Ne kadar kaliteli bir uyku çekerseniz, o kadar güçlü ve iyi bir koşucu olarak uyanırsınız. İşte nedenleri.
DURUM GÜNCELLEMESİ: Dün gece geç saate kadar ayaktaydım. Yine de 04.00’te kalkıp, 30 km koşup, çocukları okula yetiştirmeyi başardım.
DURUM GÜNCELLEMESİ: Bu haftayı uykusuz geçirdim. Sabah yataktan çıkamadım ve koşu yalan oldu 🙁
Bu iki güncellemenin Facebook veya Twitter’da paylaşıldığını farz edelim. Hangisi daha çok “beğeni” alır? Muhtemelen çoğu koşucu gibi siz de tüm yorgunluğuna rağmen antrenmanını yapan cengâveri takdir edip, uyuyan güzeli esefle kınarsınız.
Çalışkanlığın yüceltildiği toplumlarda uyku bir lüks olarak görülür. NASA ve Amerikan ordusu adına uykusuzluk ve yorgunluk üzerine araştırmalar yapan psikolog Dr. John Caldwell, pek çok insanın uyku ihtiyacını dile getirmeyi, bir çeşit zayıflık işareti olarak gördüğünü söylüyor: “Şöyle bir algı var; eğer iyi bir sporcuysanız dayanıklı olur ve önünüze çıkan her engelin üstesinden gelirsiniz. Dayanıklı olmak ise uykuya ihtiyaç duymamayı gerektirir.”
Bu bağlamda ele alırsak, dünyanın en iyi sporcularının uykucunun önde gideni olduğunu görürsünüz. Sonuçta ABD’li koşucu Ryan Hall kestirme saatlerini takviminde “iş toplantısı” olarak işaretliyor; Deena Kastor ve Shalane Flanagan ise her gün 10 saat uyuyor (Buna profesyonel gibi uyumak da diyebiliriz). Bilimin her geçen gün önemini biraz daha kavradığı şeyi, onların çoktandır bildiği ortada: Vücudunuz zorlu antrenmanlardan sonra ancak iyi bir uykuyla toparlanır ve daha iyi bir koşucu olmanıza yardımcı olur.
Benzer şekilde, yeni bir araştırmaya göre sadece bir gecelik uykusuzluğun bile (psikolojik yönden olsa da), koşu performansınız üzerindeki etkisi büyük. Üstelik düzenli olarak bir saat az uyumanın, koşunuz ve sağlınız üzerinde giderek artan olumsuz yansımaları oluyor. Koşu antrenörü Joe English daha da ileri gidiyor ve uykunun en az antrenman kadar önemli olduğunu söylüyor. “Başka şeyler yapmak için uyku sürenizden çaldıkça, hem yaptığınız antrenmanın hem de yaşamınızın kalitesi düşmeye başlar.”