KIRIŞIKLIĞA İĞNEYİ BATIR

Botoks gösteri dünyasındaki erkeklerin tekelinden çıktı. Artık bunu denemiş veya denemek üzere olan pek çok erkeğe rastlayabilirsiniz. Neden başvurduklarını öğrendiğinizde sıradaki siz olabilirsiniz.

1

Aslında botoks yaptırmasını hiç beklemeyeceğiniz adamlardan biriyim. Daha 32 yaşındayım ve yüzümle para kazanıyor değilim. Özenle güneş koruyucusu ve nemlendirici kullandığım, açık renk tenimi güneşe maruz bırakmadığım yıllar sayesinde cildimin çok yıpranmadığını da söyleyebilirim.

Yine de şu an bir dermatoloğun muayenehanesinde oturmuş, elindeki siyah kalemle yüzümde sorun yaratabilecek bölgeleri (göz çevremdeki kaz ayaklarından başlayıp, alnımdaki belli belirsiz çizgilerle devam etti) işaretlemesini izliyorum.

Öğrendiğime göre, kaz ayakları yaşıtım çoğu erkeğin bu tedaviye başvurmadaki en büyük nedeniymiş. Bana uygulamayı yapan dermatolog Marina Peredo, “Gülümsediğinizde, kahkaha attığınızda veya gözlerinizi kıstığınızda yüz kaslarınız ince çizgiler yaratır ve bu çizgiler zamanla kırışıklığa dönüşür” diyor. Ama hayatım boyunca donuk bir yüz ifadesiyle yaşasam dahi, aynı yüz kasları farkında olmadan gevşeyecek ve (ufak müdahaleler yapılmadığı sürece) silinmesi imkânsız kırışıklıklara yol açacak.

Bu işlemin adının önleyici botoks olarak anılmasının sebebi de tam olarak bu. Bir nevi cildinizi bireysel emeklilik yatırımı gibi düşünebilirsiniz. Dr. Peredo, “Ne kadar erken başlarsanız o kadar uzun süre 30’larınızda gibi görünürsünüz” diyor.

Birçok erkek için bu vaat kısa zamanda çekici olmaya başladı. Botoks temelde, sinirlerden kaslara giden kimyasal sinyalleri engelleyerek kas kasılmalarını azaltan sentetik bir nörotoksin. Etkisi üç ila dört ay sürüyor. Bir araştırma, geçtiğimiz 16 yıl içinde botoksun da dâhil olduğu “botulinum toxin tip A” kullanımının erkekler arasında yüzde 350 arttığını gösterdi. Sadece 2015’te 400 binden fazla erkek bu tedaviyi denedi.

Kırışıklıklarla savaşmak erkeklerin nörotoksin için sıraya girme nedenlerinden sadece biri. Botoksun diğer meziyetleri de artık revaçta. Migren sancılarını dindirebileceği veya terleyen koltuk altına çare olabileceği kimin aklına gelirdi ki? Bense itiraf ediyorum, sadece görünüşümü korumak için o koltuktaydım. Doktor yüzümü işaretlemeyi bitirdikten sonra, bir düzineden fazla küçük enjeksiyon hazırladı. Her biri hızlı ama neredeyse acı hissettirmeyen dokunuşlardan ibaretti. Endişeyle aynaya baktığımda gördüğüm tek şey, bir damla kadar kan ve doktorun bir saat içinde geçeceğini söylediği hafif bir şişlik oldu.

Ertesi sabah bile farkı anlayabildim. 18 yaşıma geri dönmemiştim, daha ziyade hayatımın en iyi uykusundan sanki yeni uyanmış ve tamamen tazelenmiş gibiydim.

Birkaç hafta sonra kaşlarımı kaldırdığımda enjeksiyon noktalarının çevresinin hareket etmediğini fark ettim ama hâlâ doğal görünüyordum. Ne donukluk ne de hissizlik vardı. Ayrıca beklenmedik faydalarını da görmüştüm: Alnım daha az terliyordu.

Bunu tekrarlar mıyım emin değilim. Pahalı bir tedavi ama erkeklerin neden botoks yaptırdığını ve bu sayının neden artacağını anlayabiliyorum. Aslında bu deneyimi anlattığımda şaşkınlıkla karşılayan bir arkadaşımın ikinci hamlesi bu fikrimi daha da sağlamlaştırdı: Benden doktorumun ismini istedi.

BENZER YAZILAR