1/ YATAK
Uzun ve yorucu bir günün ardından yatağa kendinizi atarken muhtemelen en son düşünmek isteyeceğiniz şey sizinle birlikte kaç tane bakterinin daha çarşafa sarılmış olabileceğidir. Fakat yatak örtüleriniz bir süredir yıkanmıyorsa acı gerçekle yüzleşmeniz gerekir. Araştırmalar bir insanın yatağa yılda 98 litre ter bıraktığını gösteriyor. Terin yarattığı ılık nem ortamı yatağınızı bakteri ve mantar yuvasına çeviriyor. Sadece nevresim değil, döşeğin kendisi de insan vücudundan salınan yağ ve kirler, hayvan kepeği, polen ve hatta yemek artıklarından (eğer yatakta bir şeyler atıştırmayı seviyorsanız) kaynaklanan sayısız bakteriyle doludur.
DURUM NE KADAR KÖTÜ? Eğer alerjiniz ya da toz ve mite’lara karşı hassasiyetiniz varsa düzenli ve sık yıkanmayan nevresimler sadece semptomlarınızı kötüleştirir. Pennsylvania Üniversitesi’nden Dr. Dena Nader, “Araştırmalara göre çoğu kişi yatak örtülerini ve yastık kılıflarını ayda bir veya iki defa değiştiriyor” diyor ve yatağınızdaki bakteri büyümesinin önüne geçmek için en az haftada bir kere yıkamanızı söylüyor. Bu hafta sonu angaryalarına ek bir iş yükü gibi gelebilir ama Dr. Nader bakış açınızı değiştirmeyi öneriyor: “Genellikle çamaşırları hafta sonları yıkarsınız. Nevresim değişimi ve eskileri yıkama işini de bu arada halledin.” Teşvik için bir neden daha: Mikroplu yastık kılıfı sivilce yapabilir. Bakterilerin kol gezdiği bir yastık kılıfına koyacaksanız, her gece yatmadan önce yüzünüzü özenle temizlemenin ne anlamı var, değil mi? Aynı şey çarşaflar için de geçerli, vücudunuzun farklı yerlerinde sivilce ve enfeksiyona neden olabilir.
