İlişki ve cinsellik uzmanı Jessica O’Reilly ise söz konusu araştırmada elde edilen sonuçların abartılı olduğunu öne sürüyor. Ona göre sadece yaş farkına bakılarak boşanma riskindeki artışı belirlemek pek de doğru bir yöntem değil (Zaten söz konusu çalışmanın yazarları da ilerleyen zamanlarda yaptıkları açıklamada, yaş farkı ile boşanma arasında bir ilişki bulunsa da herhangi bir çift için boşanma riskini tam olarak tahmin edebilmenin mümkün olmadığını söylemişler.).
O’Reilly, yaş farkının yanı sıra, partnerinle aranda fark yaratan etkenlerin bir hayli fazla olduğunu söylüyor. Kültürel, coğrafi, ailesel, eğitimsel ve ekonomik farklar bunlar arasında sıralanabilir.
Aslında bakarsan, partnerinden 20 yaş genç ya da yaşlı olman bazen olumlu bir şey de olabilir. İlişkideki genç taraf, ilişkiye canlılık katarken, yaşlı taraf da deneyim ve bilgelik ile katkı sağlayabilir.
Tüm bu görüşlere rağmen, ilişkideki ideal yaş farkı hakkında bir şeyler söyleyebilmek pek de mümkün değil. Çünkü yaş farkı, ilişkinin geleceği hakkında bize tahmin fırsatı vermek için tek başına yeterli değil. İstaistiklere pek de takılmamak lazım. Eğer aranızdaki uyum, iletişim ve sorun çözme becerileri iyiyse, birbirinizi seviyorsanız, elinizdeki şeyler yaş farkından çok daha önemli demektir.
Eğer aranızdaki yaş farkı diğer insanlar için sorun yaratıyorsa, bırak o sorunlarla onlar boğuşsun.
