KIŞ GÜNLERİ İÇİN BESLENME TÜYOLARI

Kış aylarında tatlı kriziyle başa çıkmak, kilomuzu korumak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek sanıldığı kadar zor değil. Günlük alışkanlıklarında yapacağın küçük değişikliklerle, kilonu korumak ve hatta kilo vermek, ayrıca hastalıklardan korunmak mümkündür. Kendi hazırlayacağın tuzunu, yapacağın doğru seçimler ve sağlıklı pişirme yöntemleriyle sağlıklı bir kış geçirebilirsin.

Tatlı krizinde baklava yerine bitter çikolata ve kakao tercih et. Karbonhidrat ihtiyacını pirinç ve mantıyla değil, bulgur ya da aldante makarnayla karşıla. Mercimek çorbana un kavurarak kansere davetiye çıkarmak yerine tarçın ve zerdeçal kat. Kestaneyi buharı tüterken değil, soğuduktan sonra ve süt veya sütlü kahveyle tüket. Bağışıklık sistemin için kendine beşer günlük ekinezya çayı kürü hazırla.
Vücudunun koruma kalkanını, yani bağışıklık sistemini güçlendirmek için bitkilerden nasıl faydalanabileceğini öğren:
“İştahımı kontrol edemiyorum”, “Sürekli yemek yemek istiyorum” “Canım hep tatlı istiyor, neden?” gibi sorular soğuk kış günlerinde, cevaplarını bulmak için kendi kendimize savaş verdiğimiz sorulardır.
Hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte vücudumuz değişen iklim koşullarına uyum sağlamak adına kendi önlemlerini alır ve yağ yakımı odaklı değil yağ depoları vücudunuzu korumak adına harekete geçer. Aynı zamanda soğuk havayla birlikte vücudumuzun enerji ihtiyacı artar. Bunun yanında bağışıklık sistemimiz (vücut savunma mekanizması) de vücudumuzu hastalıklardan ve enfeksiyonlardan korumak adına daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar.
TATLI KRİZİNİ BİTTERLE BİTİR
Tüm bu değişimlerle birlikte temel enerji kaynağımız olan karbonhidrat ihtiyacımız daha da artar, canımız sürekli tatlı yemek ister. Bu gibi durumlarda aklımıza ilk gelen basit şeker (yani sofra şekeri) içeren şerbetli tatlılar, çikolata ve baklava gibi enerji içeriği yüksek tatlı çeşitleri olur. Oysa işlenmiş şeker yani sofra şekeri içeriği yüksek besin tüketimi, tat eşiğimizin yükselmesine, sık aralıklı acıkmamıza neden olur ve kan şekeri kontrolümüz zorlaşır. Kakao oranı yüksek bitter çikolata, (ya da kakao) aynı zamanda antioksidan aktiviteye sahiptir ve tatlı krizlerinde sağlıklı bir seçim olabilir.
Kış aylarında mantı, pirinç pilavı ve pizza gibi yiyeceklere olan eğilimimiz de artar. Vücudumuzun temel enerji kaynağı karbonhidrattır.Ancak önemli olan doğru karbonhidrat kaynaklarını seçebilmektir.
MANTI YERİNE ALDANTE MAKARNA
Baktığımızda tüm bu tahıl grubu besinler temel karbonhidrat kaynaklarımızı oluşturmaktadır. Pirinç pilavındaki nişastanın yüzde 80’i vücudumuzda emilirken, bulgur pilavı ve az pişmiş makarnadaki nişastanın yüzde 40’ı emilir. Bu nedenle ana yemeklerde pirinç pilavı yerine bulgur pilavı, mantı yerine aldante (dişe dokunur anlamına gelmektedir) (az pişmiş makarna) doğru seçimler olacaktır.
Doğa, mevsime uygun olarak ihtiyacımız olan tüm sebze ve meyveyi (bal kabağı gibi) bize sunar. Eğer kabak tatlısı sevmiyorsan, mevsim meyvelerinden ayva, ayva tatlısı da tercihlerin arasında yer alabilir.
ÇORBAYA UN KAVURMAK KANSERE DAVETİYE
Kış aylarının bir diğer vazgeçilmezi ise çorbalarımız. Neredeyse her ana öğünde, yemekte içimizi ısıtan sıcak bir kâse çorba içmek isteriz. Çorbaları hazırlarken yağda unu kavurmak, bir diğer deyişle terbiye hazırlamak, mutfaklarda çok yaygın bir uygulamadır. Oysa yüksek ısıda yapılan kavurma işlemi, hem kanserojen öğelerin açığa çıkmasına sebep olur hem de kullanılan beyaz un besin değeri düşük bir karbonhidrat kaynağıdır. Unutma ki, beyaz un yerine tam buğday unu kullanmak ve yağda unu kavurma yerine yumurta ile tam buğday ununu karıştırarak kıvam vermek mümkün.
MERCİMEK ÇORBANA ZERDEÇAL KAT
Doğanın bize sunduğu sebzelerden soğan ailesinden kuru soğan ve pırasa, “quarcetin-antioksidan öge” içerikleriyle bağışıklık sistemimizin savunma kalkanlarıdır. Yeşil mercimek ve kırmızı mercimek ise yüksek besin değerleri ve posa içerikleri ile bağışıklık sistemini güçlendirici özelliklerini göstermektedir. Baharatlar ise adeta orkestra şefi gibi yemeklerimizin lezzetine yön vermektedir. Kış aylarında hastalıklardan korunmak adına zerdeçallı, tarçınlı mercimek çorbasına her akşam yemeğinde yer verebilirsin.
KESTANEYİ SOĞUTUP SÜTLÜ KAHVEYLE YE
Kestane kebap yine kış aylarında tercih edilen keyifle tüketilen yiyecekler arasındadır. Ancak kestaneyi de patates gibi düşünebilirsin; çok sıcakken tükettiğinde kan şekerin hızlı yükselip akabinde düşme eğilimi gösterir ve kısa sürede tekrar açlık hissi oluşur. Kestaneyi hafif soğuduktan sonra (ister közlenmiş ister haşlanmış şekilde) yanında bir bardak süt veya sütlü kahve ile tüketirsen seni uzun süre tok tutar. Ayrıca besin değeri yüksek bir öğündür.

KIŞ AYLARI İÇİN İÇİNİ ISITACAK ŞİFALI TARİFLER

ZERDEÇALLI – TARÇINLI MERCİMEK ÇORBA

Malzemeler:
1 su bardağı kırmızı mercimek
2 baş kuru soğan
1 adet ince küçük havuç
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı toz zerdeçal (kolesterol düşürücü, bağışıklık sistemini güçlendirici özellik gösterir)
1/2 çay kaşığı toz tarçın (kan şekeri dengesini sağlar)
1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber (metabolizma hızını arttırır)
1 tatlı kaşığı kuru nane
Hazırlanışı:
Kuru soğan ve havucu doğradıktan sonra tencereye koy, mercimeği ekle. Tüm malzemenin üzerini dört parmak geçecek kadar su ekle ve kısık ateşte haşlanmaya bırak. Tüm malzemeyi blenderda çevirdikten sonra baharatları ekle. Kısık ateşte iki, üç dakika daha pişirdikten sonra iki yemek kaşığı zeytinyağını ekle ve tekrar karıştır.
¼ dilim limon ile çorban servise hazır.
( 4 kişilik )

EKİNEZYA ÇAYI

İnülin içeriğiyle ekinezya çayı yine bağışıklık sistemimizi desteklemektedir. Şubat-Mart aylarında Beşer günlük ekinezya çayı kürünü hazırla.
Malzemeler:
1 poşet ekinezya çayı
1 poşet ıhlamur çayı
2 dilim portakal kabuğu
1 küçük parça kabuk zencefil
Beş gün ardı ardına 500 ml sıcak suda tüm malzemeleri 8-10 dk demledikten sonra iki fincan tüket. Her yeni gün taze malzemelerle çayını taze demle. Ardından 12 gün ara ver, takip eden zamanda çayını hazırlamayı ihmal etme. Bu çayı çocuklarına da güvenli bir şekilde içirebilirsin. Gebelik döneminde ise zencefil hariç diğer malzemelerle hazırlayarak tüketilebilir.

SOFRANIN TUZUNU BAHARATLA HAZIRLA

Hayatına bir yenilik getir: Baharatların tuzun olsun
2 yemek kaşığı fesleğen
2 yemek kaşığı karabiber
1 yemek kaşığı kekik
1 çay kaşığı toz zencefil
1 tatlı kaşığı kimyon
Tüm baharatları toz halinde boş bir tuzlukta harmanla, sofranda tuz yerine baharat karışımın ile yemeklerini lezzetlendir.

AYVA TATLISI
Malzemeler:
3 orta boy ayva (ikiye böldükten sonra çekirdeklerini çıkar)
6 yemek kaşığı pekmez
4 orta boy elma
1 yemek kaşığı silme toz tarçın
½ çay bardağı taze sıkılmış limon suyu
4 tane karanfil
200 gr sade light dondurma
Ayvaların kabuklarını soyup ortadan ikiye böl, çekirdeklerini çıkarttıktan sonra tencereye yerleştir, bir miktar su ekledikten sonra kısık ateşte 10 dakika pişir. 10 dakika sonra altı yemek kaşığı pekmezi ayvaların üzerinde gezdir. Yarım çay bardağı limon suyunu ayvaların üzerine gezdir. 4 tane karanfili tencereye ekledikten sonra kapağını kapat, kısık ateşte pişmeye bırak. Ayrı tencerede elma rendesini bir parmak su ve bir yemek kaşığı toz tarçın ekleyerek pişir. Hafif jölemsi kıvama geldiğinde altını kapat. Ayvaların da hafif piştiğinden emin olduktan sonra altını kapat ve soğumaya bırak.
Servis: 1 adet ayvayı servis tabağına yerleştir, 2 yemek kaşığı pişmiş elma püresini ayvanın orta kısmına koy. Yanında 2 top sade dondurma ile ayva tatlın servise hazır.
( 6 kişilik )

Kaynak: Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran

BENZER YAZILAR