İlk olarak, kalori hesabının nasıl yapıldığına göz atmakta fayda var. Tarım departmanından bilim adamı Wilbur Atwater 1800’lerin sonunda kalori hesaplama sistemini icat etmiş. O tarihten bu güne sistem biraz evrilmiş. Şimdilerde söz konusu olan sistem ise kalorimetre. Bu sisteme mekanizmaya göre ısıyı emen su vasıtasıyla, suyun sıcaklığını artırmak için ne kadar enerji birimine ihtiyaç olduğu hesaplanıyor. 1 kalori ise 1 gram suyun sıcaklığını 1 santigrat derece artırıyor. Yiyecek ve içeceklerin üzerilerinde bulunan ölçüm birimi ise kilokalori (kcal); yani 1000 kalori.
Söz konusu sindirilmesi zor bir besin olduğunda, vücudun devreye TEF olarak adlandırılan besinin ısısal etkisi sürecini sokuyor ve kalorileri bu şekilde yakıyor. Besin daha kompleks oldukça, sindirilirken yakılan kalori miktarı da o kadar artıyor. Yıllar önce yapılan bir araştırmada, deneklere aynı kalorilere sahip iki ayrı besin sunulmuş ve sonuçlarda daha sağlıklı besini tüketen kişilerin daha çok kalori yaktıkları gözlemlenmiş.
Bu konuda önemli olan bir başka nokta ise besinlerin tam anlamıyla sindirilip sindirilmemeleriyle alakalı. Çünkü bazı besinler vücut tarafından tamamen sindirilemiyor ve sağlanan enerji de bu nedenle daha eksik oluyor. Örneğin, son yapılan araştırmalar bademlerin kalorileri %25 daha fazla hesaplanmış. Fakat vücut bu arta kalan kısımla ilgilenmiyor ve hesaplanan kalori kadarını almış olmuyor.
