PROSTAT KANSERİ!

Bu kanserin şakası yok. Ama sandığınız kadar da korkutucu değil. Verdiğimiz ipuçlarını takip ederek, ki bunun için büyük bir çaba göstermeniz gerekmeyecek, riski düşürebilirsiniz.

KORKU Prostat kanseri Türkiye’de kansere bağlı ölümler sıralamasında deri kanserinden sonra ikinci sırada. Dünyada kanser teşhisi konan erkeklerin yüzde 24’ü bu kanser türüne yakalanırken, ülkemizde her 12 erkekten biri prostat kanserine yakalanıyor. Rakamlar o kadar yüksek ki üzerimizde her an patlamaya hazır bir el bombası taşıyor gibiyiz.

GERÇEK Prostat kanseri bir tür yaşlılık hastalığıdır. Dünya genelinde çoğu tanı 70 yaşın üstünde konulmuş ve tanı konan hastaların yüzde 84’ü bir 10 yıl daha yaşamışlar. 1970’lerden bu yana erkeklerdeki prostat kanserinden kaynaklı ölüm oranları genel olarak artsa da, yeni teşhis yöntemleri ve artan farkındalıkla son 10 yılda bu oran yüzde 13 geriledi. Dahası bu kanser türüne yakalanma riski çoğunlukla genetik kaynaklı olup çevresel etkenlerin sadece tetikleyici ve ilerletici bir etkisi olduğu düşünülüyor -tabii damarlarınızı anabolik steroidlerle doldurmuyor veya günde bir paket sigara bitirmiyorsanız. Bir not daha: Eğer geceleri bir türlü uyuyamıyor veya pantolonlarınızın içine giremiyorsanız bir uzmana kontrole gidin. Bel çevrenizdeki her 10 cm’lik genişleme prostat kanserine yakalanma riskinizi yüzde 18 artırıyor. Rutininizde belli bağlı değişiklikler yaparak sağlık kahinlerinin beklentilerini boşa çıkarabilirsiniz.

PLAN

Bu konuda yapılmış meta analizler gösteriyor ki dikkatle hazırlanmış bir beslenme planı prostat kanserine yakalanma ihtimalini düşürebiliyor. Havucun bu riski yüzde 18, soyanınsa yüzde 48 oranında düşürebildiği kanıtlandı. Precision Oncology dergisindeki çalışmaya göre köri enflamasyonu azaltıyor ve tümör büyümesini yavaşlatıyor. Daha iyi bir reçete ise Northwestern Üniversitesi tarafından bulundu: Ne kadar çok güneş ışığına maruz kalıp D vitamini alırsanız, kansere yakalanma riskini duman etme şansınız o kadar yükseliyor.