KISKANÇLIK

Arkadaşının başına güzel bir sürpriz geldiğinde yüreğin mi kabarıyor? Tebrikler! Kıskanmak sadece genel bir problem değil, kurtarıcın da olabilir!
Kıskanç tiplerden değilim. Sevgilim öğlenleri gittiği pizzacıdaki garsonun ona yazmasıyla böbürlendiğinde veyaçekicibirkadınınonun park parasını ödediğini söylediğinde gülüp geçiyorum. Özelhayatta işler bu kadarkontrollügiderken, iş hayatındakıskançlık yakamı bırakmıyor. İşten yakınarkadaşımbenim yıllardır girmeye çalıştığım firmaya girince, “Harika! Senin içinçokmutluoldum” derken içimdeki ses“Ben orada çalışmayısenden çok dahafazlahakediyordum!” diyor. Bu olaydan sonraki ikihaftasüresince o maaşını (benden daha fazla), ofisini (manzaralı) anlattıkça şeytani düşünceler beynimi sardı, midem kaynadı, gözüm döndü. Onun için mutlu muyum? Tabii ki evet. O kadar mutluyum ki onunla karşılaşmamak için ofisi tavaf ediyorum. O kadar mutluyum ki içsesim devamlıonun zayıfyanlarını (çoğunlukla abartarak) sıralıyor. O kadar ki, bulduğu yenidaireyi anlatırken dişlerimi sıkarak içimden  “Umarım yeni patronun nefesi sigara kokan, fazla detaycı bir psikopat çıkar” diyorum.
Tamam, kabul ediyorum. Belki de kıskanç bir tipimdir. Kendi düşüncelerim yüzünden paniğe kapılıyorum. Kötü bir arkadaş mıyım? Kötü bir insan mı? Kadınlar sırtını bıçaklayan imajını gerçekten hak ediyor mu?Evlilik ve aile danışmanı Jennifer Coleman, “Kıskançlık hepimizin bildiği bir duygu” diyor. “Kıskanmak kesinlikle normal.” Kafamıza ara sıra “O kadar zayıf ki beni hasta ediyor” veya “Bu adamı hiç hak etmiyor” gibi düşünceler takılmasına da “Bunda kötü bir şey yok” diyerek bunun, kendimizi kırılgan hissettiğimizde harekete geçen koruma mekanizmamız olduğunu, bizim istediğimiz bir konum veya başarıyı başkası elde ettiğinde tetiklendiğini belirtiyor.
Kıskanmak sadece normal olmakla kalmıyor, bize iyi gelen bir duygu da olabiliyor. Onu duygularının kişisel koçu olarak görmeye ne dersin? İyi bir iş, güçlü bir ilişki, güzel bir vücut, istediğin her ne ise, onun için daha fazla çalışmanı motive eden biri olsa fena olmaz mı?
Güvensizlik testi
San Diego Üniversitesi profesörlerinden Doktor Gordon Clandon’ın dediğine göre “Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir zaman kıskançlıktan uzak toplumlar yaşamadı”. Tüm duygular gibi, insanların düşmanlarını ayırt ederek ilişkilerini anlamlandırmak ve oturtmak için hissettikleri bir duygu. Dr.Clanton, “Kıskançlık, tehdit hissettiğimizde kendimizi korumak için geliştirdiğimiz bir duygu” diyor. Vücudun karşıdan gelen bir tehdite karşı gösterdiği tepki aynı; savaş ya da kaç. Bu sırada stres hormonu kortizol bizi ele geçirir. Bu yüzden kıskançlık veya onun kardeşi olan özenme bizi kötü hissettirir.

Maalesef kadınlar birbirleriyle ilişkileri yüzünden bu duyguya erkeklerden daha fazla kapılabiliyor. I Can’t Believe She Did That kitabının yazarı Nan Mooney, “Kadınların arkadaşlıkları hemen birçok özel bilginin paylaşılmasını içeriyor” diyor. İster iş, ister iş dışı olsun, bu böyle. “Hayatımızdaki benzer yönleri ve bizi zorlayan yanları konuşarak yakınlaşırız. Eğer o benzerlikler ortadan kalkarsa, mesela iki kadın da işinden nefret ederken biri iyi bir iş bulursa, arkadaşlığın sıkıntıya girdiğini düşünerek kendimizi ‘Bu neden onun başına geldi de benim başıma gelmedi?’ derken buluruz.”

MaryMount Manhattan Koleji Profesörü ve Tripping the Prom Queen: The Truth About Women And Rivalry kitabının yazarı Susan Shapiro Barash’a göre, bizi yakınlaştıran sebepler (dışa dönük, atletik, annesine yakın olması), aynı zamanda kıskanmamıza neden olan sebepler de olabilir. “Bir şekilde sanki en güzel veya popüler kadınları kıskanmakla ilgili ant içmiş gibiyiz.”
Barash’a göre bunun nedeni geçmişte bir kadının kazanmasının diğer kadının kaybetmesi olduğu gereği. Ortada yeterince bolluk olmadığına inandığımızdan iş, çocuk, koca, güzellik için yarışıp duruyoruz. Erkekler de rekâbetçi olabiliyor tabii ama tüm bu ağırlıklar olmadan. “Erkekler spor yaparken feci rekâbetçi olabiliyor. Ama çıkışta beraber bara gidip bira içiyor.” Barash’a göre kadınlarda durum bu kadar basit değil. “Hepimiz birimiz için söyleyişini sürdürmeye çalışırken arkadaşımızı kıskandığımızı nasıl itiraf ederiz?” diyor.

Suçluluk duygusu, utanç ve diğer hoş şeyler
Aslında kıskançlık ile ilgili asıl problem bizi nasıl hissettirdiği. 24 yaşındaki Randi Khun sabah bulantıları başlayana kadar işyerindeki hamile arkadaşı için seviniyordu. Anne adayı, kendi sızlanmalarının 21 yaşında polikistik over sendromu teşhisi konan ve hamile kalması zor olan Randi’yi ne kadar rahatsız ettiğini fark etmiyordu. “İnanılmaz derecede kıskançlık hissettim. Ben de sabah bulantıları, şiş ayaklar, bel ağrıları yaşamak istiyordum. Sanırım şikâyet etmeye hakkı olmadığını ve bu olanlardan mutlu olması gerektiğini düşündüm.” Hamile arkadaşındaki problemler geçince bu duygular da yok oldu. Bu arada Randi kendini çok kötü hissettiğinden arkadaşına “Hemen iyi ol” sepeti hazırladı.

Bazen kıskançlık daha az övgüyle bahsedilecek durumlar da yaratmıyor değil. Mooney’e göre “Duygularımızdan utanıyoruz ve bunlar çok da hoş olmayan şekillerde ortaya çıkıyor; mesela dedikodu yapmak veya gerçek olmayan bir haberi yaymak gibi”. Bu şekilde davranmamızın sebebi çocukluktan şartlanmış olmamız. “Masalları düşünün” diyor Barash, “Külkedisi bir tehdit oluşturuyordu. Onun tüm güzelliği, saflığı ve iyi kalpliliğini kıskanıyorlardı. O kadar ki onun yok olmasını istediler”. Aynı şey Pamuk Prenses, Rapunzel ve daha birçoğunun başına geldi.

Çıkış buradan
Peki, şeytani üvey kardeşini nasıl kontrol edeceksin? Bunu yapmanın bir yolu ne hissettiğini fark etmek. Erkek arkadaşıma iş arkadaşımın yeni işinden bahsettiğimde benim kıskandığımı söyledi ama ben kabul etmedim. Yine de bu beni düşünmeye zorladı. Aslında O benim tahmin ettiğim kadar sevimsiz davranmıyordu, ben onu kıskanıyordum. Şimdi ne olacak?
“Onunla bu konuda konuş. Onun için mutlu olduğunu ama terfisini kıskandığını söyle” diyor Mooney. “Bu duyguyu dışarı atabilmek senin devam etmene ve bu konuya takılmamama yardımcı olacak”. İtiraf ettiğimde arkadaşım tabii ki üzülmedi ve ben kendimi daha iyi hissettim. Bir de mutlaka kendine şunu sor: “Bunu gerçekten istiyor muyum?” Ben istemiyormuşum. Düşük maaşım ve manzarasız ofisime rağmen işimi seviyorum.
Konuşmak kısa süreli ilişkide olduğumuz insanlarla yaşadığımız kıskançlıklar için bir çözüm değil. Bu durumlarda kendini kıskandığın için suçlama ve ona neyin sebep olduğuna bak. “Kıskançlık kendimize yeterince güvenmediğimiz alanları bize gösterebilir. Onu aşmak için hangi alanda kıskançlık hissediyorsak o alanda kendimizi nasıl geliştireceğimizi düşünmeliyiz” diyor Mooney. Kıskançlık doğru noktaya parmak basıyor olabilir!

Ekibimize Sorduk:

“Sen neyi kıskanıyorsun?”
Banu: “Birçok kız arkadaşı olup herkesle iyi geçinen, kıskanmayan kadınları kıskanıyorum. Bol bol vakti olup yine de yapmak istedikleri için kendini disipline edebilen ve evindeki paket çikolatayı bir ayda tüketebilen kadınları kıskanıyorum.”

Deran: “Hafızası kuvvetli kadınları, çalışma masasını düzenli tutabilenleri ve incecik topuklu ayakkabılarla sanki direkt yere basıyormuş gibi rahatça yürüyebilen kadınları kıskanıyorum.”

Hande: “Ne kadar yerse yesin kilo almayan, kas çizgileri belirgin hatlı olan ve tüysüz kadınları kıskanıyorum.”

Ece: “Hem kariyer hem özel hem de sosyal hayatlarını dengede tutabilen, ayakları yere sağlam basan ama yeri geldiğinde de risk içine girmeyi göze alabilen süper kadınları kıskanıyorum. Böyle bir kadın var mı?”

Ezgi: “Hayatlarında abur cubura umarsızca izin veren, detoks yerine retoks tercih eden kadınları kıskanıyorum. Kötü havanın, yağmurun, çamurun hatta trafiğin bile enerjisini düşürmeye yetmediği ayrıca  bu soğuklarda kalın kazakları giyip, incecik görünen kadınları çok ama çok kıskanıyorum.”

Tuğçe: “İş için bile olsa sürekli seyahat eden insanları ve özellikle astronotları çok kıskanıyorum.”

Yazı: Jill Waldbieser / Derleyen: Banu Alagöz

BENZER YAZILAR