Kendini Ritme Bırak

Yüksek Ritim

Psikolog Lindy Emsley, yol ve koşu bandı koşularında yüksek ritimli elektronik müzik dinlemeyi seven bir isim. Spor psikologlarının onun gibiler için kullandığı bir tabir bile var: “dissociator” (hareketliliği başka bir elemente bağlı olan). Yani karşısında tırmanılacak büyük bir tepe varken, ona isyan eden quadriceps kaslarını unutmak için türlü yollar arayan biri.

“Yüksek ritimli şarkılar dikkatimi dağıtıyor ve ne kadar yorgun hissettiğimi unutturuyor. Bazen kendimi zorlayabilmek için ihtiyacım olan tek şey, tam da bu oluyor” diyor.

Kanada’da bulunan Dalhousie Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, müziğin koşuya etkisi masaya yatırılmış. Hızlı ritimli müzik dinleyenlerin bunu yapmayanlara göre hızlarını daha çok artırdıkları, kalp atış hızlarını daha yükseğe çıkardıkları ve koşu aktivitesinden daha çok keyif aldıkları gözlenmiş.

Dahası Amsterdam’da bulunan MOVE Araştırma Enstitüsü’nden Robert Jan Bood, müziğin koşucuların yorulmalarını önemli oranda geciktirdiğini ortaya koydu.

Bunun nedeni, motive edici müziklerin koşunun negatif yönlerinden ziyade pozitif yönlerine (mutluluk gibi) konsantre olmanıza yardım etmesi.

Müziğin sporculara pozitif etkisi konusunda çalışmalar yapan spor psikoloğu Dr. Costas Karageorghis, “Müzik gibi harici bir faktör, aynı zamanda kaslardan organlara yorgunluğa dair gönderilen mesajlar gibi bazı dahili dürtüleri de bloke edebilir” diyor.

Bood’a göre müzik aslında nasıl hissettiğinizi değiştirmiyor. Başka bir deyişle, kaslarınız yine ağrıyor ve tempolu bir koşuda nefesiniz yine zorlanıyor. Ama müzik bunları ne kadar hissettiğinizi değiştirebiliyor; efor, yorulma ve acı gibi kavramları farklı yorumlamanızı sağlıyor. 

BENZER YAZILAR