Kendisine soru sorulunca ya geçiştiriyor ya da yalan söylüyor. Düzinelerce adamla yatmış olduğu gerçeğini saklıyor. Kaç erkekle yattığı sorulduğunda, altı rakamında karar kılmış…
Bu aralar İstanbul’daki Halkla İlişkiler kariyerine konsantre olan Jale, ciddi bir ilişkiyle ilgilenmiyor: “Eğer birden fazla adamla beraber oluyorsan kalp kırıklığını önlersin.” Serbest bir seks hayatı yaşayarak kadınsı duygularını engelliyor. Mesela alt komşusu var, ilişki yatak odasında başlayıp orada kalıyor. Sonra geceleri onu Facebook’tan mesaj atarak yanına çağıran eski dostu da var: “Evine giderim, sevişiriz, sonra haftalarca haber alamam ondan ve bu asla umrumda bile olmaz…”
Günümüzün “ciddi” ilişkiye girmekten kaçarak sadece yüzeysel, yalan sevişmelerle tatmin olmaya odaklı insanlarla dolu ortamında, bu gibi hikâyeler hiç de az değil. Nü pozlarını Apple iPhone sayesinde ilgilendiği erkeklerle paylaşan Jale, bu konuda alabildiğine cüretkâr: “Fotoğraflarımı erkekleri baştan çıkarmak için kullanıyorum. Bu fotoğraflar sanal ortama taşınırsa resmen mahvolurum!” Sarhoş olduğunda korunmadan seks yaptığını ve bunun tehlikelerini bile bile yine de cesaret toplamak için içkiye sarılıyor: “Alkol beni kesinlikle daha cesur ve seksi hissettiriyor.” Yattığı erkeklerin türlü türlü kadınlarla da beraber olduğunu çok iyi bildiği halde ne prezervatif ne de doğum kontrol hapı kullanıyor: “Artık HIV virüsünü kafaya takmıyorum, yenilmez olduğumu düşünüyorum. Hiçbir şey bana zarar veremez!”
Jale’nin bu umursamaz tavırları şok edici ama hiç de görülmedik değil. Günümüzde birçok genç kadın, seks hayatını aktif bir şekilde yaşıyor, erkeklerle duygusal ilişkiler yaşamaktan çekinen bu amazon ruhlu kadınlar, çelik kalkanlar ardında şövalyelik taslıyor sanki…
Nortwestern Üniversitesi’nden Psikiyatri Profesörü Laura Berman, zührevi hastalıkların ve plansız hamileliklerin arttığını söylüyor. Korunmadan anal ve oral seks yapmak, birden fazla erkekle yatmak, smear testini ihmal etmek ve sürekli içmek… İşte bütün bunlar kadını daha fazla riske sokuyor.”
Zührevi kabuslar…
Sifilis, gonore, klamidya, herpes, HPV, HIV… Center for Disease Control and Prevention, zührevi hastalıkların son senelerde artış gösterdiğini ve kadın sağlığına büyük tehdit oluşturduğunu söylüyor.
• Bir zamanlar yeryüzünden tamamen silinmek üzere olan sifilis vakalarında, geçen sene yüzde 15,2 artış gözlenmiş. Şimdi daha çok kadın ve onlardan doğan çocuklar bu hastalığa yakalanıyor.
• Kısırlığa yol açan klamidya ve gonore ise 2007 senesinde rekor seviyelere ulaşmış. Klamidya, kadınlarda erkeklere oranla üç kat daha fazla görülüyormuş. Yıllar geçtikçe daha fazla kadında rastlanan HIV virüsü, yüzde 80 oranla cinsel ilişki yoluyla bulaşıyor.
• HIV virüsünden 100 kat daha bulaşıcı olan Hepatitis B, çoğu zaman hiç belirti göstermiyor. Ciddi bir karaciğer hastalığına yakalanmadan, farkına bile varılmıyor.
• Serviks kanseri ve cinsel organlarda siğil oluşumuna sebep veren HPV, dünyada en sık rastlanan zührevi hastalık olarak kabul ediliyor. Bu hastalık son sürat yayılmakta, Amerika’da 25 milyon kadına bulaşmış olan hastalığa her sene 6,2 milyon kadın yakalanıyor.
• Damaged Goods isimli kitabının yazarı Medikal Sosyolog Adina Nack, bu zührevi hastalıkların yaygınlaşmasını halkın cehaletine bağlıyor: “Seks yapan her yetişkinin mutlaka HPV virüsüne maruz kaldığını düşünüyorum. Sonuçlar oldukça ciddi. Acaba insanlar korunmadan seks yaparken bunun sonuçlarını düşünüp tedbir alma ihtiyacı hisset-miyor mu?”
İnsanların zührevi hastalık tehlikesini fazla ciddiye almadığı çok açık. Amerika’da en popüler TV programlarından biri olan Loveline şovunu hazırlayıp sunan Doktor Drew Pinsky, 80 ve 90’larda uygulanan korkutma tekniğinin işe yaramadığını belirtiyor: “Gençleri bir şekilde kontrol altında tutup onları korkutmaya çalışırsan, önlemek istediğin davranışların tam tersini yapabilirler. İşte bu yüzden çok daha riskli davranışlarda bulunmaktalar. Zührevi hastalıklara karşı korunma adına yapılmış olan tüm çalışmalar heba oldu. İşte şu anda gerçekten de ciddi problemlerle karşı karşıyayız…”
Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmamak çok riskli bir durum: Artık kadınlar daha fazla erkekle beraber olmalarına rağmen prezervatif kullanmıyor. Perspectives on Sexual and Reproductive Health, iki ya da daha fazla kişiyle seks yapan kadınların korunmadığını ve genelde prezervatif kullananların sadece yüzde 51 oranının her zaman korunduğunu söylüyor.
Ünlüler, seks ve ilişkiler hakkında bir site olan Thefrisky.com’un editörü Amelia Parry, çoğu eğitimli kadının da prezervatif kullanmayı ihmal ettiğini söylüyor: “Haftada beş kez spor salonuna giden bu kadınlar beraber olduğu erkeği prezervatif kullanma konusunda uyarmıyor. Bu çok aptalca…”
National Campaign to Prevent Teen and Unplanned Pregnancy, kadınların ne prezervatif ne de doğum kontrol hapı konusunda hassas olmadığını, bu sebeple plansız hamileliklerin hep 20’li yaşlardaki bekâr kadınların başına geldiğini belirtiyor. Bekâr yetişkinler arasında bir anket düzenleyen kuruluş, hamile kalmayı arzulamayan genç kadınların bile korunma konusunda dikkatli olmadığını söylüyor. Araştırmayı yürüten Sarah S. Brown, kadınların başına geleceğini bile bile lades dediğini hayretle ifade ediyor.
Bu genç kadınlar da aynen Jale gibi umursamıyor, hatta çıplak resimlerini erkeklere yollayan tek kadın Jale değil. 33 yaşında İstanbullu bir Pazarlama ve Satış Uzmanı olan Nesrin de ilgilendiği erkeklere çıplak fotoğraflarını gönderenlerden. Seksi mesajlar yollayarak erkeklerin dikkatini hemen çektiğini, onları baştan çıkararak heyecanlandığını söylüyor.
Nesrin gibi düşünen kadınlar azınlık değil. National Campaign to Prevent Teen and Unplanned Pregnancy kuruluşunun ABD’de, yürüttüğü bir ankete göre, kadınların yüzde 36’sı sık sık kendi çıplak fotoğraflarını paylaşıyormuş. Yüzde 80’i erkekleri cezbetmek uğruna yapıyormuş. Ne var ki bu kadınlar nasıl bir riskle karşı karşıya olduğunu bilmiyor: Aynı araştırmaya göre, 20’li yaşlardaki erkeklerin yüzde 40’ı aslında arkadaşlarına gönderilen çıplak kadın fotoğraflarını görme imkânı bulmuş.
Almanya’nın Köln şehrinde yaşayan Jülide, eski erkek arkadaşı kendi çıplak pozlarını internette yayınlayınca kriz geçirmiş. Stüdyo dairesini tam bir ay boyunca terketmemiş, eşe dosta rezil olmuş. Bu olayın kendisine yaşattığı duygusal stres ve küçük düşürülmeyi hayatı boyunca unutamaz. En sonunda tazminat davası açmış ve kazanmış, ne var ki lekelenmiş onurunu asla temizleyemeyecek.
Daha 18 yaşındayken korunmadan cinsel ilişkiye giren 27 yaşındaki Zeynep, sadece küçük düşmekle kalmamış. İkiz kızları doğduktan bir sene sonra HPV hastalığı olduğu ortaya çıkmış, üstelik bu hastalık ona kızların gayri meşru babasından bulaşmış. Lazer tedavisi, kemoterapi ve türlü iğnelerden sonra bile bugün hâlâ rahim ağzında minik karnıbaharlara benzeyen siğiller bulunuyor.
Daha da fenası, hastalık kızlarından birine doğum esnasında bulaşmış, anüs ve rahim ağzında siğiller bulunan küçük kızın canı o kadar yanıyor ki, tuvaletini bile yaparken ızdırap çekiyor. Korunmadan yaşadığı tek gecelik ilişki yüzünden ömür boyu pişmanlık çekecek olan Zeynep, sekiz yaşındaki kızına zührevi hastalık bulaştığını nasıl açıklayabilir ki?
Yenilmez gençlik…
İstanbul’da finans uzmanlığı yapan 26 yaşındaki Aylin üniversitedeyken, daha serbest yaşayan arkadaşları onu tek erkeğe bağlı kaldığı için eleştiriyormuş: “Üniversitede birçok erkekle tanışıp eğlenebilirsin. Neden tadını çıkarmayasın ki?” Başka erkekleri tanımak gibi bir ihtiyacı olmasa da arkadaşlarının baskılarına dayanamayan Aylin, tanıştığı erkeklerle birlikte olmaya başlamış. Şu anda hâlâ lisede tanıştığı ilk erkek arkadaşıyla olan Aylin, yaptığı hatalardan dolayı çok pişman, başına ciddi bir iş gelmediği için çok şanslı…
Doktor Drew, kadınların aktif cinsel hayat konusunda baskı hissettiğini söylüyor: “Sık sık seks yapmayan bir kadın mutsuz olabiliyor, hareketli bir seks hayatına sahip olmayan biri suçu kendinde arayıp aşağılık kompleksine bile girebilir… Tabii fazla hareketli bir cinsel hayat, beraberinde ciddi sonuçlar da getirir.”
Thefrisky.com’un editörü Parry, erkeklerle serbestçe vakit geçirmenin kınanacak bir tarafı olmadığını, piyasada birçok bekâr kadının tek gecelik keyfi ilişkileri, “ciddi” beraberliklere tercih ettiğini söylüyor: “Bir kadın iyice korunduğuna emin oldukça istediği kadar ilişkiye girebilir. Yalnız bu kadının beraber olduğu erkeklerin de hareketli cinsel yaşamları olabilir. Acaba bu erkekler kimlerle, hangi ortamlarda düşüp kalkıyor? Bir yabancıya ne kadar güvenebilirsin? Bu güvensizlik ortamı bireyleri o kadar kaygan bir zemine koyuyor ki, insanlar bu konuları hiç düşünmeden sadece günü yaşamayı tercih ediyor…”
Alkol, kadınlara cesur davranmak konusunda çok yardımcı oluyor. Johns Hopkins Üniversitesi, Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen bir çalışma, alkol ve seks kokteylinin doğurduğu riskli sonuçları ortaya koydu: Arka arkaya birkaç duble içki içen kadın, korunmadan seks yapmaya daha müsait: Bu tip alkol bağımlısı kadınlar rahatça anal sekse müsaade ettiği gibi birden fazla erkekle yatabiliyor, gonore hastalığına yakalanma riski ise içmeyen kadınlara oranla beş kat daha fazla.
Şimdiye kadar tam 30 farklı erkekle yatmış olan ve alkolün kesinlikle çok yardımcı olduğunu söyleyen Nesrin, korunmadan seks yapmaktan çekinmiyor. Yanında asla prezervatif taşımıyor, oral seks uygularken korunmak gibi bir adeti ise hiç yok. Ne var ki korunmadan oral seks yapmanın çok ölümcül sonuçları olabilir. Ağız ve boğaz kanseri, serviks kanserine yol açan HPV virüsü sayesinde meydana geliyor. Herpes, kalmidya ve gonore de ağız ve cinsel organın teması esnasında bulaşabilir. Ne yazık ki kadınlar bunun farkında bile değil.
İzmir’de öğretmenlik yapan Aynur, erkek arkadaşı kendisine oral seks uygulayınca herpes kapmış. Daha evvel herpes virüsünün oral seksten bulaşabileceğini bilmiyormuş. Erkek arakadaşı ona enfeksiyon kaptığını anlatmamış bile: “Şimdi kim bir daha benimle olmak ister ki?” Uzmanlar bu cehaleti okullarda cinsel eğitim verilmemesine bağlıyor. Korunmadan seks yapmanın tehlikelerinden bihaber olan gençler, hayatları boyunca tedbirsizce yaşayıp gidiyor. Genç kızlar hamile kalmaktan tabii ki korkuyor ve erkeği tatmin etmek için oral sekse başvuruyor. Evlenene kadar bakire kalmak isteyen genç kadınlar, oral ve oldukça yaygın olan anal seksle idare ediyor.
Günümüzde erkeklerin anal sekse takıntılı biçimde düşkün olduğunu belirten Doktor Drew, anal seksin kadınlara hem hiç zevk vermediğini hem de zararlı olduğunu belirtiyor: “Kadınlar bunu sadece erkeği memnun etmek için yapıyor, ne kadar tuhaf…”
Sıradışı olma baskısı…
Bazı kadınlar bundan zevk alıyor tabii, asıl problem bunun da korunmadan yapılması. Doğal kayganlığa sahip olmayan rektum, zührevi hastalık virüsleri için mükemmel bir giriş noktası görevi görüyor. Berman anal seksin çok riskli olduğunu, birçok hastalığın rektumdan bulaşıp kansere yol açtığını doğruluyor.
20’li yaşlardaki genç kadınlar ise anal seksin sıradışı ve seksi olduğunu düşünüyor. Kolombiya Üniversitesi’nde kadın cinselliği konusunda bir araştırma yürüten Doktor Jenny Higgins, kendini enteresan ve farklı görmek isteyen kadınlar tarafından tercih edilen anal seksin, biyolojik olarak bir kadını asla tatmin edemeyeceğini söylüyor.
O halde anal seks neden bu kadar popüler? Higgins bunu günümüzün “özgür seks” anlayışına bağlıyor, Doktor Drew de katılıyor: “Kendi ihtiyaçlarını ve beklentilerini açıkça ifade etmekten yoksun kadınlar, erkeklere boyun eğiyor; üstelik anal seks yapmak onlara zevk vermediği gibi güçsüzlüklerini de ortaya koyuyor…” ABD çapında sayısız üniversite kampüsünde konuştuğu gençlerden aldığı bilgilere dayanarak anal seksin erkekleri mutlu ettiği ama kadınların kurban durumuna düştüğü kanısına varmış.
Berman, geceyarısı aramayı alışkanlık haline getirmiş erkeklerin istediği gibi davranmayı seçen güçsüz kadınları eleştiriyor: “Kadınlar erkeklerden daha farklı yaratılmıştır. Bir kadın bir erkekle güzel vakit geçirdiği zaman beyni bağlanma hormonu olarak bilinen oksitosin salgılar, işte bu yüzden, erkek ertesi gün aramazsa kadın gücenir.” Cinsel ilişkiyi doyasıya yaşamak isteyen “modern kadın:” Aramazsa aramasın, ben de zaten bağlanmak istemiyorum” diyerek sadece kendini kandırır.
Tabii herkes buna katılmıyor. Parry bu görüşe kesinlikle karşı ve bu fikrin kadınları küçümsediğini düşünüyor: “Bence kadınlar cinsel arzularının gayet farkında, ne zaman isterlerse o zaman seks yapıyorlar. Kadınlar, erkekler tarafından kandırılamayacak kadar akıllı varlıklar. Kimse kimseyi kullanmıyor, herkes kendini tatmin ediyor…”
Günümüzün modern toplumunda kabul gören özgür cinsellik, beraberinde ciddi tehlikeler getiriyor. Korunmadan seks yapmanın sonucu zührevi hastalıklara yakalanmak ve plansız hamilelikler olabilir…
Kopuk bağlantılar…
Bir reklam ajansında çalışan 32 yaşındaki İstanbullu Dilara, hafta sonu dışarı çıkmadan evvel ağda yaptırıp en güzel iç çamaşırlarını giyiyor: “Doğru dürüst biriyle tanışmadan evvel erkekleri mümkün olduğunca tanımaya çalışıyorum. Bir erkekle tanışıp onu hemen evime götürebilirim. Bu çok kolay. Sevişmek için bir erkek bulmak, “ciddi” ilişki bulmaktan çok daha basit.” Gerçek anlamda ilgilenmediği erkekleri tercih ediyor: “Eğer ondan hoşlanmaya başlarsam onunla sevişmem zorlaşabilir.” Herkesin cinsellik aradığını düşünüyor: “Bu hayatta ya oynarsın, ya da onlar seninle oynar…” Dilara da alkolün verdiği cesarete güveniyor. Altı sene evvel bekaretini kaybettiğinden beri yattığı adamların sayısını unutmuş ve bunu açıkça belirtirken suratı hiç de kızarmıyor: “Asla utanmıyorum. Yaşam tarzımı eleştirenler olabilir ama hayatımın gidişatına ve yaptıklarıma sadece ben karar veririm.”
Dilara ile biraz daha sohbet edince onun da içinin rahat olmadığı ortaya çıkıyor. Her daim korunmaya çalışsa da zaman zaman prezervatif ya da hap kullanmadan seks yaptığı oluyormuş. Hamile kalacak diye ödü kopuyor. Aslında o kadar korkuyor ki her altı ayda bir test oluyormuş. Kendi gibi farklı farklı insanlarla birlikte olup korunmayan arkadaşlarına ise resmen gıcık oluyor: “Onlar gibiler yüzünden korkuyorum bu kadar; korunmadan seks yapıp hastalık bulaştırıyorlar. Ve umurlarında bile değil.” Ama kendi de pek temkinli değil: “Ben de hatalar yaptım, hâlâ da yapmaya devam ediyorum. Kafam güzel olunca ve keyfini çıkarırken korunmak aklıma bile gelmiyor. Ertesi gün ayık bir şekilde uyandığımdaysa midem bulanıyor, kusmak istiyorum, bazen o kadar fena oluyorum ki. İnşallah bu hataların bedeli kaldıramayacağım kadar ağır olmaz…”
Seks ruleti…
Bu tuzaklara düşme…
Çok mu içtin?
Sexualhealth.com’ dan Seksolog Kelly J. Ace, herkesin alkol limitini bilmesi gerektiğine inanıyor. Alkol alacağına soda iç ve akşam yemeği yemeyi ihmal etme. Dışarıdayken bir arkadaşına senin alkol seviyeni kontrol etmesini rica et.
Anın büyüsünde kendini kaybetme…
Yanında her zaman prezervatif taşı. Böylece asla korunmadan seks yapmazsın. Hatta prezervatifi ön sevişmenin bir parçası haline getirebilirsin. Çok dikkatli olursan o gece oral seks bile yaparsın. Gayet baştan çıkarıcı bir şekilde yavaşlamak ve prezervatif kullanmak istediğini, tüm gece sevişmek istediğini söyle.
Birkaç kez dışarı çıktığın erkeğin en sonunda yeteri kadar “güvenilir” olduğuna karar verdin ve onunla korunmadan yattın…
Ace, bunun güvenmekle değil korunmakla alakası olduğunu söylüyor: “Onun hakkında hiç tıbbi bilgin yok. Bir insanın zührevi hastalık taşıması için zebaniye benzemesi gerekmez ki…”
Derleyen: Ece çağlar