Karaciğer Dostu Sebzeler

Beslenmenizde koyu yeşil yapraklı yiyecekleri tercih ederek karaciğerinize hak ettiği değeri gösterebilirsiniz. T.C. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Atakan Yeşil’in önerileriyle siz de karaciğerinizin sağlığını garanti altına alabilirsiniz. İşte izlemeniz gereken yol haritası…

Karaciğerinizi Doğru Besleyin

Doç. Dr. Atakan Yeşil, “Karaciğer bir fabrika gibi 24 saat durmadan çalışır. Kan yoluyla alınan besin maddelerini işler ve kandaki zararlı toksinleri atar. Vitamin ve minerallerin emilmesini sağlar. Bu noktada da sarımsak, zencefil, limon, koyu yeşil yapraklı sebzeler; roka, ıspanak, pazı, tere, Brüksel lahanası, brokoli, maydanoz, lahana gibi besinler karaciğer dostudur. Soğan ve karnabahar gibi antioksidan özelliği olan besinler de karaciğerin yenilenmesi ve toksik maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur” diyor.

Kereviz ve enginarın da önemli rolü olduğunu belirten Yeşil, her gün dört enginar yaprağının yarım saat kaynatılarak içilmesini tavsiye ediyor. Tabii alkol, çok yağlı gıdalar, tuz, yağlı etler ve işlenmiş ürünlerden uzak durmanız gerekiyor. Beslenirken az yağlı yoğurt ve az yağlı peynirleri tercih etmenizde fayda var. Ayrıca karbonhidrat tüketiminden de kaçınmalısınız. Bir de az yenildiğinde faydalı ama aşırıya kaçıldığında karaciğer yağlanmasına sebep olan besinler var; havuç, ceviz, meyveler gibi… Faydalı olur düşüncesiyle bir oturuşta kilolarca meyve yemek yerine, her gün bir-iki meyve (kivi, elma, mandalina, portakal, greyfurt), üç-dört parça ceviz yemeniz yeterli.

Erken Tespitle Sirozdan Korunmak Mümkün

Karaciğer yağlanmasına dikkat çeken Doç. Dr. Atakan Yeşil, bu durumun belirli bir seviyeye kadar normal kabul edilebileceğini ancak bir noktadan sonra aşama aşama siroz hastalığına neden olduğunu söylüyor ve ekliyor:

Erken teşhis durumunda karaciğer yağlanması alınacak basit önlemlerle geri döndürülebilir. Son yıllarda Türkiye’de de kullanılmaya başlayan ve biyopsiye gerek duyulmadan karaciğerdeki yağlanmayı ölçen cihazlarla, beş dakika içerisinde yağlanmanın boyutu ortaya çıkarılabiliyor. Biyopsi yönteminden 100 kat daha büyük bir alana bakılmasını sağlayan Fibroscan yöntemi sayesinde, karaciğer yağlanması tehlikeli aşamaya gelmeden önce önüne geçilebilir.

Karaciğer Biyopsisi

Karaciğerin durumunu en doğru biçimde değerlendiren yöntemlerin başında karaciğer biyopsisi geliyor. Ancak ağrılı olması, operasyon gerektirmesi, zaman zaman ciddi komplikasyonlara (kanama gibi) yol açabilmesi nedeniyle hastalarda çekince yarattığı için öteleniyor. Oysa Fibroscan yöntemi sayesinde acısız ve ağrısız, birkaç dakika içinde sonuçlara ulaşılabiliyor.

BENZER YAZILAR