Yaşam tarzınızın sağlığınıza etkileri ve taşıdığınız olası hastalık riskleri hücrelerinizde gizli. Hemobiyografik kan testiyle durum değerlendirmesi yapıp, önlem paketinizi açıklayın.
Genç yaşınızda hastalıklardan bunaldıysanız dikkat kesilin. Bazı çalışmalar insan vücudunun ömrünün 120 yıl civarında olduğunu söylüyor. Bu konuda çarpıcı başka bir araştırma ise, 100 yıl önce
insan ömrünün ortalama 50 yıl olduğunu ve hastalıkla geçen yılların sayısının bir ya da iki olduğunu ortaya koyuyor. TÜİK’in 2012 verilerine göre, bugün Türkiye’de ortalama yaşam süresi 75 ve adı konmuş hastalıklarla geçen yılların buna oranı yüzde 10. Hastalıkların bu kadar artmış olması, tedavi yöntemleri kadar analiz metotlarının da gelişmesini sağlıyor.
Bunlardan biri de sağlığı hücresel düzeyde inceleyen hemobiyografik canlı ve kuru analizi. ABD ve İngiltere’de giderek yaygınlaşmaya başlayan bu yeni nesil analiz modeline dair sorularımızı, testin Türkiye’deki öncülerinden Klinik Biyokimya Uzmanı Emine Akın Çakır’a sorduk ve hücre sağlığına dair değerli bilgiler edindik.
Hepimiz doğallıktan uzaklaşıp, uyku gibi vücudun temel döngülerine ihanet ettikçe hızla yıpranıyoruz. Gençken ne kadar sağlıklı olursak olalım, belli bir yaşa geldiğimizde birtakım sağlık sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Birçoğumuzun buna verdiği tepkiyse sinyalleri duymazlıktan gelmek oluyor. Enfeksiyonu antibiyotiklerle, ağrıları ağrı kesicilerle baskılıyoruz. Çakır’a göre, sağlık sorunları yaşlanmanın değil, vücuda dikkat etmemenin olağan sonuçları.
YENİ NESİL KAN ANALİZİ
Normal şartlarda sağlığınızla ilgili birtakım şikayetleriniz olur ve sürdüğünde doktora görünürsünüz. Doktorunuz gerekli testleri yaptırmanızı ister, test sonuçlarındaki sayıları ve referans aralıklarını baz alarak size hastalığınızın ne olduğunu söyler. Hemobiyografik kan analizindeyse durum biraz daha farklı oluyor. Ortaya sayısal hiçbir veri çıkmıyor. Spesifik bir organınız değil,
kan hücreleriniz inceleniyor. Kan hücreleri vücudun bir aynası gibidir. Onların fonksiyonları ideal bir şekilde yerine getirmesiyle diğer hücreler de sağlıklı bir şekilde beslenebiliyor. Çakır, “Beslenme şekliniz veya soluduğunuz oksijen bile hücresel düzeyde bir moleküle indirgeniyor. O moleküller de hücresel metabolizma denilen hücrelerinizdeki tüm yapım ve yıkım olaylarını etkiliyor” diyor. Haliyle ne kadar sağlıklı ya da sağlıksız olduğunuzu hücrelerinizden öğrenmek mümkün. Örneğin düzenli egzersiz yapıyor ve besleniyorsunuz ama uyku problemi yaşıyorsunuz. Bunun izlerine hücresel düzeyde rastlanabiliyor. Bu da bizi, vücudun temeline ve hastalıkların ilk işaretlerine götürüyor.
TEST NASIL YAPILIYOR?
Hemobiyografik kan testi canlı ve kuru olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Canlı kan testi, parmak ucundan alınan bir damla kanın o anda, hiç bekletmeden, tüpe almadan veya herhangi bir işlemden geçirmeden özel bir mikroskopta bakılmasıyla gerçekleşiyor. Hücrelerin hareketleri, renkleri, birlikte nasıl durdukları değerlendirmeye alınıyor. Kuru kan testinde ise; yine parmak ucundan alınan kan, birkaç dakika kadar bekletildikten sonra preparat üzerine alınarak mikroskopta özel bir mercekle incelemeye alınıyor. Hareket halindeyken eksiklikleri ve normalden sapmaları olabilen hücreler, herhangi bir müdahaleye uğramadan belli bir modelde kuruyor. Bir nevi doğal halleriyle fotoğrafı çekilen hücrelerdeki en ufak bir bozukluk da böylece ortaya çıkmış oluyor. Her iki testten de farklı bilgiler elde ediliyor ve toplamda 30-40 dakikada tüm işlem tamamlanmış oluyor. Herhangi bir şikayetiniz olsa da olmasa da, bu testi yaptırdığınızda hayatınıza ve
geleceğinize dair çok önemli bilgiler elde edebiliyorsunuz.
