Yaşam koşulları ve kültürel etkenler
Kadınlarda depresyonun meydana gelmesinin sebepleri elbette tek başına biyoloji ile açıklanamaz. Yaşam standartları ve kültürel nedenler de depresyona yol açabilir. Benzer etkenler erkekler üzerinde de etkiyor olsa bile, kadınlar üzerindeki baskı daha fazladır. Kadınları depresyona sürükleyen bazı nedenler:
- Güç ve statü eşitsizliği: Kadınlarda yoksulluk riski erkeklere göre ne yazık ki daha yüksektir. Yoksulluk ve az kazanç gibi faktörler, kadınların omuzlarına stres yüklemekte, geleceğe dair belirsizliği artırmakta, sağlık hizmetlerine olan ulaşımını kısıtlamakta ve de toplum ile bütünleşmesini zorlaştırmaktadır. Bazı kadınlar ise bu ayrımcılığı ırkçılık türünden de yaşayabilmektedir. Tüm bu etkenler, depresyon oluşumunu tetikleyebilmektedir.
- Aşırı çalışma: Birçok kadın ev dışında işte çalıştıkları gibi, ev işlerinden de sorumludurlar. Bazı kadınlar çocuklarını tek başlarını büyütmekte, aile sorumluluklarını tek başlarına sırtlamaktadır. Yine bazı kadınlar aile büyüklerinin bakım sorumluluklarını üstlenmektedir. Bu gibi stres etkenleri, kadınları depresyona karşı daha açık hale getirebilir.
- Cinsel ya da fiziksel istismar: Duygusal, fiziksel ya da cinsel açından, yetişkinlik ya da çocukluk dönemlerinde istismara uğrayan kadınlarda, hayatlarının bir döneminde depresyon gelişmesi ihtimali yüksektir. Ayrıca, kadınların bu tür istismarlara maruz kalma olasılıkları da erkeklere oranla daha fazladır.
