Geçtiğimiz yaz başından aşağı kovayla buzlu su dökmeyen kimse kalmamıştı. Yine de çok az kişi ALS ve diğer nörolojik hastalıkların korkutucu rakamlarının farkında. En önemli risk gruplarından biri de genç kadınlar. Bilinçlenmek ve korunmak için ihtiyacın olan tüm bilgiler burada.
Derleyen: Derya Kuş
Bütün o buz kovalarının yanı sıra, Amerikalı gazeteci Nanci Ryder’ın kendisine ALS teşhisi konduğunu ilan etmesiyle tüm gözler bir anda bu hastalığa çevrildi. Amerika’da başlayan kampanya hızla tüm dünyaya yayıldı. ALS (amyotrofik lateral skleroz), beyin sapı ve omurilikte yer alan motor sinir hücrelerinin tahrip olması anlamına geliyor. Bu hastalığın yanı sıra, Huntington, Alzheimer ve Parkinson gibi diğer nörodejeneratif hastalıklardan epey iç karartıcı haberler geliyor. Bunların en kötüsü ise, hastalıklara yakalanma yaşının düşmesi… ABD’deki National Parkinson Foundation’ın Medikal Direktörü Doktor Michael Okun, “Bu hastalıklar sadece yaşlıların başına gelmiyor. Kırklı, otuzlu ve yirmili yaşlardaki insanlarda, hatta ergenlik çağındaki çocuklarda dahi görebiliyoruz” diyor.
Maalesef bu hastalıklardan tamamen kaçmanın bir yolu yok. Zaten birçoğunun arkasındaki genetik nedenler araştırmacıların kafasını yeterince karıştırıyor. Bilim insanları yine de yeni önleyici ölçümlemeler, teşhis ve tedavi yöntemleri bulmak için çabalıyor. Bilim yeni buluşların peşinden koşarken, sen de biraz araştırmayla risk faktörlerini belirleyebilir, bazı belirtileri önceden tespit etmene yarayacak adımlar atabilirsin.