HEDEF YILDIZLAR LİGİ

EVDE GEÇEN YILLAR

1992 yılında Belgrad’da dünyaya gelen Bogdanovic, KK Zvezdara ve Zitko Basket gibi Belgrad takımlarının altyapılarında gösterdiği performansla, henüz 18 yaşında Partizan Belgrad tarafından transfer edildiğinde, basketbol otoriteleri bu genç çocuğun çok önemli noktalara geleceğinden bahsediyordu. İlk iki senesinde koçu Vlada Jovanovic’in fazla süre vermediği Bogdan, takımın eski koçu Vujosevic’in görevine geri dönmesiyle birlikte daha fazla süre almaya başladı. 2012-13 sezonunda ilk Euroleauge maçlarını oynayan Bogdanovic, maç başına 5 sayı ve 1,8 ribaund gibi mütevazı istatistiklerle sezonu tamamlasa da, genç yaşına
rağmen saha içinde gösterdiği özgüven ve Tanrı vergisi yetenekleriyle umut vadediyordu. Bir sonraki sezonsa bu yetenekli skorer kendini elit Avrupa basketboluna takdim edecekti.

Sezon öncesinde Sırbistan Milli Takımı’na çağrıldıktan sonra Partizan’da üstlendiği rolü ve saha içindeki dakikasını artıran Bogdanovic, CSKA Moskova’ya attığı 27 ve Cibona’ya attığı 32 sayılık performanslarla herkesin dikkatini çekti. O yılki Euroleauge sezonunu 14,8 sayı ortalamasıyla bitirdi. Dahası, Sırbistan ligi final serisinde Kızılyıldız’a karşı 3-1 biten seride yakaladığı 30,8 sayı ortalaması, Avrupa basketbol tarihinin en ihtişamlı final performanslarından biri olarak tarihe geçti. Bu final serisinin ardından artık kimsenin kafasında bir soru işareti kalmamıştı. Sırbistan basketbola yeni bir dünya starı armağan ediyordu. O sezon
Euroleauge’in yükselen yıldızı ödülüne layık görülen Bogdanovic için aslında her şey daha yeni başlıyordu.

RÜYA GİBİ ÜÇ SEZON

Sezon bittikten sonra Fenerbahçe, gerçek bir Sırbistan efsanesi olan koçu Zeljko Obradovic kozunu da kullanarak Bogdan’ı transfer etti ve dört yıllık bir kontrat imzaladı. Fenerbahçe taraftarı belki Avrupa basketbolunun en çok gelecek vaat eden oyuncusunu İstanbul’a getirdiğinin farkındaydı ama kısa sürede yapacağı
etkiyi tahmin edemiyordu. Ayrıca bu nadir bulunan elmasın farkında olan tek kurum Fenerbahçe değildi. 2014 Draft’ında Phoenix Suns Sırp yıldızı 27’nci sıradan seçiyordu. Fenerbahçe’ye katıldığı günden itibaren takımda kendisine oldukça önemli bir rol biçen ve oyuncunun özgüvenini artıran Obradovic, bunun karşılığını da fazlasıyla aldı. İkinci sezon üst üste Euroleauge’in yükselen yıldızı ödülünü alan Bogdan, Fenerbahçe tarihinin en başarılı üç sezonunun ilkinde takımıyla birlikte Final Four’a kalmayı başardı.

Özellikle maçın kritik anlarında sazı ele almasıyla sarı lacivertli taraftarların gönlünde taht kurdu. Maç kazandıran son saniye üçlükleri, takımı gerideyken inisiyatif alıp verdiği katkı ve attığı basketlerden sonra kafasını yukarı aşağı sallayarak rakibe verdiği “Ben buradayım” mesajı, Fenerbahçeli taraftarların asla unutamayacakları anılardı. 2015-16 sezonunda da takımıyla Final- Four’a çıkan ancak finalde CSKA Moskova’ya dramatik bir şekilde uzatmada kaybeden Fenerbahçe, büyük zafer için bir sene daha beklemek zorundaydı. Sezon bitiminde NBA hakları Phoenix’den Sacramento’ya geçtikten sonra, sarı lacivertli taraftarlar Bogdan’ın ayrılacağı endişesiyle bir yaz geçirdiler ama o bir sene daha kalmaya karar verdi. Geçtiğimiz sezona şanssız bir bilek sakatlığıyla başlamasına rağmen oldukça ihtişamlı bir dönüş yaptı ve takımını Avrupa’nın zirvesine taşıyarak Euroleauge kupasını kazandı. Türk spor tarihinin en büyük başarılarından birinde başrolde yer aldı.

EN ZOR SINAV

Bu muhteşem zaferin sarhoşluğu geçmeden, Fenerbahçelilerin korktuğu şey başına gelecekti. Sacramento Kings, artık bu adamın NBA için hazır olduğunu düşündü ve 4 yıllık sözleşme imzaladı. Şimdiyse Bogdan Bogdanovic hayatının en önemli meydan okumalarından biriyle karşı karşıya. Sırp yıldız önümüzdeki
sezon kendini dünyanın en büyük liginde göstermek için çalışacak. “Sacramento Kings’in bir parçası olduğum için çok heyecanlı ve mutluyum. Fenerbahçe’yi çok seviyordum, bu yüzden NBA’e gelme kararını çok zor verdim. Fakat hayallerimi ve hedeflerimi gerçekleştirmek için bir fırsatım vardı elimde, onun peşinden
koştum” diyen Bogdanovic’in NBA’de nasıl bir performans sergileyeceğini zaman gösterecek. Bu zorlu maceraya ülkesinde hazırlanan Bogdanovic, 2017 yılını her zaman güzel hatırlayacak gibi görünüyor: “Her sezonun sonunda, geride bıraktığımız seneyi analiz etmeye alışığım. Bana göre gelecek senelerde gelişmeye devam etmek için en iyi yollardan birisi bu. Bu sene hayatımdaki en başarılı seneydi diyebilirim. Takımımdan ve elde ettiğimiz başarılardan dolayı çok mutlu ve gururluyum. Bu güzel sonuçların ardından önümde yeni mücadeleler ve zorluklar var. Umarım beraberinde daha nice başarılar getirecekler.”

Gördüğünüz gibi bu adam şimdilerde hem geçirdiği kusursuz sezonun tadını çıkarıyor hem de önce Avrupa Şampiyonası’nda takımıyla zafer kazanmaya, sonra NBA’de kendini ispatlamaya hazırlanıyor. Bir yandan da kendisi gibi genç yeteneklerin zirveye çıkması için çalışıyor. Onun adını taşıyan bu yetenek kampını şöyle anlatıyor: “Bu sene ilk kez birbirinden yetenekli 60’tan fazla genç kız ve erkek ile Bogdan Bogdanovic Kampı’nı gerçekleştirdik. İki gün boyunca sıcak havada gençlerin gösterdikleri azim ve istek görülmeye değerdi. Çok kısa zamanda gelişim gösterdiler. Kampımız ve katılımcılar milli takımdan arkadaşlarım tarafından da destek gördü. Teodosic, Markovic, Nedovic, Tepic ve Stimac’ın da orada bulunması onlar için çok önemliydi. Daha da motive oldular ve onlardan bir şeyler öğrenmek için çok çaba sarf ettiler. Kampımızın devamlılığının olacağına ve gelenekselleşen bir basketbol etkinliğine dönüşeceğine inanıyorum.” Bogdan için dinlenmenin en iyi yoluysa sevdikleriyle birlikte olmak: “Sezon sonu tatili pek de uzun sayılmaz ve yeni sezon için hazır olmak istiyorsanız, bu kısa zamanda gerçekten de iyi dinlenmelisiniz. Şahsen sezon boyunca yoğunluktan dolayı yeterince zaman ayıramadığım yakınlarımla vakit geçirmeyi tercih ediyorum. Sezon boyunca aklımda her zaman ailem ve arkadaşlarım oluyor.”

KENDİNE GÜVENİ TAM

Bogdan Avrupa’dan NBA’e büyük umutlarla transfer edilen oyunculardan sadece biri. Bu oyunculardan NBA’i kaldıramayıp kürkçü dükkânı Avrupa’ya dönen de oldu, yıllarca NBA’de mücadele edip efsane olanlar da. Peki Bogdan’ın hikâyesi nasıl devam edecek? Bunu zaman gösterecek. Ama kesin olan bir şey var, bu adamın yetenek ve istek olarak hiçbir eksiği yok: “Önümüzdeki periyotta pek çok mücadele beni bekliyor. İlk olarak, Milli Takım ile Avrupa Şampiyonası’na katılacağım. Sonrasında NBA’e gidecek ve Sacramento Kings’e katılacağım. Umarım gelecek sene bu zamanda, gurur ve mutlulukla anacağım bir NBA sezonu
geçirmiş olacağım. NBA dünyanın en iyi ligi ve her basketbolcunun rüyası, orada topla buluşacağı ilk andır. Ben de bunu yaşamak için sabırsızlanıyorum. Kendime güvenim tam, uzun yıllar burada başarıyla mücadele edeceğime inanıyorum.”

BENZER YAZILAR