Kontrolsüz östrojen hormonu yağ hücrelerini genişletir.
Kadınlığımızı östrojen hormonuna borçluyuz; fakat bu hormonda yaşanan dengesizlikler, yağ konusunda ciddi sıkıntılara yol açabiliyor. Normal seviyede olduğunda, kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun üretimini dengelemesi nedeniyle zayıf kalmanı sağlayabilir. Fakat östrojen seviyen yükseldiğinde, kilo almak kaçınılmaz olur. Nasıl mı?
Beslendiğinde, kan şekerin yükselir. Tıpkı bir koruma gibi, kan şekerin insülin tarafından düşürülür. İnsülin iyi çalıştığında, yani ne az ne de fazla olduğunda, karaciğerine bir miktar glikoz yollanır. Büyük kısmı ise kaslarına enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere gider. Kalanı ise yağ olarak depolanır. Sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olduğunda, pankreasın kan şekerinin yavaş yükselmesi ve alçalması için doğru seviyede insülin üretir. Fakat tam da bu noktada eğer östrojen hormonun yüksekse, insülin üreten hücrelerin kasılır ve insülin direnci gelişir. Dolayısıyla da karaciğere ve kaslara daha az glikoz yollanmaya başlar; glikozun büyük kısmı yağ olarak depolanmaya başlanır. Yağ dokun ise normal glikoz depolanmasının 4 katı kadar genişleyebilir.
Peki östrojen nasıl yükselir? Kırmızı et bir numaralı nedendir. Et yediğinde daha az lif alırsın. Araştırmalar, vejetaryenlerin et yiyenlere kıyasla 2 kat daha fazla lif aldığını gösteriyor. Lif yardımı ile sistemindeki fazla östrojenden kurtulursun. Daha az lif tüketmen ise vücudundaki östrojen seviyesinin yükselmesine yol açar.
Ayrıca, kırmızı et içerisinde bulunan bir yağ türü, östrojen sorunlarına yol açabiliyor. Geleneksel yöntemlerle yetiştirilen çiftlik hayvanları, beslenme yoluyla steroid, antibiyotik ve diğer toksinler alırlar. Bu etler tüketildiğinde, söz konusu maddeler sistemine girerek tıpkı östrojen hormonu gibi davranmaya başlarlar.
Testosteron sorunları metabolizmanı yavaşlatabilir
Yediğimiz besinlerden ya da kullandığımız kozmetik ürünlerinden her gün sistemimize birçok toksini dahil ediyoruz. Bu toksinlerin birçok çeşidi, örneğin plastikler, endüstriyel kimyasallar ya da pestisitler, vücut tarafından emilmelerinin ardından östrojen hormonu gibi davranmaya koyulurlar. Birçok uzmana göre kız çocuklarının ergenliğe daha erken girmeye başlamalarının ya da erkeklerde göğüs gelişiminin başlamasının nedeni bu toksinler olabilir. Xeno-östrojen olarak adlandırılan bu toksinlerin zararları bunlarla sınırlı değil. Rahim kanseri, göğüs kanseri ve endometriyozis hastalığı da xeno-östrojenlerden kaynaklanabiliyor.
Tüm bu yalancı östrojenler, vücudundaki hormon dengesi için ihtiyaç duyulan testosteron seviyesinin bozulmasına yol açarak östrojenin artmasına neden olabilir. Testosteron, kas büyümesini sağlayarak metabolizmayı destekler. Östrojen fazlası ise insülin duyarsızlığının yükselmesi ile ilişkilendirilir. Tüm bu etkenlerin birleşmesi sonucunda kilo alman kaçınılmaz olur.
