TEHLİKELERE KARŞI UYANIN
Kısa süreli veya sık sık bölünen uykularla geçen gecelerden sonra, hormonal dengeniz alt üst oluyor ve zararlı biyolojik etkiler meydana geliyor. Bir veya iki hafta içinde, enflamatuvar markör C-reaktif protein ve stres hormonu kortizol seviyesi artarak, nabzınızı hızlandırıp sinir sisteminizi sürekli tetikte tutar.
Montefiore Tıp Merkezi’nde Davranışsal Uyku Programı direktörü olan Dr. Shelby Harris, derin uyku sırasında hipofiz bezlerinin kasları ve kemikleri onaran, insan büyüme hormonunu salgıladığını belirtiyor. Uyku süresi ne kadar azsa, bu hormonun seviyesi de o kadar düşük olur. Bu durumda antrenmanlardan sonra toparlanmanız, ağrı ve sızıların dinmesi de uzun sürer. Kendisi de koşucu olan Dr. Harris, bu durumda kasların enerji için glikojen depolama kabiliyetinin sekteye uğrayacağını, ne kadar karbonhidrat tüketseniz de dermanınız olmayacağını söylüyor. Ayrıca bazı araştırmalar, uykusuzluğun sakatlanma riskini artırdığını da ortaya koyuyor.
Dr. Edlund uykunun aynı zamanda hafızanın pekiştiği safha olduğunu söylüyor. Yalnızca matematik veya dil öğrenmek gibi bilişsel becerileri kastetmiyoruz. Koşunun kendisi de öğretici bir deneyimdir. Antrenman yaparken beyniniz çevrenize ilişkin bilgileri kaydeder. Örneğin, her bir adımınıza güç vermek için kasların ve sinirlerin nasıl birlikte çalıştığına, vücudunuzun ortama göre nasıl pozisyon aldığına dair bilgi topluyor. Uyku sırasındaysa bu bilgiler tahlil, sentez ve tasnif edilerek, beynin hafızayla ilgili ve bilgileri kolayca silip atmayan bölgesine sevk ediliyorlar.
Uykusuz kalmak yalnızca yorgunluğa değil, asabiliğe, bitkinliğe ve sakatlanma riskinin artmasına da yol açıyor. Dr. Edlund sizi kötü performans ya da koşuya bağlı ağrılardan koruyacak sihirli bir uyku süresi olmadığını söylüyor. Bu konuda da herkesin ihtiyacı farklıdır. Ama ne kadar uzun süre uykusuz kalırsanız, bunun koşunuz üzerindeki etkisi de o derece artar.
Büyük resme baktığınızda, uykusuz kalarak genel sağlığınıza da zarar vermiş oluyorsunuz. Dr. Harris uykusuzluk yüzünden açlık hormonlarının coştuğunu, açlığı artıran ghrelin seviyesinin yükselip, tokluk hissi veren leptin seviyesinin azalacağını söylüyor. Bu durumda daha fazla yiyip kilo almanız kaçınılmaz olabilir. Ayrıca uykusuzluk bağışıklık sistemini de baskılayarak, sizi enfeksiyona karşı savunmasız hale getirebilir; moraliniz yerlerde sürünür ve tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklara yakalanma riskiniz artar.