Kahve düşük dozlarda bile zararlı olabilir çünkü yaklaşık altı saat vücut sisteminizde kalıyor. Yani geç saatlerde az miktarda da olsa kahve içtiğinizde uykunuz kaçar ve ertesi güne uykunuzu alamayarak, yorgun başlarsınız. İhtiyaçtan kahve içme döngünüz de tam burada başlar. Kahve zincirleri için güzel, sağlığınız için kötü haber demektir.
Neyse ki bir haftalık detoksla bütün bu döngüyü tersine çevirip kafeinden önceki bünyenize kavuşmanız mümkün. İkinci iyi haberse, bir haftalık detoks gibi şok tedavileri denerken -ve sonrasında- sizi koltuğa devrilmekten koruyacak birçok yol var. Zorlu bir antrenman için mental bir enerji hissetmeyebilirsiniz ama sabah orta tempoda jogging yaparak yorgunluğunuzu yüzde 65 düşürebilirsiniz. İkinci adım kahve kupasını su şişesiyle değiş tokuş etmek. Tufts Üniversitesi dehidrasyonun -vücutta tutulan suyun yüzde 2’sini kaybetmek anlamına da gelse- enerji seviyesini ciddi oranda düşürdüğünü buldu. Çevreyi yeşillendirmek de işe yarıyor. Exeter Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre çalışma masasında bitki yetiştirmek iş verimliliğinizi yüzde 38 artırabiliyor.
Bünyenizde bir nevi “kafein reset” tuşuna basmanın bir güzelliği de ilk kahve içmeye başladığınız zamanlardaki dozun yeniden sizi enerjik yapmaya yettiğini deneyimlemek oluyor. Performansınızı yükseltmek için bir espressonun yeterli olduğu zamanlara dönmüş olacaksınız. Kahve yaşamınızın ana yakıtı olmamalı. Onu gerçekten ihtiyacınız olan zamanlarda basacağınız bir nitro tuşu olarak görmeye çalışın. Elinizdeki kahveyi yere bırakıp güzel bir uyku çekin. 10 kupa kahve gücünde uyanmış olacaksınız.