İŞKOLİK OLMANIN ARKASINDAKİ SIR PERDESİ

Yeni bir çalışma, işkolik olmak ile depresyon ve obsesif kompulsif bozukluk gibi mental sorunlar arasında ilişki olduğunu söylüyor.

1

Kendinizi ofis masanıza bağladığınız yetmiyormuş gibi bir de hafta sonları sürekli olarak e-postalarınızı mı kontrol ediyorsunuz? Hatta belki de hayatın anlamının bu olduğunu düşünüyorsunuz. Yavaş yavaş işkolikliğin tanımına yaklaşıyoruz. Belki de bu durumdan memnunsunuzdur. Fakat işkolik olmak, sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor. Nasıl mı?

Norveç’teki Bergen Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, işkoliklik ile mental sağlık arasında bağlantı olduğunu ortaya koydu. PLOS One’da yayımlanan bu büyük çaplı çalışmada, araştırmacılar, işkoliklik ile dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, depresyon, anksiyete ve obsesif kompulsif bozukluk gibi psikiyatrik bozukluklar arasında bir ilişki olup olmadığını sorguladılar. Mental hastalıklara dair tüm testlerde, işkolik kişilerin sonuçları işkolik olmayanlara kıyasla daha yüksek çıktı: %33’ü dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, %26’sı obsesif kompülsif bozukluk, %34’ü anksiyete ve %9’u da depresyon kriterlerini karşıladı.

Araştırmacılara göre bu sonuçlar biraz yumurta-tavuk meselesini andırıyor. İşkolik olmanın mı mental problemlere yol açtığı, yoksa mental problemlerin mi kişileri işkolik olmaya sürüklediği belirsiz. Söz konusu ilişkinin yönü belli olmadığı için de bu konu üzerine daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu kesin.

Ne olursa olsun, stresin kalp hastalıklarının da arasında bulunduğu birçok sağlık sorununa yol açtığını hepimiz biliyoruz.

Son olarak şunu ekleyelim: Araştırmacılar, işkolik tanımını oturtabilmek için bir dizi kriter belirlemişler. Bu kriterler arasında işe düzenli olarak daha fazla zaman ayırmak, hobilerden ya da egzersizden iş dolayısıyla feragat etmek ve çalışamama düşüncesinden ötürü strese kapılmak bulunuyor. Eğer siz de bu semptomlardan bazılarını tecrübe ediyorsanız, vakit kaybetmeden bir profesyonelden yardım almalısınız.

BENZER YAZILAR