Kış mevsiminde hemen hepimizin ortak sorunu, kilo almak. Bunun önemli nedeni ise metabolizma hızının düşmesinden başka bir şey değil.
Kışın ideal kiloda kalmanın yolu öncelikle metabolizma hızını artırmaktan geçiyor. Kış mevsiminde soğuyan havaların etkisiyle vücudumuz değişen ısıya uyum sağlamak için kendi ısısını korumaya çalışıyor.
Bu nedenle harcadığı enerjiyi azaltmak için vücut metabolizma hızını düşürüyor. Ancak düşen metabolizma hızıyla birlikte depolanan enerji artıyor. Bu enerjinin çoğu, yine vücut ısımızın soğuyan havalara uyum sağlaması amacıyla maalesef yağ hücrelerinden oluyor. İşte kış aylarında belki de farkında olmadan aldığımız kiloların sebebi, enerji dengesini sağlayamamak. Bu noktada hemen hepimizin aklına şu soru takılıyor:
Peki metabolizma hızımızı nasıl artırabiliriz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş, kış mevsiminde metabolizmanızı hızlandırmanın püf noktalarını anlatıyor.
1. Uyandıktan 1 saat sonra kahvaltı et
Hızlı bir metabolizma için düzenli beslenmek ilk kurallardan birini oluşturuyor. Uyandıktan sonra 1 saat içinde kahvaltı ederek metabolizma hızınızı yüzde 30 oranında artırabilirsin. Kahvaltıda yağlı gıdalardan ve şekerli besinlerden uzak durman gerektiğini unutma. Kahvaltının dengeli ve doyurucu olması için protein (yumurta, peynir, süt), kaliteli karbonhidrat (tam tahıllı ürünleri, yulaf) mevsim yeşillikleri ve mevsim meyveleri içermesi gerekiyor.
2. Ara öğünleri asla atlama
Metabolizma hızının azalmasının en büyük sebeplerinden biri de, düzensiz beslenme alışkanlığı. Özellikle ana öğünleri (kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği) düzenli olarak tüketmek, besinlerin vücutta yağ olarak depolanmasının önüne geçiyor. İki ana öğünün arasında 4-5 saat gibi zaman dilimi olmasına da özen göster.
3. Günde 10 bardak su iç
Havaların soğumasıyla birlikte unutmaya başladığın su ihtiyacını yeniden hatırla. Vücudunun yüzde 70’ni oluşturan suyu günde 10 bardak içmen metabolizma hızınızı arttırarak, aldığın enerjinin vücutta yağ olarak depolanmasını engelleyecektir.
4. 1 fincan tarçınlı, limonlu zencefil çayı
Zencefil ve tarçın vücut sıcaklığını yükselterek metabolizma hızını arttırıyor. Bunların yanına bir de C vitamininden zengin olan limonu eklediğinizde hem metabolizmanı hızlandırmış hem de bağışıklık sistemini güçlendirmiş olacaksın. 1 büyük bardak kaynamış suya 1 dilim taze zencefil, 1 tane çubuk tarçın, 2 dilim limon ilave edip, karışımı 10 dakika kadar demlenmeye bırakarak çayınızı hazırlayabilirsin. Çayını tatlandırmak istersen 1 çay kaşığı kadar üzüm pekmezi ilave edebilirsin.
5. Şekerli gıdalar ve hamur işlerine ambargo koy
Yaşadığın açlık krizlerinde belki de ilk aklına gelen şekerli gıdalar ve hamur işleri oluyor. “Ancak unutma ki karbonhidrat içerikleri ve kalori yükleri yüksek olan bu besinlerin tamamına yakını vücudunda yağ olarak depolanıyor” uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş, aralarda yaşadığınız açlıklarda bu besinler yerine mevsim meyvelerinden 1 porsiyon (1 orta boy elma veya portakal veya 1 tane kivi vb.) seçmenin kilo kontrolünü sağlamayı kolaylaştıracağını belirtiyor.
6. Yeşil yapraklı sebzeler sofraya
Değişen hava koşullarına uyum sağlamak için vücut direncini arttırman gerekiyor. C vitamini vücut direncinin artmasında ve güçlü bir bağışıklık sistemiyle vücut ısının korunmasında en önemli vitaminlerden biri. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş, bunun için de C vitamininden zengin olan, ıspanak, pazı, brokoli ve karnabahar gibi yeşil yapraklı sebze yemeklerini hafta da en az 3-4 kere tüketmenizi öneriyor. Yeşil yapraklı sebzelerin yanında C vitamininden zengin olan turunçgillerin tüketimi de bağışıklık sistemini destekliyor. Her gün 1 adet portakal veya greyfurt yemek de vücut direncinin arttırmanın bir diğer yolunu oluşturuyor.
7. Badem yemekten korkma
Riboflavin, magnezyum, bakır ve yağ asidinden zengin olan bademin sindirilmesi için vücudun daha fazla enerji harcaması gerekiyor. Bunun sonucunda metabolizma hızını artıyor. Badem ayrıca midede kalış süresi de uzun olması nedeniyle kendini daha uzun süre tok hissetmeni sağlıyor. Tüm bu özelliklerini düşündüğümüzde günlük 8-10 tane kadar çiğ badem metabolizma hızlandırıcı ve tok tutucu bir ara öğün olacaktır.
8. Günde 1 fincan yeşilçay
Yeşilçayın içerisinde bulunan kafein ve ‘epiogallocatechin-3-gallat’ adındaki bileşen sinir sistemi ile beyni etkileyerek kalp atış hızını ve metabolizmayı hızlandırıyor. İçerisindeki polinefol bileşenleri de iştahın baskılanmasına yardımcı oluyor. “Ancak yeşil çayın bu etkileri için onu doğru demlemek gerekiyor.” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş şu öneride bulunuyor:”Yeşilçayı kesinlikle kaynatmayın. Bir kupa kaynamış suyu ocaktan aldıktan sonra içine 1 çay kaşığı kadar yeşil çay ilave edip 3-4 dakika kadar demleyin, ardından süzün. Sonrasında çayını istersen soğuk istersen sıcak olarak içebilirsin.”
9. Tadına bakmadan tuz ilave etme
Tuzda bulunan sodyumun fazla alımı vücudunun su tutmasına, bunun sonucunda da ödem yapmasına neden oluyor. Sonuç; kendini, özellikle sabahları uyandığında şişkin ve kilolu hissetmek. Günlük tuz tüketiminizi 5 gram ( 1 çay kaşığı) ile sınırlandırmaya özen göster.
10. Fiziksel aktivitelerine devam
Havaların soğuması spora ara vermen için bir neden olmasın. Eğer herhangi bir spor dalıyla ilgilenmiyorsan günlük 30-40 dakikalık yürüyüşler yaparak harcadığın enerjiyi artırabilirsin. Böylelikle yavaşlayan metabolizma hızının da dengesini sağlamış olursun.
