım aldıkları da gözlemlerle kanıtlanmış bilgiler arasında. Üstelik çevresindeki her şeye karşı duyarsız gibi görünen tüm otistik çocukların, söz konusu hayvanlar olduğunda istemsiz olarak harekete geçtiği ve hayvanlarla iletişim kurduğu da özellikle otistik çocuğu olan ailelerin gözlemlediği bir gerçek.

Parkinson, Epilepsi ve Diğerleri

Başka bir can kurtaran köpek örneği daha: Tüysüz Meksika Köpeği olarak tanınan Xoloitzcuintli (ya da kısaca Xolo) türü köpekler, fibromiyalji başta olmak üzere ağrıyla özdeş bazı hastalıkların teravisinde kullanılıyor. Hastanın tek yapması gereken şey, ağrıyan yerini köpekle temas halinde tutmak! Hatta bu tür köpekler kronik boyun ağrısı çeken sahiplerinin boyunlarına sarılarak uyuyacak şekilde eğitilebiliyor. Aynı şekilde köpekler epilepsi hastalarının da can dostu. Özellikle çocuk yaştaki epilepsi hastalarının krize gireceğini hisseden köpekler havlayarak anne-babaları uyarıyor. Yetişkin epilepsi hastaları ise yine bu havlamalar sayesinde krizin yaklaştığını anlayıp yere uzanıyor, etraflarındaki kesici, delici ve soba gibi yakıcı aletlerden uzaklaşarak canlarını kurtarabiliyor. Parkinson hastaları ise bu tür eğitim almış köpekler sayesinde daha rahat bir hayat sürüyor çünkü yere bir şey düşürdükleri zaman köpekleri alıp ellerine uzatıyor. Kapıları sahipleri için açıp kapatıyorlar, sahiplerine yaşadıkları denge sorunlarıyla ilgili destek oluyorlar hatta aniden donup kaldıklarında ayaklarına dokunarak yeniden yürümelerini bile sağlıyorlar. Felç geçirdiği için konuşma sorunları yaşayan yaşlılar da köpek beslemeyi tercih ediyor. Çünkü, başkalarının anlamadığı kelimeleri köpekler rahatlıkla anlıyor. Bu da afazi (söz yitimi) sorunu olan felç geçirmiş hastaların toplumdan soyutlanmasını önlüyor.

BENZER YAZILAR