Kendine yeni bir hayat kurmak için içindeki bilgeliği keşfet.
Yazı: Talyaa Vardar
Otuzlu yaşlarımın başında, bu dünyadaki varlık nedenimi sorgularken karşıma Tibetli bir rahip çıktı ve onunla üç yıl süren bir yolculuğa çıktım. O yolculuğun bana öğrettikleriyle ve Yunus Emre’nin deyişiyle, benden içeri olan “ben” ile konuşmayı öğrendim… Ona sorular sordum ve gelen cevaplarla hayatımı yeniden şekillendirme cesaretini buldum. Bunu yapmak kolay olmadı elbette, ancak içimdeki ilahi güç bana dayanmamı söyledi ve dayandım. Eşimin büyük desteğiyle ve kızımın anlayışına sığınarak, hayallerimle gerçeklerimi birbirine yaklaştırdım. Her gün geriye bakarak, geldiğim yere şükrettim.
Hayat seçimlerinle şekillenir…
Çok klişe olacak ama hayat gerçekten seçimlerimizle şekilleniyor. Seçimlerimiz bize derslerimizi öğretiyor. Üstelik seçmemiş gibi görünsek de… İşte bana da öyle oldu. Seçtiğim yolda, hayat karşıma yeni zorluklar ve güçlükler çıkardı. Bunların içinde en zoru, ilmek ilmek ördüğüm hayatımı bozup yenisini yaratmak zorunda kalmaktı. Neredeyse yeni bir benlik, yeni bir kimlik inşa etmemi gerektiren bu hâl ile baş etmek zorlaştığında, hatırladım: Varlık amacımı ararken sıkıştığım yerden çıkmamı sağlayan, benden öte ben ile yeniden buluşma vaktim gelmişti. Bu dünyadaki ve bedenimdeki bilincim cevapları bulmakta zorlanırken, ölümsüz olan ben -ilahi bilgeliğim-orada bir derviş sabrıyla ve tüm bilgeliğiyle beni bekliyordu…
Hayat seni hep aynı konularla test ediyorsa, bulunduğun noktadan çıkmakta zorlanıyorsan ve bir yerlerde sıkışmış hissediyorsan, yazının devamını okumanı öneririm. Çünkü bazen cevaplar ta içimizde, ruhumuzun derinliklerinde ve onları işitmemizi bekliyordur. Ben de öyle yaptım… İçime, o karanlık kuyunun en dibine kadar indim. Kendimi sessizliğe gömdüm ve cevapları bekledim. Aşağıdaki yolları izleyerek sen de aradığın cevapları bulabilirsin.
İçindeki bilgeliği keşfetmenin yolları
- Kısa meditasyonlar yapmaya başla. Gerginleşen bedenini rahatlatmaya yönel. Meditasyona yeni başlayacaksan beş dakika yaparak başlamanı öneririm. Bu bile çok fark yaratacak.
- Yatmadan önce ve meditasyon seansların esnasında zihnini gezerken yakalarsan, odağını duyularına yönelt ve bir hiçlik duygusu yaşamayı başarmaya çalış. Bunu hemen yapamayabilirsin ama duyularınla yatağının yumuşaklığını, yorganının serinliğini, nefesinin derinliğini hissedebilirsin. Ardından sanki bir uçurumdan atlar gibi anın içine atla ve aslında tek gerçeğin o an olduğu duygusu ile temas et. Bunu her zaman yapmak pek gerçekçi olmaz ama gün içinde birkaç kez yapabilirsin.
- Kendine sor: En çok hangi zamanlarda akışta hissediyorsun? Gelen cevaplara göre, sana akışı yaşatan aktiviteleri hayatına al. Yüzmek, resim yapmak, dans etmek, yazmak ya da yürümek olabilir. Bu aktiviteler çoğaldıkça, kendini daha çok işitebildiğini fark edeceksin.
- Televizyon karşısında ve sosyal medyada az vakit geçir. Bu, dış uyaranları ve zihnine giren mesajları kontrol altına almana yardımcı olacak.
- Meditasyonlarını giderek uzat ve en son durumda bir buçuk saatlik meditasyonlarında gelen imajları kaydetmeye başla.
- Gün içinde içine doğan hisleri, baskın duyguna eşlik eden alt duygunu fark etmeye odaklan. Çünkü sezgi, insanlarla organlar aracılığıyla, rüyalarla konuşur. Hepsini not et.
- Kendine büyük, çizgisiz bir defter edin. Kendine sorular sor ve cevaplarını yaz. Verdiğin cevaplar seni bile şaşırtabilir.
- Olanı kabul etmeye geç. Bu tembellik değil, ilahi bir teslimiyet hâlidir. Bir yandan alternatifleri de tasarlayabilirsin.
- Üstündeki yükleri bırakmaya karar ver. Yapmak istemediğin ama karşındakini kırmak istemediğin için yapmak durumunda olduğun şeylerle zarif vedalaşmalar yaşa. Şu anda, gerçek ihtiyacına saygı duyman gerekiyor ki buradan tazelenmiş ve güçlenmiş bir şekilde çıkabilesin.
Tüm bunları yaparken ilginç bir şekilde, tekrar akışa geçeceksin. Karnında güzel bir coşku duygusu canlanacak ve yüzüne bir gülümseme yerleşecek. Kalbin sevgiyle genişlerken kimyan değişecek. İçindeki ölümsüz sevgi, bedenini ve seni şifayla saracak, sarmalayacak.
Ölümsüz akışın şefkatli dokunuşu seninle olsun.