KİLO VEREMEMENE NEDEN OLAN HATALAR

Yaza formda girmek için uygulanan bilinçsiz zayıflama yöntemleri, geçici kilo kaybından öteye gidemeyerek ciddi sağlık sorunlarının da kapısını açabiliyor. Şimdi beslenme hataları ve kilo vermede dikkat edilmesi gereken noktaları öğren.

1- “Zeytinyağı Yemek Zayıflatır”

Zeytinyağının içerisinde “Omega 6” adı verilen vücut için oldukça önemli olan yağ asidi bulunur. Ancak salatalara gereğinden fazla zeytinyağı dökmek ya da ekmeği zeytinyağına bandırarak yemek, kilo almaya neden olur. Unutulmamalıdır ki, zeytinyağının bir gramında dokuz kalori vardır. Dolayısıyla aşırı tüketilen zeytinyağları ve zeytinyağlı sebze yemekleri yağ artışına neden olur ve fazla kilo almak, kalp, tansiyon ve şeker hastalığı problemlerine dönüşebilir. Ancak uygun miktarlarda tüketilen zeytinyağı, vücudun hem kilo vermesi hem de sağlıklı kalması açısından yardımcı olan önemli bir besin öğesidir.

2- “Balın Sıcak Suyla Tüketilmesi Yağ Yaktırır”

Bal üst solunum yolu enfeksiyonlarında yararlanabileceğimiz, kabızlığa yardımcı olan ancak su ile birlikte alındığında yağ yakma özelliği bulunmayan bir besin öğesidir. Balın kabızlığı önlemesi ve bağırsak hareketlerini hızlandırması vücutta yağ yaktığını düşündürse de sağlıklı kilo verme ancak yeterli ve dengeli beslenmeyle mümkün olur. Balın içerisinde eser miktarda vitamin ve mineral bulunur, karbonhidrat bakımından zengindir.

3- “Karbonhidratlarla Proteinleri Birlikte Tüketmemek Gerekir”

Karbonhidratlı tüketilen her ürünün içerisinde bir miktar protein olduğu gibi, proteinli tüketilen her ürünün içinde de bir miktar karbonhidrat bulunur. Vücut ağırlığının azalmasına yönelik olacağı düşünülen bu iki besinin birlikte tüketildiğinde tolerans sağlayacağı bilgisi yanlıştır. Vücut hiçbir besinin belirli öğelerini yakıp belirli öğelerini atık olarak kullanmaz. Ayrıca süt ve süt grubunu karbonhidrat grubu içeren bir besin öğesiyle birlikte tükettiğimizde bölgesel zayıflamaya yardımcı olduğu pek çok çalışmada karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla vücuda gerekli enerjiyi sağlarken, vitamin ve minerallerin yeterli miktarda alınması için bu iki grup birlikte tüketilebilir ve ağırlık kaybı sağlanabilir. Yalnızca protein ağırlıklı beslenmek kan şekeri dengesini bozar ve insülin salgısında istenmeyen tablolar yaratabilir. Aşırı alınması ise vücutta gereğinden fazla kan pompalanmasına neden olarak kalp sorunları oluşturabilir. Diğer yandan yalnızca karbonhidrat ağırlıklı beslenmek, kas kayıpları, doku bütünlüğünün bozulması, bağışıklık sisteminin çökmesi ve sahip olduğumuz kronik hastalıkların ilerlemesi sorunlarını beraberinde getirir.

4- “Bazı besin gruplarından uzak durulmalıdır”

Sağlıklı zayıflamada esas olan vücut dengesini bozmadan ve yağ dokusundan belirli oranlarda zayıflamak olmalıdır. Ancak günlük alınması gereken besin grupları beslenme listesinden çıkarıldığında vücutta oluşan açlık doğru dokulardan sağlanamayabilir. Doğru olan her bir besin grubunun belirli oranlarda tüketilmesi ve egzersizle birlikte yakılmaya çalışılmasıdır. Tahıl ve tahıllı ürünler B Vitamini kompleksleri için oldukça önemlidir ve yeterli tüketilmediğinde sinir sistemi rahatsızlıkları, ruhsal sorunlar, depresyon, sıkıntı ve isteksizlik, gerginlik durumları tırnak ve saç sorunlarına neden olabilir.

5- “Diyet Sırasında Light Ürünleri İstediğimiz Kadar Tüketebiliriz”

Light ürünlerin tamamı az miktarda kalori içermez. Bu ürünlerin içerisinde tuz, şeker ve yağ oranı belirli ölçülerde bulunur ve belli kalorileri vardır. Sürekli light ürünler tüketmek tek tip beslenmeye neden olacağından, yararlı olmaz. Ancak bu ürünlerin belirli besin öğeleriyle yerlerinin değiştirilerek tüketilmesi sağlıklı beslenmeye uygun olur. Bir dilim ekmek yerine tüketilen yarım paket diyet bisküvi bir ara öğün seçeneği olarak gayet ideal olabilir.

6- “Ara Öğün Atlamak Zayıflatır”

Yeterli ve dengeli beslenme tanımına baktığımızda vücudun ihtiyacı olan kalorinin doğru besinlerle sağlanması önemlidir. Ancak ağırlık kaybına neden olabileceği sanılan ara öğün atlamak, doğru bilinen en büyük yanlışlardandır. Vücut uzun süreli açlık döneminde yağ depolarından yakmak yerine, kas ve su depolarını boşaltır ve sürekli açlık durumu yaşayacağını düşünerek yağ depolamaya başlar. Önerilen ara öğünleri alarak vücudun hormon dengesini sağlamak ve dengeli şekilde zayıflamaya yardımcı olur. Vücudun uzun süre aç kalması, kan şekerini düşürecek hipoglisemik tablolara, titreme terleme, bulanık görme, baygınlık ve ateş gibi semptomların oluşmasına neden olacaktır.

Yazı: Memorial Suadiye Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Nilay Keçeci

BENZER YAZILAR