Çöl maratoncusu: Sınırları zorlayan bir başarı hikayesi

7 kıtada 7 ultra maraton

Grand Slam sonrasında Facebook üzerinden konuştuğum, yedi kıtada yedi yıl süresince bisiklet turuna çıkan Gürkan Genç, projemi “7 kıtada 7 ultra maraton” olarak geliştirebileceğim fikrini verdi. Ok yaydan çıkmıştı. 2013 yılında, kendimi o zaman çalıştığım bankanın desteğiyle ve profesyonel bir kameraman eşliğinde, Avustralya’daki 520 km uzunluğundaki ultra maratonda buldum. Kırmızı topraklarda, kara sinekler eşliğinde dokuz gün boyunca 400 km ve son günde koşulan 120 km ile toplamda 520 km süresince sırtımızda çanta ile koştuk. Her gün etap sonlarında yemek hazırlamak için gerekli olan sıcak suyu da biz yarışmacılar temin etmek durumundaydık. Her zaman olduğu gibi, Türk bayrağımızla bitiş çizgisine ulaştık. Sonu gelmeyen hayaller gerçekleşmek için sırada bekliyordu.

Bu kez yolculuk, altıncı yarış için Avrupa kıtasınaydı. İzlanda’da 250 km uzunluğunda yeni bir ultra maratona adım attım. Avustralya’daki yarışı “en zor” diye tanımlarken, yepyeni bir mücadeleyle karşılaştım. Aşırı soğuk ve rüzgâr vardı. Isınmak için ara vermeden koştum ve yine bitiş çizgisine ulaşmayı başardım. Son durağım ise Kuzey ABD’deki Grand to Grand Ultra yarışı oldu. 273 km’lik rotada bir kanyondan diğerine koştuk. Zaman zaman -5 derece sıcaklığı gördük. Hafif koşmak için kıyafetlerimiz ince olduğundan, soğuk hava beni hayli zorladı. Yedinci kıtadaki son finish ipini de göğüsledikten sonra, hayallerimi gerçekleştirmiş olmanın verdiği gururu ve heyecanı yoğun olarak yaşadım. İlkleri başarmanın haklı sevinci bir yana, farklı ülkelerden pek çok dost edindim. En zor şartlar altında birbirinize destek olduğunuz için, şehirdeki dostluklardan farklı bir ilişki kuruyorsunuz.

Avustralya’da tanıştığım Tayvanlı bir sporcu, benim için henüz hiçbir şeyin bitmediğini fark etmemi sağlayan yeni bir yarıştan bahsetti: Yukon Arctic Ultra Maraton. Kanada’nın Yukon bölgesinde kızak çekerek -50’ye varan derecelerde koşuluyor. Her yıl şubat ayında yapılan ve farklı farklı mesafelerden oluşan yarış için sponsor bulabilirsem, 692 km parkurunda koşacağım.

Bu arada elbette boş durmadım. 7 kıta 7 ultra maraton projem gerçekleştikten sonra, 2014 yılında The North Face Ultra-Trail du Mont-Blanc yarışına katıldım. İtalya, Fransa ve İsviçre’den geçerek tamamlanan 168 km uzunluğundaki yarış, sağanak yağmur altında geçti ve zaman zaman 3000 metre irtifayı gördük. Elit sporcuların katıldığı ve bazı insanların irtifa yüzünden halüsinasyonlar gördüğü yarış, her koşucunun mutlaka yaşaması gereken muhteşem bir atmosfer sunuyor.

Koştukça şunu anlıyorum: “En zor” kavramı sizin isteğinize ve hayal gücünüze bağlı olarak şekilleniyor. Hayal kurup gerçekten isteyerek planlamanızı yaptığınızda, başarı sadece zaman alabilir. Yıkılmamak, vazgeçmemek lazım. Daima hazır olmalısınız ki, fırsatlar sizi en zayıf anınızda yakalamasın. Sizler kendi içinizden gelen sesi dinleyip dış seslere kulağınızı kapattığınızda, başarıya götüren anahtarı da bulmuş olacaksınız. Hayatta hiçbir şey size altın tepside sunulmuyor. Anahtarı bulup kilidi açmak için gerekli olan ilk adımı siz atmalısınız. Unutmayın; yuvarlanan kaya yosun tutmaz.

BENZER YAZILAR