HEMOBİYOGRAFİK KAN ANALİZİ NELER SÖYLÜYOR?
Hücresel düzeye bakıldığı için doğal olarak belirli bir hastalık ismi telaffuz edilmiyor. Çakır, “Vücut sistemlerinize, bedeninizdeki sululuk oranına veya toksin birikimi olup olmadığına bakılarak bütünsel bir değerlendirme yapılıyor. Vücudunuzdaki genel aksaklıklara dair ipuçları yakalanıyor” diyor. Bağırsaklar, sindirim sistemi, safra sistemi veya ciltle ilgili sorunlar olup olmadığına, ileriye yönelik risklerinize ve almanız gereken tedbirlere bakılıyor. Hemobiyografik canlı ve kuru kan testi ile hücresel düzeyde susuzluk, hücrelerdeki oksijen oranı, hücre zarı yapısı (vücutta hastalık oluşumu adına kilit bir öneme sahip), omega-3 eksikliği, demir eksikliği, mineral ve vitamin eksikliği, toksik madde birikimi, organların çalışma sistemleriyle ilgili (örneğin sindirim sisteminin nasıl çalıştığı), beslenme düzeni (protein ağırlıklı mı, karbonhidrat ağırlıklı mı beslendiğiniz), bağırsak hareketleri, nefes darlığı, çabuk yorulup yorulmadığınız veya uykularınızın dinlendirici olup olmadığı görülebiliyor. Alkali Vücudun Sırları adlı kitabın yazarı Emin Akın Çakır, asistanlığından beri hep “Nasıl sağlıklı oluruz?” sorusunu araştırmış. Bu bütünsel bakışın, hemobiyografik kan testiyle vücut bulduğunu söyleyebiliriz. Çakır’ın kurduğu Alkali Life Center’a gelen danışanlar hemobiyografik kan testine alınıyor. Kişinin vücudunda neler olup bittiği
ve yaşam alışkanlıkları mercek altına alınıyor. Çakır, rutin alışkanlıkları ve beslenme tarzını dönüştürmeye yönelik olarak, iki veya üç aylık kişiye özel programlar hazırlıyor ve uygulamaya koyuyor.
HASTALIKLARI OLUŞMADAN ENGELLEMEK MÜMKÜN
Laboratuvar testlerinde elde edilen bilgiler sayısaldır, normal aralıkta ya da değildir. Örneğin, karaciğer enzimleriniz yüksekse, o hücreler parçalanıp kana geçer ve basit bir kan testiyle bu görülebilir. Ancak bu, karaciğerde çoktan bir harabiyet başladığı anlamına gelir ve sorun ancak ilerledikten sonra tespit edilebilir. Çakır, “Vücutta hastalıklar bir anda oluşmuyor. Önce hücresel
düzeyde o fonksiyonlar bozuluyor” diyor. Bu yüzden hemobiyografik kan analizi önleyici tıp kapsamında ele alınıyor. Bedeninizin bugünü ve yarını konusunda size yol gösteriyor. Örneğin, bağırsak sisteminizde bir aksaklık tespit ediliyor ve bunun ileride sindirim sisteminde bir hastalığı tetikleyebileceği konusunda uyarıyor. Bir nevi hücre checkup’ı sayılabilecek bu yöntem, Çakır’ın deyimiyle vücut döngünüzü daha sağlıklı hale getirmenize yardımcı oluyor. Ne kadar az şikayet varken bu tedbirleri alırsanız, vücudunuz o kadar hızlı toparlıyor.
HÜCRESEL SAĞLIK
Hücreler bizim yapısal bir birimimiz. Onların sağlıklı olması, bizim sağlıklı olmamız demek. Vücudunuza ne kadar çok toksik madde alır, hücrelerinizle ne kadar çok karşılaştırırsanız, dengeleme sisteminizi o kadar çok yorarsınız. Örneğin, ağzınıza bir lokma aldığınızda sistem alarma geçer, mikrop varsa hemen yok edilir. Ancak hücreler sadece atmayı bildiği toksinleri atabiliyor, atamadıklarını yağ hücrelerine sarıp hayati organlarınızdan uzak yerlere depoluyor. Çakır, “Bize çok lezzetli gelen bir yemek hücrelerimize göre öyle olmayabilir” diyor. Yediğiniz şeyde toksik madde varsa hücreleriniz de etkileniyor. Hastalıklar da buradan doğuyor. Öte yandan, vücudunuzun sürekli olarak kendini yenilemek gibi süper güçleri olduğunu da unutmayın. Ömrü biten hücreleriniz parçalanıp yenileri yapılıyor. Karaciğer hücreleri altı ayda bir; dil yüzeyindeki tat alma hücreleri 10 günde bir; bağırsak hücreleri iki üç günde bir; kan hücreleriyse 120 günde bir yenileniyor. Bu iyi haber: Diyelim ki sigarayı bıraktınız veya şekeri azalttınız, bu olumlu değişime hücrelerinizin de cevabı olumlu olacaktır. Hastalıklar kaçışı olmayan gerçeğimiz haline geldi ama
yine de hepimiz yaşamımızın bütününü sağlıkla geçirmek isteriz. Bunun için beslenme ve yaşam alışkanlıklarımızı düzenlerken daha bilinçli olmak zorundayız. Çakır’ın da dediği gibi, bilgiyi pratik
hayata çevirebildiğimiz takdirde fayda sağlayabiliriz.