HER SAÇ DÖKÜLMESİ KELLİK DEMEK DEĞİL

Saçlarınız dökülmeye başladıysa panik yapmayın. Çünkü her saç dökülmesi kellikle sonuçlanmıyor.

sac-dokulmesi

Saç dökülmesi birçok erkeğin baş belası. Açık konuşalım: 50 yaşına gelince erkeklerin %85’i bu sorunla boğuşuyor.

Fakat tüm saç dökülmeleri aynı değil. Daha da açık konuşalım: Her saç dökülmesi kalıcı olacak diye bir şey yok. Saç dökülmesi çeşitlerini ve nedenlerini (genetik, stres ya da çevresel faktörler gibi) anlamak, saç dökülmesinin önüne geçebilir.

Peki saç dökülmeleri arasındaki farkı nasıl anlayacaksınız?

Saç dökülmesinin çeşitleri

Saç derinizde bir açılma ile karşılaştığınızda ya da duşta saçlarınızın fazla döküldüğünü gözlemlediğinizde, kelleşme paniğine kapılabilirsiniz. Fakat genel olarak iki tip saç kaybı bulunuyor. Birisi kellik, diğeri ise dökülme.

Kellik ya da diğer adıyla androjenik alopesi kalıtımsaldır ve 20li yaşlar ile birlikte başlayabilir. Dermatolog Dr. Glynis Reina Ablon, kelleşmenin tersine çevrilemeyeceğini, fakat tedavi edilebileceğini söylüyor. Tedavi yöntemleri arasında yüzeysel uygulamalar, oral takviyeler ya da saç ekimi bulunuyor. Doktorunuzla iletişime geçerek bu yöntemlerden sizin için hangisinin daha uygun olduğunu öğrenebilirsiniz.

Geçici saç dökülmesi ise en yaygın görülen ikinci tip saç kaybı. Bu tip saç kaybında saç kökleri zayıflar, zedelenir ve yıpranır; bu da kafanızdaki saç miktarının azalmasına yol açar. Normal bir insan günde ortalama 50-100 arası saç telini kaybeder. Fakat bu tip bir saç kaybında, duşta ya da tarağınızda daha fazla miktarlar ile karşılaşabilirsiniz.

Bu tip saç kaybı genellikle hastalık, besin eksikliği, çevresel hasarlar ya da stres gibi faktörlerden kaynaklanır. Stres, buradaki çatı etken denebilir. Stres derken sadece mental değil, fiziksel stresten de bahsediyoruz. Saçınıza uyguladığınız kötü şampuanlar, kullandığınız bereler vs de buna yol açabilir. Saç kaybına yol açan etkeni tespit edip onunla savaşmak ise 6-9 ay içerisinde saçlarınızın eski formuna kavuşmasını sağlayabilir.

Teknik olarak konuşacak olursak, saçlarınız büyümeyi asla bırakmıyor. Dökülmeyi de öyle. Ama saç kaybı durumunda normalden daha fazla dökülüyor.

Saç dökülmesi nasıl önlenir?

İlk olarak strese neden olan şeyi belirleyin. Patronunuz başınızın etini mi yiyor? Yeterince sebze yediğinizden emin misiniz? Bu gibi soruların yanıtlarını bulun. Saç kaybını bu soruların yanıtları ışığında yenin.

Dışsal stresi azaltmak için yapabilecekleriniz arasında, saçlarınıza zarar veren şampuan ve saç kremlerinden uzak durmak ilk sıralarda yer alıyor.  Örneğin, polietilen glikol gibilerini içeren şampuanlardan uzak durarak başlayabilirsiniz. Bu içerikler saçlarınıza ve saç derinize zarar verir. Şampuanlar ya da saç kremleri saç büyümesini tetiklemeyebilir; fakat doğru tercihlerde bulunmak, halihazırdaki saçlarınızı koruma altına alabilir.

Islak saç konusunda da dikkatli olmanız gerek. Duştan çıktığınızda saç telleriniz daha bir hassas olur. Islak saçınızı taramaktan kaçının. Yumuşak, pamuklu bir havlu kullanın. Nemini havluya emdirerek kurulayın. Eğer kurutma makinesi kullanmak zorundaysanız, düşük ısıda kullanın. Böylece, verdiğiniz hasarı en aza indirmiş olursunuz.

Bir diğer önemli nokta ise UV hasarı ile ilgili. Başınız, cilt kanserine en açık yerlerden birisi. Aşırı UV hasarı, saç tellerinize de zarar verebilir ve kırılmalara yol açabilir. Şapka ya da koruyucu bakım ürünleri kullanabilirsiniz.

Beslenmenize de dikkat edin. İşlenmiş gıdalardan uzak durun. Bu besinler, saç köklerinizin etrafında enflamasyona neden olacak ve saç büyümesini engelleyecektir. Zerdeçal, lifli besinler ve doymamış yağlar açısından zengin besinler tüketin.

BENZER YAZILAR