Yaşadığın acı bir deneyimin ardındaki gerçeği görmek cesaret ister. Ne kadar cesursun? Korkularından özgürleşme zamanı geldi…
Yazı: İpek Darga
Bazen öyle acılar yaşarız ki, aklımızı kaybedecek gibi oluruz. Aşk acısı ya da ihanet gibi… İçinden bir türlü çıkamayız. Bitmek bilmeyen sorular sorarız kendimize. Niye ben? Niye bana? Bu bana yapılmaz ki… Hak etmedim ki…
Sadece sorular değil… Öyle korkunç senaryolar gelir ki aklımıza… İlk aklımıza gelen de intikam almak olur. Bize yapılanın aynısını ona yapmak isteriz. Hatta daha kötüsünü… Ama unutmak gelmez aklımıza. Hele affetmek hiç gelmez.
Hayatın değişmeyeceğine inanırız. Artık güneş de doğmaz zaten. Doğsa da biz görmek istemeyiz herhalde. Mucize olsun istesek de, o kadar kısa sürede olsun isteriz ki o da imkânsızdır. Yemek yemeyiz ya da dünyayı yeriz. Açlıktan ölmek mi daha iyi, yoksa dondurma kabında boğulmak mı bilemeyiz. Yorganın altından çıkmayız, böyle bir durumda depresyona girmek kolaydır ama çıkmak cesaret ister, bunu da bilmeyiz.
Hadi her şeyi başa saralım; soruları yeniden soralım: Gerçek duygum ne? Neden korkuyorum? Neyle yüzleşmem gerekiyor? Tüm bunları yaşamamın bir nedeni olabilir mi? Bu kader mi, yoksa benim seçimlerim mi?
Korkularından arın
Korkular bizi güçlendirir, yeter ki içinde kaybolmayalım. Korkularımızla yüzleşelim, onları kabul edelim ve onlardan arındıkça özgürleşeceğimizi bilelim. En temel korkumuz kaybetme korkusudur. Önce birine ya da bir şeye bağlanır, ardından onu kaybetmekten korkarız. Birine bağımlı olmak, onsuz yaşayamayacağımıza inanmak bizi tutsaklaştırır. Kaybetme korkusundan arınmanın en kolay yolu, özgürleşmeyi seçmektir. Sahiplenmek ya da “bağımlı olmak” yerine “bağlılığı” seçmek.
Her şeyin mutlak bir nedeni olduğunu düşün
Yaşadığımız her olay bize bir şey öğretir. Bazen sevgiyi, bazen acıyı, ama mutlaka öğretir. Belki de bunları öğrenmek, deneyimlemek için geliyoruz dünyaya… Karanlık olmasa aydınlığı, acılar olmasa mutluluğu nasıl anlardık ki? Yaşadığımız her acının bir nedeni olduğunu düşünmez ve dersimizi almazsak, tekrar tekrar yaşayacağımızı unutmayalım. “Kader” demek yerine “seçimlerim” diye düşün, başkalarını suçlamak yerine kararlarının sorumluluğunu al ve çözümün sende olduğuna inan.
Doğal öğretmenlerinle tanış
Zor zamanlarda ya da mücadelenin içindeyken bize gelen mesajları göremeyiz, öfke ve acı gözlerimizi perdeler. Halbuki alınması gereken dersler bazen bir çocuğun sorduğu soruda, bazen de okuduğumuz bir kitabın satırlarında gizlidir. Yeter ki algılarımızı açalım, mesajları görmeye çalışalım. Doğruya giden onlarca yol olduğunu unutma. Ruhsal rehberine güven.
Her şeyi değiştirebileceğine inan
Önce kendine güvenmekle başla. Sen her şeyi değiştirebilir, dönüştürebilirsin, sadece cesarete ihtiyacın var. Bir örnek vermemi ister misin? Kitabım Yedi Gün Adası’nın kahramanı Zeyno aldatıldı, kimsesiz, işsiz ve parasız kaldı. Tek ihtiyacı olan ise cesaretti. Çünkü gerçeği görmek, değişime karar vermek cesaret ister. O, değişmeye karar verdi ve bu sayede hem aşkı buldu, hem de yeteneklerini ve yaratıcılığını keşfederek iyileşti. Bunu sen de yapabilirsin.
Özünle bağlantı kurman için…
Meşe Ağacı Meditasyonu
Sessiz bir köşede, gözlerin kapalı bir şekilde, bağdaş pozisyonunda beş-altı dakika rahatça otur. Bedenindeki hislerle ilişkini fark etmek için bekle. Hangi kaslarını sıktığını fark et ve onları gevşet, rahatlamaya çalış.
Şimdi yemyeşil bir ormanda, kocaman heybetli bir meşe ağacının gölgesinde oturduğunu hayal et. Yeryüzünün güven veren ve seni sarıp sarmayan kollarını hisset. Tüm ihtiyaçların onda… Kalbinle ve ruhunla toprağın gücünü, sağlamlığını ve vericiliğini hisset.
Ardından dikkatini aşağıya ver; yeryüzünün derinliklerine odaklan ve o derinliklere bir kanal ile bağlandığını düşün. Yeryüzünün bütün enerjisinin içine akması için bu kanalı aç. Bunu tekrar tekrar yap: Büyük bir kaynaktan, en derinden enerjinin akmasına izin ver.
Bu enerjinin duygularınla karışıp birleştiğini ve vücuduna sunulduğunu hayal et. Vücudun doyduğunda, dur. Yeryüzüne ve toprağa teşekkür et. Sen dahil her şeyin bu dünya üzerinde yaşadığını kalbinde ve bilincinde hatırla. Şimdi dikkatini güneşe çevir.