Folik asit
Besin destek ürünleri içinde haklı bir şöhrete sahip çünkü Alzheimer’a yakalanma ihtimalini azaltıyor. Faydasını şu şekilde açıklayalım; homosistein, kanın pıhtılaşma ihtimalini artıran bir amino asittir. Ancak kandaki yüksek homosistein seviyesi, aynı zamanda Alzheimer hastalığının göstergelerinden de biridir. Folik asit ise homosistein seviyesini azaltarak beynin rahatça beslenmesini ve damarların tıkanmasını engeller. İsveç’te yapılan bir araştırma, Alzheimer hastalarının günlük beslenme düzenin, çok az folik asit içerdiğini ortaya koydu. Günde sadece 500 mikrogram kullanmak bile homosistein seviyesini yüzde 18 düşürüyor. Sizin hedefiniz de bu miktarı tutturmak olsun.
Selenyum
Uzmanların hem fikir olduğu bir konu var; besin destek ürünleri ve vitaminler içinde kanseri önlemekte en etkili olanı selenyumdur. Çünkü selenyum, kanser hücrelerini intihara sürükleyerek vücudumuzu temizliyor adeta. Yine araştırmalara kulak verelim; günlük aldığınız selenyum miktarı arttıkça, prostat, akciğer ve kolon kanserine yakalanma oranınız azalıyor. Günlük olarak 200 mikrogram kullanmanız yeterlidir.
E Vitamini
Vitaminler için de yaşlanmanın etkilerini yok etmek konusunda en etkili olanı E vitaminidir. E vitamini tam bir antioksidan deposudur. Yaşlanma ile beraber oluşan göz ve kalp sorunlarını, alzheimer’a ve kansere yakalanma ihtimalini azaltır. Bütün bu yararlarının üstüne antrenmanlardan sonra kas ağrılarını azaltması da cabası. Multivitaminler yaklaşık 40 miligram içerir. Sizin ihtiyacınız olan ise 800 miligramdır. Yani ekstradan bir E vitamini takviyesi almak çok önemli.
Glukozamin
Eklemleriniz 20 yaşındaki kadar güçlü değil, belki siz de fark etmişsinizdir. Yengeç ve ıstakozların kabuklarından elde edilen glukozamin, eklemlerdeki kıkırdağı güçlendirerek, sizi gençlik günlerinize geri döndürür. Eklem problemi olan 200 kişi üzerinde, üç yıl boyunca yapılan bir araştırma da bunu kanıtlıyor. Söz konusu araştırmaya göre glukozamin eklem ağrısını ve eklemlerdeki sertleşmeyi yüzde 25 oranında azaltıyor.
Koenzim Q10
Gün içerisinde kendini halsiz hissedenler için biçilmiş kaftan. Koenzim Q10’nun asıl görevi vücudun enerji merkezlerini yönetmektir. Tabii yaşımız ilerledikçe, vücudumuzda doğal olarak bulunan koenzim Q10 miktarı azalır ve enerji merkezlerimiz başıboş kalır. Bizim de besin destek ürünlerinden faydalanmamız gerekir. Araştırmalar, günde 100 miligram’ın yeterli olacağını gösteriyor. Ancak Q10’u yediğiniz besinlerden ya da multivitaminlerden almanız mümkün değil. Bu yüzden ayrıca bir Q10 takviyesi kullanmanız gerekiyor.
