Meşgul ve muhtemelen kuşkucu bir doktoru, kuruntu yapmadığınıza ve yaşadığınız semptomların gerçek olduğuna inandırmak için, aşağıdaki sekiz adımlık hareket planını uygulayın.
1/ Deli Olmadığınıza Emin Olun
Yorgunsunuz diye kronik yorgunluk sendromu yaşadığınız anlamına gelmiyor ya da vücudunuz ağrıyor gibi hissettiğinizde, oklar Lyme hastalığını göstermek
zorunda değil. Johns Hopkins Üniversitesi’nden nöroloji uzmanı Dr. David Newman-Toker, “Bazen kendinizi nasıl hissettiğinizden (ateşli) ziyade, ölçülebilir semptomlara (termometre ile ateşi ölçmek gibi) gereğinden fazla odaklanabilirsiniz” diyor. Yani bazı durumlar bu kadar açık, dışsal belirtiler vermeyebilir. Böyle bir durumda ikinci adıma geçin.
2/ Semptomları Not Edin
Eğer sağlığınızla ilgili bir şeylerin ters gittiğine artık şüpheniz yoksa, semptomları tanımlayarak yazın. Korku ve kaygılardan ziyade gerçeklere bağlı kalın ve kısa tutun. 16 yılını hatalı teşhisleri araştırmaya harcamış olan Dr. Newman- Toker, en fazla bir sayfalık açık ve net bir metin olmasını tavsiye ediyor: “Eğer sık sık
başınız ağrıyorsa, tipik bir ağrının tarifini yapın ve bunun ne kadar sıklıkla tekrar ettiğini not edin.” Eğer doktorunuz e-posta kabul ediyorsa, randevudan önce
onunla paylaşın.
3/ 5 Kilit Soru Sorun
İlk duyduğunuz teşhise körü körüne inanmayın ve şu soruları sorun:
- Başka bir şey olabilir mi?
- Benim yerimde olsaydınız, neden endişelenirdiniz?
- Yapılabilecek başka bir test daha var mı?
- Bu hastalık ne zamandır sürüyormuş?
- Hastalığın gerilediğini nasıl anlayabilirim?
Eğer doktorunuz, başka bir şey seçeneğe ihtimal bile vermiyorsa muhtemelen yanlış doktordasınız. İdeal olan, koyduğu teşhisi nedenleriyle açıklamaya gönüllü bir doktordur.
4/ Açık Fikirli Olun
Öncelikle doktorunuzun düşüncesini ve ileride ne olması gerektiğini anladığınızdan emin olun. Hastalığın gösterdiği olumlu ya da olumsuz ilerleme, teşhisinin
doğru olup olmadığının ve başka bir doktora danışmaya ihtiyaç olup olmadığının da işareti olacaktır. Eğer farklı bir bakış açısına ihtiyacınız varsa, ikinci bir doktorla görüşmeye ilk randevu gider gibi gidin. İlk doktorun koyduğu teşhislerden değil, semptomlardan bahsedin. Böylece ikinci doktorun yaklaşımına yön
vermemiş olursunuz.
5/ Kafayı Yemeyin
Hastalığınızın teşhis edilmesini beklerken anksiyete yaşamanız anlaşılır ama bu süreçte doktorunuzu telefon, mesaj veya e-posta yağmuruna tutmak daha erken sonuç almanızı sağlamaz. Sean McDonough’nun doktoru Dr. Lee, “Doktorunuza ve ekibine testlerinizi doğru şekilde analiz etmeleri için süre tanımanız gerekiyor. Karşılaştığınız beklenmedik veya karmaşık bir durumu telefonla anlatmak yerine bir sonraki rutin muayenenizde konuşmak en iyi yoldur” diyor.
6/ İnternette Araştırma Yapın
Gözünüz kulağınız telefonda test sonuçlarının çıkmasını beklerken, durumunuzun iyiye gidip gitmediğini öğrenmek için semptomları ve konulmuş olan teşhisi
güvenilir internet kaynaklarından araştırabilirsiniz. Ancak yararlanacağınız kaynak güvenilir olmalı. Önemli hastanelerin internet siteleri görece güvenilir
kaynaklardır. Ancak yaşadığınız belirtilerin, az bilinen veya anlaşılması zor hastalıklar yerine sıklıkla yaygın hastalıklarla ilişkilendirilebileceğini unutmayın.
7/ Teslim Olmayın
Chris Martin ve Toby Spencer gibi kişiler, kendisini açık fikirle dinleyip çözüm yolu arayacak doğru doktoru bulana kadar pes etmezler. Bunun olumsuz tarafı,
sağlık sigortasının teminat kapsamıdır. Martin, tedavisi deneysel sayıldığı için sigorta şirketine özel bir başvuruda bulunmuş ve nihayetinde olumlu cevap almıştı. Ancak herkes bu kadar avantajlı olamıyor. Finansal desteğe ihtiyaç duyuyorsanız, arkadaş, aile veya çeşitli kurumlardan destek talebinde bulunun.
8/ Öğrendiklerinizi Paylaşın
Sean McDonough’un hikâyesi USA Today gazetesinde haber oldu. Haber yayımlandıktan kısa bir süre sonra, yaklaşık 20 yıldır bu garip semptomları yaşayan ve
artık delirdiğine kendisinin bile ikna olduğu bir kadının hayatının değişmesine vesile olduğunu öğrendi. Kadın da aynı rahatsızlığı yaşıyordu ve gazetedeki haberi okuduktan sonra, yıllardır aradığı sorunun cevabına kavuşmuştu. Siz de tedavinize dair buna benzer bir paylaşımı sosyal medya üzerinden yapabilirsiniz.
