3- Kronik Yorgunluk Sendromu
The Centers for Disease Control and Prevention, Kronik Yorgunluk Sendromu’nu ” İnsanların yatak istirahati ile atlatamadıkları bir aşırı yorgunluk tecrübe ettikleri, uykusuzluk, hafıza kaybı ve kas ağrıları gibi semptomlara da neden olan yıkıcı ve karmaşık bir bozukluk” olarak tanımlıyor. Giyinmek, duş almak hatta düşünmek gibi eylemler bile bu sendrom esnasında insanların tükenmelerine neden olabiliyor. Kadınlarda ise 4 kat daha fazla görülüyor. Sendromun nedenleri tam olarak bilinmese de hormonların ya da beyindeki kimyasal değişimlerin bu sendroma yol açabileceği düşünülüyor.
4- Çölyak
Bağışıklık sisteminin glüten tüketimine negatif tepki vermesi olarak açıklanan çölyak, kadınlar arasında daha sık gözlemleniyor. Çölyak tanısı konulan kişilerin %60-%70’ini kadınlar oluşturuyor. Çölyak hastalığı denildiğinde akıllara her ne kadar ilk olarak kilo kaybı, şişkinlik, ciddi karın ağrıları ve ishal gelse de kadınların üreme fonksiyonları üzerinde olumsuzluklar da belirebiliyor. Aradaki bağlantı tam olarak ortaya konulmamış olsa da, bazı çalışmalar, çölyak ile menstrual bozukluklar ve de açıklanamayan kısırlığın ilişkili olduğunu belirtiyor. Çölyak için tanı yaşı ortalamasının 45, tanının konulabilmesi için ise uzun sürelere ihtiyaç duyulduğu göz önünde bulundurulduğunda, birçok kadının çölyak nedeniyle üreme sistemlerinin müdahaleden çok da önce zarar görmüş olabileceği düşünülüyor.
