ZIPLAMAYIN!
Eğer koştuğunuz zaman bütün dünya sarsılıyorsa, yaylanarak koşuyorsunuz demektir. Yaylanarak koşmak eklemlerdeki ve tendonlardaki baskıyı fazlalaştırır, ayak ve diz sakatlanmalarıyla çatlaklara neden olabilir. Ayrıca kalori yakmak açısından pek verimli olduğu da söylenemez. Kuzey California Üniversitesi Egzersiz ve Spor Bilimi Doçenti Don Morgan, koşarken ayağımızı geriye attığımız ve yükseldiğimiz anlarda vücudumuza hız vermemiz, yere iniş anlarında da (topukların üzerine) hız kesmemiz gerektiğini anlatıyor. Bunun nedeni her iki hareketin de ayrı ayrı enerji gerektirerek kalori yakışını hızlandırması. Bir diğer deyişle, koşarken aşağı yukarı yaylanma hareketlerinin ritimine girmelisiniz ve hareketlerle bütünleşmelisiniz.
MESAFELERİ HEMEN UZATMAYIN!
Koşarken meydana gelen sakatlanmaların yarısı, süreyi veya mesafeyi çok çabuk arttırmaktan kaynaklanıyor. Vancouver’daki British Colombia Üniversitesi’nden Dr. Jack Taunton, bu oranın sabah sporu olsun diye koşanlarla maratoncular arasında aynı olduğuna dikkat çekiyor ve koşma mesafesinin haftada %10’dan fazla arttırılmaması gerektiğini söylüyor. Örneğin, genellikle 20 dakika koşuyorsanız, bu süreyi haftada 2 dakikadan fazla uzatmayın. Kapasitenizin tamamına yakınını kullanmaya başladığınızda (örneğin 40 dakika koşuyorsanız), artık hızlı koşma denemelerine başlayabilirsiniz. Hızlı koşmak için gereken dayanıklılığı koşu sürenizi yavaş yavaş artırarak kazanmış olduğunuz için ihtiyacınız olan tek şey bacak kaslarınızı güçlendirmek.